Yeni Yıl – Yeni Enerji Piyasası

Mürşat Özkaya
2 Ocak 2012

Enerji sektörü değişiyor, gelişiyor!

Elektrik sektöründeki en temel değişiklik ise, hem personel hem de teknik yapılanma açısından tamamen tek yönlü çalışmaya, yani sadece satmaya alışmış olan bir piyasanın ve devlet kurumlarının, artık elektriği tüketen herkesin elektriği kendisine satacak bir yapıya dönüşmesi yönünde gereken değişiklikleri yapmasını ve bunları uygulamaya geçirmesini gösterebiliriz.

Yeni yapılanma yönündeki diğer önemli değişiklik olarak “Gün Öncesi Piyasası”nı da örnek verebiliriz. Serbest tüketici limitinin giderek sıfıra yaklaştığı bir dönemde, elektriğin bir kamu hizmeti değil de, alıp satılabilecek bir mal olduğu tezinin ülkemizde iyice yerleşmesinin bir örneği olarak 1 Aralık’ta yeni bir elektrik piyasasına sahip olduk. Bunun yanında bir elektrik borsasının oluşturulmasına yönelik çalışmalar da hızla devam ediyor. Bütün bu değişimin uzun vadede tüketicilere yansımasını göreceğiz.

Bir diğer değişiklikte, kısaca “Lisanssız Piyasa” dediğimiz piyasa için beklenen Usul ve Esasların (yeni adıyla Uygulama Tebliği) kasım sonunda taslak olarak sunulması ve görüşlere açılması oldu. Bu alanda nispeten tecrübesiz olan, yukarıda dediğimiz gibi bu tip bir piyasada hep satmayı bilen ama almayı bilmeyen devlet için yeni bir durum oluşturan bu tebliğ üzerine bütün sözü olanların hala taslağa katkıda bulunması gerekmektedir. Sektör genelinden pek çok önerinin EPDK’ya ulaştığını biliyoruz. Umarız bu önerilerin hepsi dikkate alınır.

Yenilenebilir enerji yatırımcılarını ilgilendiren bir diğer konu olan YEKDEM mekanizması da Ekim sonu itibarıyla yürürlüğe girdi. Pek çok yatırımcı fiyat düşük olsa da, sabit bir fiyat olması nedeniyle bu mekanizmaya dahil olmak adına hücum etti. Her sene değiştirilebilecek olan bu mekanizma 1 sene sonra müşterilerini elinde tutabilecek mi hep birlikte takip edeceğiz.

Bunların yanında, yakın zamanda gelebilecek değişikliklerden biri ise, Yerli Katkı Payı Yönetmeliği’ne yönelik olacak gibi duruyor. Enerji üretiminde kullanılacak ekipmanın yerli olması dolayısıyla verilecek ekstra teşvik için eski yönetmelikte yer alan ve kimsenin bir anlam veremediği “tamamen yerli katkı payı” tanımlaması değişerek, eski taslaktaki gibi yüzdesel bir kavram gelebilir. Biliyorsunuz eski taslakta belli bir yüzdeye kadar yurtdışı katkı kullanmak zorunda olduğunu kanıtlarsan, yerli sayılabiliyordun. Açıkçası “her şeyi sen yap” demek global dünyada pek de geçerli olmayan bir durumdu.

Güneş sektöründekilerin beklediği ölçüm yönetmeliği ve yarışma yönetmeliği de yakında çıkarılacak diye söyleniyor. Burada da sektördeki pek çok profesyonelin hiçbir anlam veremediği sahada ölçüm tebliğinin nedeninin ve yöntemlerinin ne olacağının bir mantık silsilesi içinde ayrıntılı olarak açıklanması gerekiyor.

Bu arada yakın zamanda elektrik piyasasına girebilecek yeni kavramlarımız arasına “ön lisans” kavramını da koyabiliriz.

Ülkemizde bu gelişmeler olurken, Güney Afrika’da da dünyanın karbon emisyonunun ve bunun ticaretinin geleceği tartışıldı. Global düzeyde bu piyasanın geleceğine yönelik ciddi şüpheler var. Kanada KYOTO mekanizmasından çıktı. Bu nelere yol açacak, tahmin etmek pek kolay değil. Ülkemiz ise şimdilik gayet stabil, hatta bazı kuruluşlar tarafından bu piyasada “vermeden almak isteyen” gibi tabirlerle de ödüllendiriliyor. Bu arada da Bakanlık “Ulusal Eylem Planını” hazırladı. Bakalım dünyayı yakalayabilecek miyiz?

Elektrik tarifelerinde ve birim bedellerde de 2012 başı itibarıyla değişikliğe gidilmiş olunacak. Özellikle faturalardaki Kayıp/Kaçak oranıyla ilgili son zamanlarda yaşanan tartışmalar, sonuç vermiş gibi duruyor. Fakat elektrik üzerindeki bir bedelin azaltılırken diğerlerinin arttırılması, değişikliğin pek bir şey ifade etmeyeceğini gösteriyor.

Sektördeki bütün bu değişikliklerin yanında “Yeşil Ekonomi” ve “Green Economy Turkey” de yeni yüzüyle yayın hayatına devam etmeye başlıyor.

Umarım bütün bu değişim ve gelişim süreci, sektördeki her kurum ve her birey adına hayırlı sonuçlar verir.

Yeni yılda da birlikte olmak dileğiyle!