‘’Yenilenebilir gelişmeye devam edecek, teşvikler yaygınlaşacak’’
IEA İcra Direktörü Fatih Birol yenilenebilir kaynakların elektrik üretimi dışındaki alanlarda kullanımının da yaygınlaşacağını söyledi
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) İcra Direktörü Dr.Fatih Birol 20 Aralık 2016 günü Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) ev sahipliğinde gerçekleşen Dünya Enerji Görünümü 2016 (World Energy Outlook 2016) tanıtım toplantısına katıldı.
Aynı zamanda IICEC’nin onursal başkanı da olan Fatih Birol konuşmasında IEA tarafından hazırlanan çalışmadaki verilere göre 2015 yılında tüm dünyada kurulan yeni elektrik üretim kapasitesinin yarısından fazlasını yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı santrallerin oluşturduğunu söyledi.
Yenilenebilir enerjilerin küresel elektrik üretim kapasitesindeki payının doğal gaz ile birlikte yükselerek artmaya devam edeceğini öngördüklerini kaydeden Birol, bu alandaki büyümede liderliğin açık ara Çin’de olmaya devam edeceğini ayrıca Çin’in bu sektörde çok önemli bir ihracatçı ülke olacağını ifade etti.
Isınma ve ulaşım için de yenilenebilir enerji teşvikleri sağlanacak
Şimdiye kadar yenilenebilir enerji kaynaklarında ilk akla gelenin elektrik üretimi olduğunu söyleyen Fatih Birol bu kaynakların ısınma ve ulaşım gibi alanlarda kullanımına dair önemli gelişmeler beklediklerini söyledi.
Birol nasıl elektrik üretimi için teşvik sağlanmaktaysa artık bu kaynakların ısınma ve ulaşımda yaygın kullanımı için de teşvikler sağlanacağını beklediklerini kaydetti. Bu alandaki gelişim ilk olarak Avrupa ülkelerinde başlayacak iken ardından Çin’e doğru yayılacak.
Arz güvenliğinin yolu verimlilikten geçiyor
Konuşmasında enerji verimliliğinin arz güvenliği kapsamındaki önemine de dikkat çeken Fatih Birol, ülkelerin enerji arz güvenliği sağlamaların yolunun yalnızca gaz veya petrol satın alacak yeni ülkeler bulmak veya yer altında daha fazla gaz ve petrol aramak olmadığını enerji tüketimini azaltmanın bu hedef için çok önemli bir araç olduğuna vurgu yaptı.
Avrupa’da son 15 yılda hane sayısının 20 milyon artmasına ve hanelerin genellikle doğal gaz ile ısınmasına karşın konutların gaz tüketimin artmayıp aksine azaldığına dikkat çeken Birol, bunun evlerdeki ısıtma sistemlerine yönelik belirlenen standartlar ile binalara yalıtım yapılmasının mecburi hale getirilmesi sayesinde başarıldığını sözlerine ekledi.
Enerji iklim değişikliğinin tam göbeğinde
COP21 Paris İklim Zirvesinde ülkelerin BM İklim Değişikliği Sekretaryasına sundukları Ulusal Katkı Niyet Planları’nın (INDC) tamamen uygulansa bile küresel sıcaklık artışını güvenilir sınır olan 2 derecenin üzerine çıkarak 2,7 dereceye ulaşmasına neden olacağını hatırlatan Birol, enerji sektörünün bu alanda taşıdığı öneme vurgu yaptı.
Enerji sektörünün karbondioksit salımlarının da üçte ikisinden sorumlu olarak iklim değişikliğinin tam da göbeğinde olduğunun, enerji sorunun çözülmeden iklim sorununun çözülemeyeceğinin altını çizen Fatih Birol bununla birlikte dünyada 1,2 milyar kişinin, Hindistan’da ise 280 milyon kişinin elektriğe ulaşımının olmadığına dikkat çekti.
Kömüre karşı çözümü batılı ülkeler bulmalı
Hindistan’da en ucuz elektrik getirme yollarından birisinin kömür santralleri olduğunu bu bakımdan bu ülkelerin kendi yoksulluklarına çare bulmak için kömür kullanması ile iklim değişikliğinin etkileri arasında bir denge bulmak gerektiğini söyledi.
Fatih Birol Hindistan’da elektriği olmadığı için çocuğunun mamasını buzdolabına koyamayan annenin 2050 yılındaki karbon emisyonunu düşünmesinin güç olacağını, bunu batılı ülkelerin düşünmesi ve kömür kullanılması istenmiyorsa da çözümü yine bu ülkelerin bulması gerektiğini sözlerine ekledi.