Verimsiz binalar elektrik fiyatını arttırdı mı?
Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketi (EPİAŞ) 23 Aralık 2016 günü saat 14’de 1 Megavat-saat (MWh) elektrik için 1.899,99 TL para ödendiğini açıkladı. Yani 1 kilovat-saat (kWh) elektrik için 1,9 TL para ödendi. 1 kWh elektrik, üreticiden 2016da ortalama 13,96 kuruşa alınırken ve evde kullandığımızda yaklaşık 42 kuruş öderken nasıl oluyor da bir saat boyunca üreticiden 1,9 TL’eye satın alınıyor?
Sorun gerçekten havaların soğuk olması nedeniyle konutlarda kullanılsın diye santrallere BOTAŞ’ın doğalgaz vermemesi mi? Yoksa çok derinde bir sorun var da biz mi bilmiyoruz?
Sorun doğalgaz santrallerine az gaz verilmesi ise gece boyunca fiyat 23,5 kuruşken 4-5 Gigavat-saat (GWh) elektrik veren doğalgaz santralleri nasıl oluyor da o saatte fiyat 1,9 TL’ye çıktığında 8,5 GWh üretim yapıyor?
Daha da önemlisi, bu konu ayyuka çıktıktan sonra devlet kamu santrallerini çalıştırmaya başlıyor ve fiyatı bir anda 23,5 kuruşun altına çekebiliyor?
Madem kış nedeniyle enerjiye çok ihtiyacımız var, neden yaz saati uygulamasına devam edilerek enerji tüketimimizin 2016 Kasım ayında 2015 Kasım ayına göre yüzde 6,5 artmasına izin veriliyor? (Bknz: EMO’nun açıklaması)
Bütün bu sorular aslında cevabı kendi içinde barındırıyor.
İşin kökenine inip neden doğalgaz tüketiminde bu kadar sıkışıklık olduğunu konuşmazsak sorunu kökten çözemeyiz. Hemen cevabı baştan verelim. Enerji tüketimi artsın diye binalarda enerji verimliliği mevzuatı uygulanmadı!
Enerji Verimliliği Kanunu’na ne oldu?
2007 yılında Enerji Verimliliği Kanunu’nun ardından Türkiye 2008’de Binalarda Enerji Performans Yönetmeliğini çıkardı. 2010 yılında ise yönetmeliğin pek çok yükümlülüğünü erteleyen bir değişiklik yönetmeliği çıkardı. Buna rağmen yapı izni alan binaların hemen, mevcut binaların ise 2 Mayıs 2017’e kadar enerji performans belgelerini alması gerekiyordu.
Böylece zaman içinde binaların enerji performansı bilgisi elimizde olacak, tıpkı AB gibi mevcut ve yeni binalarda iyileştirebilecek politikalar için altlık oluşacak , belki de yine AB gibi 2018’den sonra sıfır enerjili binaları zorunlu hale getirebilecektik.
Ama öyle olmadı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı TBMM’deki bir komisyonda 9 milyon binanın sadece 442 bin 500 tanesinin Enerji Kimlik Belgesi aldığını ifade etti.
Yani yaz saati uygulamasının sürdürülmesinde olduğu gibi binalarda enerji veirmliliği mevzuatının uygulanmaması da enerji dolayısı ile ithal doğalgaz ve kömür tüketimini artmasına neden oldu.
Böylece 23 Aralık saat 14’de her zaman esmez denen rüzgar 3,1 GWh üretirken, sürekli desteklenen yerli kömür sadece 6,3 GWh üretti. Böylece o paradan 8,5 GWh üreten doğalgaz santralleri ve 6,4 GWh üretim yapan ithal kömür santralleri daha çok pay aldı.
Türkiye yerli kömür dedikçe ithal kömürü, bağımlılık dedikçe ithal doğalgazın önünü açtı. Bunu sadece elektrik üretiminde değil, binalarda da yaptı. Sonuç ise her 20 binanın 19’u bırakın verimliliği, enerji kimlik belgesine bile sahip değil.
Binalar enerji verimliliği yönetmeliğine uygun olsaydı o gün elektrikten ithal kömür ve doğalgaz santralleri o kadar para kazanır mıydı?
1 Ocak-25 Aralık 2016 tarihleri arasında gerçekleşen saatlik elektrik piyasası takas fiyatı (Kaynak: EPİAŞ)