Yasa Kimseyi Memnun Edemedi

Hem çevreciler hem enerji yatırımcıları Yenilenebilir Enerji Yasası’ndan şikayetçi.

18 Ocak 2011

Radikal / Serkan Ocak

Resmi Gazete’de 8 Ocak 2011’de yayımlanarak yürürlüğe giren yasaya ilişkin ilk büyük tepki ‘milli parklar gibi korunan alanların yenilenebilir santralere açılacağı’ gerekçesiyle çevrecilerden geldi. Ancak eleştiriler bu kesimle sınırlı değil. Yenilenebilir enerjiye yatırım yapmayı düşünen firmalar da düzenlemeyi yetersiz buluyor. Özellikle Hükümetin belirlediği elektrik alım fiyatlarını yetersiz bulan yenilenebilir enerji yatırımcıları, ‘devlete satacağımıza özel sektöre satarız’ diyerek tepkilerini dile getirdi.

Destek, aslında köstek

Marmara Üniversitesi Yeni Teknolojiler Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü ve Dünya Rüzgar Enerjisi Birliği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, bakanlığın fiyatı bilinçli olarak düşük tuttuğunu belirtti. Uyar, “İşlerin ‘hakikaten’ destekleniyor olması gerekiyor. Destekleniyor gibi görünüp kısıtlar getiren bir yasa olmuş. Güneşe yıllık 600 megavat sınırlama getiriyor. Lisans ilk müracaat edene mi verecek, neye göre verecek? 2 bin megavat başvuru olursa ne olacak?” dedi.

Fiyat 2005’te de aynıydı

Rüzgar Enerjisi Santralleri Yatırımcıları Derneği (RESYAD) Başkanı Selahattin Baysal ise en önemli beklentilerinin alım fiyatları olduğunu ama bunun karşılanmadığını vurguladı. 2005’ten bu yana fiyatın 5.5 avro sent olduğunu, şimdi 7.3 dolar sente döndüğünü hatırlatan Baysal, “30 milyar dolarlık bir pazar bu. Yatırım yapacak insanların beklentisine cevap vermiyor. Kanundaki fiyat bir yıl önceki Türkiye elektrik toptan fiyat satış fiyatıdır. Neden teşvik edilmiyor? Aklı başında rüzgar yatırımcısının buna iyi bir kanun diyemez” diye konuştu.

Serbest piyasada devamlı bir alım garantisi olmadığı için finans teminin mümkün olmadığına dikkat çeken Baysal, daha az öz sermayelerle daha uygun ve ucuz krediler alma açısından hükümetin yüksek alım garantisi fiyatı belirlemesine ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

Baysal, yasanın olumlu yönlerinden birinin yerli üretime teşvik getirilmesi olduğunu ifade ederek, “Yoksa 30 milyar dolarlık projenin yüzde 90’ı yurt dışına gidecekti. Teşvik önemli bir avantaj oldu” dedi.

Alım fiyatı kötü, yerliye teşvik iyi

Hidroelektrik Santral Yatırımcıları İşadamları Derneği (HESİAD) Başkanı Fahrettin Arman, yasanın olumlu ve olumsuz yönlerini şöyle değerlendirdi:  ¨ Kanunun en önemli özelliği yerli malının teşvik edilmesidir. Bu bir devrim niteliğindedir. Güneşe verilen fiyat düşük deniliyor ancak yerli ekipman kullanıldığında bu fiyat yüzde 50 artırıma gidiliyor. Hidroelektrikte ise yerli teşvikin fiyata katkısı yüzde 30 civarında.

Fiyat beklentilerimizi karşılamadı. Normalde HES için beklendi 6.5-7 avro sent’ti (kilovat başına). Bütçeye getireceği yükten dolayı ilgili bakanlıkların itirazı nedeniyle rakam aşağılara indi. Ancak şu anda piyasada satılan elektrik bu fiyatın çok üzerinde, yaklaşık 9-8 sent (ABD doları).

Hükümetin elektrik alım fiyatı belirlemesi asıl olarak finansörler açısından önemli. Minumum satış fiyatına göre fizibilite yapılıyor. ‘Özel sektöre şu şu fiyattan satacağım’ demek finansör için bir şey ifade etmiyor. Minumum garanti fiyatına bakıyor.¨