WWF Türkiye: ‘’Yapacak çok iş var’’
Kuruluşa göre Paris’te imzalanan anlaşma gidilecek yolu gösterse de sıcaklık artışını 1,5°C’de sınırlandırmak mevcut taahhütler ile mümkün değil.
Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı Türkiye birimi (WWF Türkiye) tarafından Paris İklim zirvesi ardından bir değerlendirme açıklaması yayınlandı.
Açıklamada Paris’te imzalanan ve 2020 yılında yürürlüğe girmesi beklenen anlaşmada iklim bilimcilerinin uyarılarının dikkate alındığı ve sanayi devriminden bu yana görülen ortalama küresel sıcaklık artışının 1,5 ile 2°C arasında tutulma hedefinin kabul edildiğinin altı çizildi.
Bununla birlikte180’den fazla ülkenin Birleşmiş Milletler’in çağrısı ile konferans öncesinde sera gazı emisyonlarını azaltmak için taahhütlerini bildirdiği hatırlatılırken, bu taahhütlerin 1,5°C’lik hedef için yeterli olmayacağına vurgu yapıldı.
WWF Türkiye’ye göre bu taahhütlerin uygulanması halinde bile yüzyıl sonundaki sıcaklık artışı 2,7°C ila 3,7°C arasında gerçekleşebilecek.
Açıklamada değerlendirmesi yer alan WWF Türkiye Doğa Koruma Yönetmeni Mustafa Özgür Berke’ye göre ulusal katkı beyanlarının, uzun vadeli hedeflere ulaşılması için belirli aralıklarla gözden geçirilip artırılmasının öngörülmesi de önemli bir fırsat sunuyor. 1,5°C hedefine ulaşmak ise ülkelerin 2020 sonrası hedeflerinin gözden geçirip iyileştirmeleri takdirde mümkün. Ayrıca Türkiye zirveden 2020 sonrasında iklim fonlarından yararlanma talebini karşılayamadan ayrılmasına rağmen önünde halen fırsatlar var.
Berke değerlendirmesinde WWF-Türkiye’nin uzmanlarla birlikte yaptığı analizlere göre Türkiye’nin, kömüre dayalı politikalarla aynı maliyete sahip rüzgar ve güneş başta olmak üzere yenilenebilir enerjiyi öne çıkaran bir enerji politikası uygulamasının aynı maliyete sahip olduğunu hatırlatırken, Türkiye’nin bu şekilde bir politika izlemesi ve ulusal taahhüdünü yeniden gözden geçirmesi iklim müzakerelerindeki pozisyonunu güçlendirebilir.
Berke sözlerini şu şekilde sürdürdü;
“Paris Anlaşması ışığında, Türkiye’nin kalkınma ve enerji politikalarını gözden geçirmesi gerekiyor. Paris sonrası yeni dönemde özellikle kömür projelerine finansman bulmak giderek zorlaşacak. Türkiye’nin hem iklim değişikliğiyle mücadelede kendi payına düşen sorumluluğu yerine getirmesi, hem de enerjide dışa bağımlığı azaltmak için yenilenebilir enerjiye dair hedeflerini yükseltmesi gerekiyor. Bununla beraber, ulaşım, sanayi gibi karbon ayak izi yüksek sektörlerde düşük karbonlu tercihlere doğru dönüşümü başlatmamız gerekiyor.”
WWF Türkiye’nin açıklamasında Paris’in 30 Kasım – 12 Aralık arasında iklim müzakerelerinin yanında, kentler, iş dünyası, enerji sektörü gibi hükümet dışı aktörler tarafından da duyurulan pek çok girişime ev sahipliği yaptığı hatırlatılırken, Hindistan ve Fransa tarafından duyurulan ve 120 ülkenin enerjiye erişim sorununun çözümü için güneş enerjisinin yaygın kullanımı amacıyla bir araya geldiği Uluslararası Güneş Enerjisi İttifakı, Afrika kıtasında 2030’a kadar yenilenebilir enerjiye dayalı 300 bin MW’lık elektrik üretim kapasitesinin kurulmasını hedefleyen Afrika Yenilenebilir Enerji Girişimi ile binden fazla kentin yüzde yüz yenilenebilir enerji hedefine imza atması bunlar arasında sıralandı.
WWF-Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak ise açıklamada şu değerlendirmeyi paylaştı;
“Yenilenebilir enerjiyi tercih eden küresel bir dönüşümün başladığına tanıkplay lık ediyoruz. Bu, başta kömür olmak üzere fosil yakıt döneminin sonuna yaklaştığımızı gösteriyor. İklim değişikliğinin ekosistemler, insan da dahil olmak üzere tüm canlılar üzerinde giderek artan etkilerinden korunmak için bu değişimi kuvvetlendirmek ve sürdürmek zorundayız.”