Arap Baharı Desertec Projesine Desteği Artırdı

Desertec projesinin yöneticiliğini yürüten Paul Van Son yaptığı açıklamada Arap Baharı’nın projeleri için çok olumlu sonuçlar doğurduğunu söyledi.

Desertec yöneticisi Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler öncesinde bölgedeki politik istikrar için endişelerin bulunduğu, yaşanan gelişmelerin ise bu endişeleri kaldırdığını söyledi.

Bölgede değişen yönetimlerin fırsatlar ile beraber proje ile ilgili bazı soruları da beraberinde getirdiğini söyleyen Van Son, oluşan demokratik yapının ise projeye olan desteği artırdığını iddia etti. Van Son’a göre bölgedeki siyasi yapının değişmesi aynı zamanda Desertec projesine olan ilginin ve farkındalığın artmasını sağladı.

Liderliği Alman enerji şirketleri ve finans kuruluşları tarafından yapılan Desertec projesi ile Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da 500 milyar avroluk yatırım ile yoğunlaştırılmış güneş enerjisi santralleri kurulmasına çalışılıyor. Projenin amacı bu santraller ile üretilecek elektriğin Avrupa’da kullanılabilmesi.

Van Sol açıklamasında Tunus hükümeti ile halen görüşmelerin devam etmesi ile beraber projenin ilk santralinin kurulma çalışmalarının bu ülkede yakın zamanda başlayacağını söyledi.

2 milyar avroluk yatırım ile hayata geçecek olan proje tamamlandığında 500 MW kurulu güce sahip olacak ve 12 kilometrekarelik bir alanı kaplayacak. Projenin 2015 – 2016 yıllarında elektrik üretmeye başlaması bekleniyor.

Desertec yöneticisi ayrıca bundan sonraki santral projeleri için Tunus’tan sonra sırada batı Avrupa’ya yakınlığı nedeni ile Cezayir’in olacağını ifade etti. Van Sol Türkiye, Libya, Mısır, Suriye ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin ise projenin elektrik iletim hattının kurulup, genişlemesine bağlı olarak 2020 sonrasında projeye dahil olabileceğinin öngörüldüğünü belirtti.

Paul Van Sol açıklamasında ayrıca Alman hükümetinin projeye olan desteğinin altını çizdi. Bu yaz aylarında Alman enerji politikasında projeyi destekleyen önemli reformların yapıldığını  söyleyen Van Sol, Almanya’nın yenilenebilir enerji çağına girmek ve 2050 yılında elektrik talebinin yüzde 80’ini sürdürülebilir kaynaklardan sağlamak istediğini vurguladı.