Yerli İmalat-Türbin (Karaköy Balıkçıları!)
Karaköy motor iskelesinin yanında, sıra sıra dizilmiş, belki de İstanbul’da Kumkapı’dan sonra en uygun fiyatlı ve en taze balıkların satıldığı, hatta bazen de boğazdan tutulan balıkların direk olarak satıldığı balıkçıları hepiniz bilirsiniz. Belki 10 tane vardır, daha doğrusu vardı! Birkaç sene öncesine kadar, o bölgede sadece balık satılırdı, yani üretimin satış yeriydi, bir nevi fabrika satış mağazası. Sonra bir gün balıkçıların hemen arkasında Haliç’in kıyısında birkaç masalı salaş bir balıkçı açıldı. Sonra diğeri, sonra diğeri, o bölge de artık her yer masa doldu. Geçenlerde bunların önünden geçiyorum. Orası yetmezmiş gibi, satıcıların olduğu yerde de, birkaç balık satıcısı artık balık pişirip satar hale gelmiş.
Bu durum niye böyle olmuştu acaba, balığı çiğ satmak pişirip satmaktan daha mı az karlı bir iş, yoksa daha mı az uğraştırıcı bir iş, yoksa çok fazla satıcı var da, birazda pişirici mi olsun dediler. Nispeten bir fabrika satış mağazası, yani üretimden direk satış olarak gördüğüm Karaköy’ün ben son 10 senedeki geçmişini biliyorum. Acaba balığın esas merkezi Kumkapı’da da durum böyle mi olacak, yoksa oldu mu?
Sizce o balıkçı ne pişiriyor, elbette çoğunlukla ucuz ürünü, pişince tazesinden çok ta fazla ayırt edemediğin balığı. Peki sizce ucuz ürün hangisi, fiyatlar değişken ama çoğunlukla ithal olanı, hani Norveç malı kolilerde buzlu buzlu satılan o balığı. Pek satıcı ne satıyor veya satmak zorunda. Daha taze, daha canlı görülen, kırmızı kırmızı yüzgeçleri dışarıda olan balığı satmak durumunda kalıyor.
Balığı tut, emek harca, tezgaha koy satmaya çalış veya ithal balığı al, pişir ve sat. Yakında tekne sahipleri de teknelerini satıp dışarıdan balık getirerek pişirip satmak üzere dükkan açarlar mı? Hatta belki yabancıya satarlar, yabancılar bizim balığı bize yedirirler, balık satışından kazanılan para da dışarı gider.
Yapar mı yapar! Bu yüzdendir ki, ülkede fabrikalar kapanıyor, imalat kısılıyor, herkes ithalata yöneliyor, çoğunluk imalat yerine ticarete yöneliyor, AVM’lerdeki dükkanlar kapışılıyor.
Sonra da ben çıkıyorum yerli türbin üretilsin diyorum. Dışarıdan daha uygun finansman koşullarıyla makina getirmek varken, neden üzerime birçok külfet getirecek türbin imalatına gireyim. Her ne kadar birtakım yatırım teşvikleri olsa da, yurtdışında imalat yapan rakiplerimden gene daha fazla maliyetim oluyorsa, neden yerli türbin üreteyim. Hatta gerçekten kaliteli bir mal üretsem de, yüzüme bile çok zor bakılacağını bileceğim bir ortama neden kendimi sokayım.
Geçen hafta sitede PV analizi yaptık, destekler var dedik, PV panel üretilsin, Ar-Ge olsun dedik, bu sefer de türbin üretilmeli diyoruz ama tablo da bu diyoruz yani maalesef gerçekleri yazıyoruz. Devamlı artan maliyetleri ile balıkçı neden üretime devam etsin ki diye soruyoruz.
Siz gene de balıkçıya takılmayın, o masum!