Yeni Kentsel Ufuklar, İklim, Ekonomi, Katılımcılık

Baha Kuban
16 Aralık 2013

Antalya Büyükşehir Belediyesi 2013 Eylül ayında, ‘Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı’nı hazırlayarak CoM kapsamında taahhütünü yerine getiren Türkiye’nin ilk Büyükşehir Belediyesi oldu. Antalya kenti, Türkiye ortalamasının üzerinde artan nüfusu, başta turizm olmak üzere dünyanın odağındaki ekonomik sektörleri ile Türkiye’nin gözbebebeği kentlerimizden olması itibarıyla kentsel enerji akışlarının  hesaplanması ve yönetimi açısından çok önemli bir örnek oluşturuyor. Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı SEEP, yerel yönetim tarafından, Antalya’nın gerek ulaşım, gerekse de fiziksel, mekansal gelişmesi kapsamında hazırlanan uzun vadeli planlara uyumlu olarak hazırlanmış, bu planların öngörüleri ve tavsiyeleri ile güçlenmiştir.  SEEP, Antalya’nın toplam sera gazı salımlarının 2020 yılında 2012 yılı değerlerine göre % 23 azaltılabileceğini ortaya koymuştur.

Antalya ili toplam karbon ayakizi, referans yıl olarak seçilen 2012 yılı için 8.966.179 ton CO2e’dir. Bunun yalnızca 144.200 tonu belediyenin doğrudan kurumsal faaliyetlerinden kaynaklanmaktadır (%1,6).  Antalya’nın toplam karbon ayakizi salımlarının  %37’si, Kapsam 1 kategorisindeki  konut, ticari bina ve endüstriyel tesislerde kullanılan yakıtlar ile kent için araç trafiğinden, % 38’i Kapsam 2 kategorisinde yer alan elektrik tüketiminden, %24’ü ise,  hava ulaşımından kaynaklanan salımların çoğunluğunu oluşturduğu diğer salımlardan oluşmaktadır. Uluslararası sera gazı raporlama standartlarındaki “Kapsam” kategorileri bilindiği gibi:

• Kapsam 1 – doğrudan sera gazı salımları: Kurumun sahip olduğu ya da doğrudan kontrol ettiği tüm sabit ve hareketli salım kaynaklarından yapılan salımlardır. Sahip olunan, kiralanmış veya finansal kiralama ile edilmiş mevcutlar bu kaynaklara dâhildir. Kapsam sınırı, kontrol edilebilen tüm salım kaynaklarıdır.

• Kapsam 2 – dolaylı enerji sera gazı salımları: Kurumun faaliyetleri için satın alınan enerjiden kaynaklanan salımlardır. Bu fasılda, kullanılan şebeke elektriği ya da ısıtma/ soğutma amaçlı kullanılan başka enerji türleri dâhil edilmelidir.

• Kapsam 3 – diğer dolaylı sera gazı salımları: Kurumun faaliyetleri sonucu yol açtığı ve dolaylı salımlar dışında kalan, kendi kontrolü altındaki GHG salımlarIdır. Bunlar kurumun çekirdek faaliyetlerinin ilerisi ya da gerisindeki etkinliklerden, çalışan seyahatleri ya da alt-yüklenici faaliyetlerinden kaynaklanabilir.
CoM taahhütleri arasında yer almadıkları için salım envanterinde bulunmakla birlikte, örneğin hava ulaşımı ve sanayide enerji tüketimi esaslı salımlar SEEP kapsamına sokulmamışlar ve azaltım eylem planları toplam 5.840.104 ton CO2e esas alınarak hesaplanmıştır.

SEEP Çalışmalarının Yarattığı Katma Değer

Halka en yakın yönetim birimleri olan yerel idareler, insan topluluklarının kaygı ve ihtiyaçlarını anlamak üzere ideal bir şekilde konumlandırılmıştır. Buna ilave olarak idari zorlukları kapsamlı bir biçimde ele alabilir, kamuyla özel menfaatler arasındaki uzlaşmayı kolaylaştırabilirler. Yerel yönetimler ister yenilenebilir enerjinin yaygınlaştırılması, ister enerjinin daha verimli kullanılması veya isterse davranış değişimleri oluşturulması şeklinde olsun, sürdürülebilir enerji kullanımının yerel gelişme amaçları ile bütünleşmesini sağlayabilirler. Bu nedenle, yerel yönetimlerin sürdürülebilir enerji politikalarının uygulanmasında başı çeken oyuncular olması ve onların bu çabalarının tanınıp desteklenmesi gerekmektedir.

Belediye Başkanları Sözleşmesi Avrupa’da, vatandaşlara kalıcı istihdam yaratıp yaşam kalitesini artıran ve kritik sosyal sorunları ele alan akıllı, yerel, sürdürülebilir enerji politikalarının uygulanması vasıtasıyla iklim değişikliğini yavaşlatma ve azaltma konusunda öncülük eden şehirlere ayrıcalıklı rol veren iddialı bir Avrupa Komisyonu girişimidir. Sözleşmeyi imzalayan tarafların resmi taahhütleri, somut önlemler ve projeler halinde sunulmaktadır. İmza sahibi şehirler, eylem planlarının uygulanması hakkında rapor vermeyi ve denetlenmeyi kabul etmekte, üstlendikleri yükümlülüklere uymamaları durumunda sözleşmeyle ilişkilerinin feshini kabul etmektedirler.
Başkanlar Sözleşmesi kapsamında başkanlar genellikle, CO2 salımlarında AB hedeflerinin ilerisinde gönüllü ve tek taraflı azaltma taahhüdünde bulunmaktadır. Sözleşmeye imza koyan şehirler, CO2 salımlarını enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji eylem planları aracılığıyla 2020 yılına kadar en az % 20 azaltmayı hedeflemektedir. Bu amaca ulaşmak üzere yerel yönetimler aşağıdaki taahhütlerde bulunmaktadır:

• Katılım sonrasındaki bir yıl içinde Temel Emisyon Envanteri (TEM) hazırlamak

• Katılım sonrasındaki bir yıl içinde belediye meclisi tarafından onaylanmış bir Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı (SEEP) sunmak

• Her iki yılda bir SEEP’in uygulanma derecesini ve ara sonuçlarını belirten uygulama raporlarını yayımlamak,

• Belirli aralıklarla Yerel Enerji Günleri düzenlenmesi dâhil, eylemlerini tanıtıp vatandaşların/ paydaşların katılımını sağlamak,

• Özellikle diğer yerel makamları katılmaya teşvik ederek, önemli etkinlik ve tematik çalıştaylara katılımlarda bulunarak Belediye Başkanları Sözleşmesi’nin mesajını yaymak.

İklim değişikliği ile mücadeleye yeni, yerinde ve katılımcı bir kültürün taze soluğunu getiren ‘Kentsel Sürdürülebilir Enerji Eylem Planları’ nın Türkiye’nin yerel yönetim kültürüne önemli bir katkı yapacağını düşünüyoruz.