‘’Zorlu bir enerji geleceği, fırsatlarıyla birlikte bizleri bekliyor’’

Güler Sabancı Dünya Enerji Görünümü tanıtım toplantısının açılış konuşmasını yaptı

23 Aralık 2016

Uluslararası Enerji Ajansı tarafından hazırlanan Dünya Enerji Görünümü 2016 (World Energy Outlook 2016) çalışmasının tanıtımı için Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) ev sahipliğinde 20 Aralık Salı günü bir toplantı gerçekleştirildi.

Toplantının açılış konuşması ise Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Kurucu Başkanı ve  Sabancı Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı tarafından yapıldı.

Güler Sabancı toplantıda şu konuşmayı yaptı;

”Bugünün dünyasında çok çarpıcı küresel trendlere tanıklık ediyoruz. Hızlı kentleşme, dijitalleşme ve elektrifikasyon, enerjinin yaşamsal önemini daha da artırıyor. Enerji, toplumların yaşam kalitesi ve ekonomilerinin sağlıklı işleyişi bakımından stratejik önem taşıyor. En öncelikli gündem maddelerinden birisi olma özelliğini koruyor.
World Energy Outlook raporuna göre, 2040 yılına kadar dünyada enerji talebinin %30 artış göstermesi bekleniyor. Enerji kaynaklarına bakıldığında, en yüksek ölçekli büyümenin yenilenebilir enerjiden geleceği görülüyor. Yenilenebilir enerjinin elektrik üretimindeki payının %23’ten %37’ye çıkması bekleniyor. 2040 yılına kadar mevcut fiyatlarla toplam 44 trilyon dolarlık enerji yatırımı olacağı hesaplanıyor. Buna ilave olarak, enerji verimliliğinde iyileştirme için 23 trilyon dolarlık daha yatırım yapılacağı tahmin ediliyor.

Yani; zorlu bir enerji geleceği, fırsatlarıyla birlikte bizleri bekliyor. Daha fazla rekabetçilik, uygun yatırım iklimi, artan verimlilik, ileri teknoloji ve ciddi inovasyon konuları, enerjide başarılı bir dönüşümün ana bileşenlerini oluşturacak. Verimlilik bu noktada çok önemli. Enerjide tüketicinin rolü ve önemi artıyor. Tüketiciyi işin odağına alan yeni iş modelleri ve uygulamalar giderek daha fazla yaygınlık ve işlerlik kazanmak durumunda. Enerjide teknolojik gelişmeler ile birlikte, yeni kavramları tartışmaya ve gelecek projeksiyonlarımıza dahil etmeye başladık. Örneğin; dağıtık üretim, akıllı şebekeler, enerji depolaması, talep yönetimi ve elektrikli araçlar gibi her biri çok önemli başlıkların enerji sektörünün geleceğini şekillendirmekte belirleyici olacağı görülüyor. Ayrıca Kasım ayı başında yürürlüğe giren Paris Anlaşması’nın da enerji sektörünün daha sürdürülebilir bir niteliğe ulaşabilmesinde rolü çok kritik olacak.

Enerji ülkemiz için çok stratejik bir sektör. Son 10 yılda birincil enerji talebimiz, dünya ortalamasının çok üzerinde, yıllık ortalama %4’ün üzerinde büyüdü. Bu çarpıcı büyümeye karşın, kişi başına enerji tüketimimiz halen OECD ortalamasının %40’ı düzeyinde gerçekleşiyor. Bu oran, enerji talebimizdeki önemli büyüme potansiyeline işaret ediyor. Enerji talebimizdeki artışı güvenli, rekabetçi ve sürdürülebilir koşullarda sağlamak bizler için ana öncelik olarak görünüyor. Enerjide arzı ve talebi en doğru şekilde yönetmeliyiz.

Bakanlığımızın bu konuda çok yoğun mesai harcadığını biliyoruz. Biz de bu çabaları ve çalışmaları yürekten destekliyoruz. Son dönemde, ülkemiz enerji sektöründe önemli gelişmeler yaşandı. Son 10 yılda Türkiye elektrik sektörüne 75 milyar dolar yatırım yapıldı.

Bu yatırımların çok büyük kısmı, özel sektör tarafından Türkiye enerji sektörünün büyümesine ve rekabetçi, serbest bir piyasanın gelişmesine duyulan güven ile gerçekleştirildi. Türkiye elektrik ve doğal gaz sektörleri, toplamda 100 milyar TL’ye ulaşan pazar büyüklüğüyle pek çok kritik sektörden daha önde bir konuma geldi. Enerji Bakanlığımız ve EPDK’nın liderliğinde elektrik piyasasının serbestleşmesinde çok önemli adımlar atıldı.

Son 10 yılda Türkiye kurulu gücü yaklaşık iki kat artış gösterdi. Çeşitli üretim özelleştirmeleri gerçekleştirildi. Ancak bu konuda devam etmeliyiz. Dağıtım özelleştirmeleri tamamlandı. Dağıtımda içinde bulunduğumuz yeni tarife dönemi boyunca, teknoloji ve verimlilik odaklı yatırımları ve operasyonları özendirmeye, müşteri memnuniyetini güçlendirmeye devam etmemiz gerekiyor. Enerji borsamız EPİAŞ faaliyete geçti ve şeffaflık ve derinlik anlamında önemli gelişmeler kaydetti. Perakende liberalleşmesinde arzu edilen seviyede olmamakla birlikte bazı gelişmeler kaydedildi. Artık liberalleşme adımlarını hızlandırarak daha ileriye taşımalı ve tüketicinin lehine olan bir piyasaya daha fazla işlerlik kazandırmalıyız. Bunu sağlamak üzere, enerji piyasalarımızda düzenleyici çerçeveyi; piyasanın rekabetçiliğini, şeffaflığını ve elbette öngörülebilirliğini artıracak şekilde güçlendirmeliyiz. Arz talep dengelerini, verimliliği ve maliyetleri yansıtan rekabetçi bir piyasaya işlerlik kazandırmalıyız. İçinde bulunduğumuz arz fazlası ve düşük emtia fiyatları dönemini, bu yönde cesur adımlar atmak için bir fırsat olarak değerlendirmeliyiz.

IICEC’i kurarken sektör ve ülkemiz için bir “Kutup Yıldızı” olmasını hedeflemiştik.

Bu yolda ilerlerken 2017 yılında IICEC’te önemli bir yapılanma gerçekleştireceğiz.

Obama yönetimi boyunca ABD Enerji Bakanı’nın danışmanlarından biri olan Dr. Carmine Difiglio’nun Ocak ayından itibaren IICEC Direktörü olarak göreve başlayacağını duyurmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.

Enerji ve iklim konularında nesnel ve kaliteli araştırmalar üretmek, bölgemizde ve dünyada enerjide sürdürülebilir geleceğe yönelik çözümler geliştirmek hedefiyle kurmuş olduğumuz IICEC, Dr. Difiglio’nun aramıza katılmasıyla birlikte çalışmalarına ivme kazandıracaktır. IICEC şimdiye kadar gerçekleştirmiş olduğu çalışmalarıyla bölgesinde ve dünyada tanınan, bilinen bir networking platformu oldu. IICEC bu misyonunu da büyük başarıyla sürdürmeye devam edecektir.”