Türkiye’de Güneş Enerjisi Uygulamalarının Yaygınlaştırılması

Hakan Çelik
4 Eylül 2010

Ülkemiz, coğrafi konumu itibariyle yüksek bir potansiyele sahip olmasına rağmen güneş enerjisinden yeterince faydalanmamaktadır. Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında, ortalama 1,538 KWh/m2.yıl olan güneş ışınımı değeriyle Malta, Portekiz ve İspanya’dan sonra 4. sırada yer alan Türkiye’de ihtiyaç duyulan toplam enerjinin % 75’lik kısmı ithalat yoluyla dış kaynaklı olarak sağlanmaktadır. Durum böyle olunca başta güneş enerjisi olmak üzere yenilenebilir enerji kullanımına yönelik girişimler arttırılmalıdır.

Bu alanda bir gelişim sağlamak açısından bilgilendirme ve bilinçlendirme çok önemlidir. Belki de güneş enerjisinin ne olduğunu tarif etmek dahil konunun başlangıcına kadar gidilmelidir ki böylelikle bu kaynağın önemi ve neden faydalanmak gerektiği daha iyi kavranabilir. Bu noktadan hareketle bazı bilgileri paylaşmak dikkat çekici olacaktır.

Güneş yüksek sıcaklık ve yoğunluktaki gazlardan oluşan orta büyüklükte bir yıldızdır. Dünyanın 110 katı büyüklüktedir ve dünyadan 150 milyon km uzaklıktadır. Yüzey sıcaklığı ortalama 6,000 °C dir, bu sıcaklıkta elektronlar atom çekirdeklerinden ayrılırlar ve serbest halde bulunurlar. Termonükleer füzyon adı verilen reaksiyon sonucunda 4 Hidrojen çekirdeği birleşerek 1 Helyum çekirdeğini oluştururlar. Saniyede 564 milyon ton Hidrojen 560 milyon ton Helyum’a dönüşür, aradaki 4 milyon tonluk kütle kaybı güneş enerjisi olarak uzaya yayılır.

Atmosfer dışında birim zamanda birim yüzeye gelen ışınım şiddeti 1,367 W/m2 değerindedir, buna güneş sabiti adı verilir. İdeal şartlarda ( bulutsuz açık havada öğle saatinde ) yeryüzüne ulaşan ışınım şiddeti 1,000 W/m2 değerine çıkabilmektedir. Isı enerjisi uygulamalarında bunun % 75’lik kısmını , elektrik enerjisi uygulamalarında ise % 15’lik kısmını faydalı enerjiye dönüştürmek mümkündür.

Güneş enerjisinden olabildiğince çok faydalanmak gerekir. Çünkü para karşılığında satın alınan bir yakıt türü değildir, sonsuz sayılabilecek bir potansiyele sahiptir, nakil sorunu yoktur, iletim hatları kurulmasını gerektirmez, kullanım noktasına kendiliğinden gelir, garantili bir üründür, kalitesi değişmez, temizdir, çevre sorunları yaratmaz, insanların ve canlıların sağlığını tehdit etmez, hiçbir ülkenin tekelinde değildir, dışa bağımlılığı engeller.

Güneş enerjisi kullanımının yaygınlaştırılması için öncelikle eğitim öğretim faaliyetlerine önem verilmelidir. Anaokulundan itibaren lisansüstü üniversite seviyesi dahil olmak üzere her kademede teorik ve uygulamalı öğrenim programları oluşturulmalıdır. Küçük yaşta kazandırılan bilinçlendirme çalışmaları ileriye dönük en önemli yatırımlardan biri olacaktır.

Benzer şekilde araştırma ve geliştirme faaliyetleri de önemsenmelidir. Bir yandan güneş enerjisi kullanım alanlarının çeşitlendirilmesine yönelik teknolojik araştırmalar yapılmalı diğer yandan da bu kapsamda kullanılacak malzeme ve ürünler geliştirilmelidir. Dışa bağımlılığı azaltmak için sadece enerji ithalatını azaltmak ve yenilebilir enerji kullanımını arttırmak yeterli değildir. Alet, ekipman, sistem hatta finansal çözümlerin tedariki açısından enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmak için yerli teknolojiyi geliştirmek çok önemlidir.

Kurumsal ve sektörel işbirlikleri de geniş kapsamlı şekilde gerçekleştirilmelidir. Bu kapsamda üniversiteler, araştırma merkezleri, resmi kurumlar, yerel yönetimler, direkt üreticiler, yan sanayiciler, test ve kontrol merkezleri, standart oluşturma kurumları, meslek odaları, birlikler, vakıflar, dernekler ve sivil toplum kurumları arasında ortak çalışmalar yapılmalıdır.

Kullanıcılara yönelik bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetleri sektörel gelişim için en önemli adımlardan biri olacaktır. Bunun paralelinde politika oluşturma ve karar verme yetkisine sahip makamları bilgilendirmek de gereklidir. Pazarın büyümesi açısından sistem ve tesis kurulumuna kaynak oluşturmak için banka ve finansal kurumlar da bilgilendirilmelidir. Bu kapsamda devletin desteği de önemlidir, çeşitli teşvikler veya muafiyetler faydalı olur.

Ürün ve hizmetlerin hazır olduğu bir pazarda ulusal menfaatler açısından birtakım yasa ve yönetmeliklerin de uygulamaya sokulması gereklidir. Teknik ve ekonomik olarak uygulanması mümkün olan her binada güneş enerjili bir sistemin tesis edilmesi teşvik edilmeli veya zorunlu tutulmalıdır. Bu konuda merkezi yönetimler tarafından yasa ve yönetmelikler çıkarılmalı, yerel yönetimler tarafından da bunların uygulanması takip edilmelidir.

Sonuç olarak, güneş enerjisinden faydalanmak ülkemiz açısından bir ihtiyaç hatta bir zorunluluk haline gelmiştir.Bu kapsamda yapılması gereken pek çok çalışma vardır. Başarılı bir sonuca ulaşabilmek için amaç ve hedefleri belirlemek, azimli ve istekli olmak, çalışıp öğrenerek bilgi ve bilinç düzeyini arttırmak , işbirliği yaparak birlikte hareket etmek, kararlı ve sonuç odaklı davranmak , takipçi olmak çok önemlidir. Ulusal menfaatlerimiz açısından gerek birey gerek kurumsal temsilci sıfatıyla hepimiz üzerimize düşen görevi yapma konusunda daha hassas olmalı ve elimizden geleni yapmalıyız.

Bu düşünce ve inanç içerisinde YEŞİL EKONOMİ tarafından başlatılan, özünde bilgilendirme ve bilinçlendirme konusundaki önemli ihtiyaçları gidermeye yönelik olan, daha da önemlisi adına yakışır biçimde yenilenebilir enerjiyi kullanırken ekonomiklik vurgusu yaparak bir anlamda yerli teknolojinin geliştirilmesine dikkat çeken bu platforma davet edildiğim için onur ve memnuniyet duyduğumu da bu vesileyle ifade etmek isterim.