WWF-Türkiye plastik atıklar için imza kampanyası başlatıldı
Kampanya kapsamında Bakan Murat Kurum’a hitaben açık mektup yayınlandı
WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) plastik atıklarla mücadele için bir imza kampanyası başlattı.
Kampanya kapsamında Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a hitaben açık bir mektup yazıldı ve atık plastik tehlikesine dikkat çekilerek Türkiye’nin bu alandaki mücadelede daha fazla rol alması istendi.
Mektupta ayrıca denizlerde en fazla bulunan 10 tek kullanımlık plastik ürünün çöpe dönüşmeden kaynağında durdurulmasını amaçlayan Avrupa Birliği Tek Kullanımlık Plastik Direktifi’nin Türkiye’de de uygulanması talep edildi.
200 bin imzacı hedefi ile başlatılan kampanyaya şimdiden 150 bini aşkın kişi imzası ile destek olmuş durumda.
Kampanyaya www.wwf.org.tr/plastikkampanyasi/ adresi üzerinden ulaşılabiliyor.
”Plastik poşetlerin ücretlendirilmesi Türkiye’nin doğru yolda olduğunu gösterdi”
Açıklamada WWF-Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli’nin şu değerlendirmesi yer aldı;
“Türkiye plastik kirliliğiyle mücadele yönünde son dönemde önemli adımlar attı. Sıfır Atık politikası ve plastik poşetlerin ücretlendirilmesi kararı, ülkemizin bu konuda doğru yolda olduğunu gösterdi. Bu imza kampanyasıyla hem kamuoyunda bu konudaki farkındalığı artırmayı, hem de karar vericileri çözüme yönelik adımları hızlandırmaya teşvik etmeyi amaçlıyoruz. Kampanyamıza geniş katılım bekliyoruz. Türkiye olarak biz de bu harekette yerimizi alalım ve denizlerimizi plastik kirliliğinden kurtaralım.”
Akdeniz’i en fazla Türkiye kirletiyor
Geçtiğimiz yılın Ekim ayında yayınlanan WWF Akdeniz Plastik Raporu’na göre, Akdeniz’deki atıkların %95’ini plastik maddeler oluşturuyor.
Torba, sigara izmariti, balon, şişe, şişe kapağı veya pipet gibi büyük parçalardan oluşan atıklar plastik kirliliğinin gözle görünen kısmını oluşturuyor. Bununla birlikte, mikro plastik denilen 5 milimetreden küçük plastikler daha da büyük bir tehlike yaratıyor. Akdeniz’de kilometre karede 1,25 milyon mikro plastik parçası bulunuyor. Deniz canlıları tarafından yutularak sindirilen bu parçalar besin zinciri içinde insanlara kadar ulaşarak ciddi sağlık riski yaratıyor.
Plastik atıkların büyük çoğunluğu biyo çözünür olmadığı için, yüzlerce hatta binlerce yıl atıldıkları yerde yok olmadan duruyor. Denize atılan bir sigara izmariti 5 yıl, plastik torba 20 yıl, plastik bardak 50 yıl, misina ise 600 yıl çözünmeden doğada kalıyor. Her yıl denizlerime karışan plastik atık miktarı, yaklaşık 8 milyon ton! Akdeniz’e en çok plastik atık ise günde 144 tonla Türkiye’den atılıyor.
WWF Türkiye tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a hitaben yazılan mektup şu şekilde;
Sayın Murat Kurum
T.C. Çevre ve Şehircilik BakanıSayın Bakanımız,
Araştırmalara göre, denizlerimizde giderek artan plastik kirliliği alarm verici düzeydedir. Dünya genelinde her yıl 8 milyon ton plastik atık denizlere karışmaktadır. Bu sorun çok uzun yıllar görmezden gelindiği için, denizlerimizde şimdiden 150 milyon ton plastik bulunduğu tahmin edilmektedir.
Bu küresel krizi durdurmak için denizlerimizdeki plastik kirliliğine karşı bir uluslararası sözleşmeye acil ihtiyaç vardır. Denizlerdeki plastik kirliliğinin, insanın sağlık ve esenliği üzerinde olduğu kadar geçim kaynakları üzerinde de ciddi etkileri söz konusudur. Aynı zamandabalıklar, deniz kaplumbağaları, mercan kayalıkları, balinalar, su kuşları ve daha pek çok canlı türünün yaralanmasına, ölmesine ya da yok olmasına neden olan plastik atıklar denizlerdeki doğal yaşamı da tehdit etmektedir.
Plastik kirliğinin bugün ulaşmış olduğu tehlikeli boyutta bütün ülkelerin payı vardır. Bu nedenle her ülke, çözümün de bir parçası olmalıdır. Türkiye, “Sıfır Atık Programı” ve plastik poşetlerin ücretlendirilmesi uygulaması ile küresel çevresorunlarının çözümünde oynayabileceği kritik rolün güzel örneklerini sergilemiştir. Ülkemiz, şimdi de denizlerdeki plastik kirliliğini durdurmak için uluslararası bir sözleşmenin şekillendirilmesinde öncü bir rol oynama şansına sahiptir.
Bu nedenle bizler, 2030 yılına kadar denizlerimizdeki plastik kirliliğini durduracak, küresel ölçekte, bağlayıcı yeni bir Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin düzenlenme sürecine Türkiye’nin de öncülük etmesini ve denizlerimizde en fazla bulunan 10 tek kullanımlık plastik ürünün çöpe dönüşmeden kaynağında durdurulmasını amaçlayan Avrupa Birliği Tek Kullanımlık Plastik Direktifi’nin ülkemizde de uygulanmasını talep ediyoruz. Sözkonusu Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nde;
Üye ülkelerin her birinde plastik kirliliğinin azaltılması yönünde güçlü hedeflerin yer almasını ,
Bu hedeflere ulaşabilmek için her ülkenin bir ulusal eylem planı hazırlamasının zorunlu kılınmasını diliyoruz.
Hepimiz için ortak bir mesele olan plastik sorununun ancak güçlü ve uyumlu küresel çabalarla çözülebileceğine inanıyor ve denizlerimizin plastikten arındırılmasında ülkemizin liderlik rolü üstlenmesi için gereğini saygılarımızla arz ediyoruz.