”Türkiye ve bölgesindeki hava sıcaklıklarında önemli ve hızlı artışlar olacak”
TEMA Vakfı IPCC raporunu değerlendiren bir toplantı düzenledi
TEMA Vakfı Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından 8 Ekim tarihinde yayınlanan ”Küresel Isınma 1,5°C” raporu ile ilgili bir basın toplantısı gerçekleştirdi.
TEMA’dan konu ile ilgili yapılan açıklamaya göre toplantıda Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin başyazarlarından TEMA Vakfı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Murat Türkeş bir sunum yaptı.
Prof. Türkeş sunumunda rapordaki en önemli tespitler arasında, halihazırda 1 °C düzeyinde olan küresel sıcaklık artışı ile birlikte aşırı hava olaylarının ve deniz seviyesi yükselmelerinin net bir şekilde görülmesi olduğunu söyledi.
Raporda, sıcaklık artışının 2 °C yerine 1,5 °C altında sınırlandırılması ile iklim değişikliğinin birçok etkisinin azaltılabileceğini ortaya koyduğunu ifade eden Prof. Türkeş şunları kaydetti;
“Örneğin sıcaklık artışının 1,5 °C’de sınırlandırılması, 2100 yılı itibariyle deniz seviyelerinin sıcaklık artışının 2 °C’de sınırlandırılması senaryosuna göre 10 santimetre daha az yükselmesi anlamına geliyor. Rapor sıcaklık artışını 1.5 °C ile sınırlandırmanın, enerji, endüstri, binalar, ulaşım, şehirler ve arazi kullanımında hızlı ve kapsamlı dönüşümleri gerektirdiğini vurguluyor. Küresel sera gazı emisyonlarının 2030 yılında 2010 yılına göre net olarak yüzde 45 azaltılması ve 2050 yılı itibariyle net olarak sıfırlanması gerekiyor. İklim değişikliğine karşı Türkiye de diğer ülkelerle birlikte aynı kaderi paylaşıyor. Ülkemizde gözlenen hava sıcaklıklarındaki hızlı değişmelere ek olarak, iklim modelleri gelecekte Türkiye ve bölgesindeki hava sıcaklıklarında önemli ve hızlı artışların olacağını gösteriyor.”
TEMA Vakfı Çevre Politikaları ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Özgül Erdemli Mutlu ise şunları söyledi;
“İklim değişikliği politikalarının katılımcı, demokratik ve şeffaf şekilde hayata geçirilmesi için çaba harcanmalıdır. Büyümenin hızı kadar niteliği de önemlidir. Düşük karbonlu politikalar ile daha fazla enerji güvenliği, daha yüksek yaşam kalitesi, iklim değişikliğinin etkilerine karşı dayanıklılık, fosil yakıt ithalatından tasarruf, yenilenebilir enerji alanında istihdam yaratılması ve hava kirliliğine bağlı erken ölümlerin azalması gibi çok sayıda yan fayda sağlayacaktır. Bu faydaların yaratacağı ekonomik değer düşük karbon politikalarının yürütülmesi için gerekli olan maliyetlerden daha fazla olacaktır.”
Özgül Erdemli Mutlu, Türkiye’nin 2018 yılı sonunda Polonya’da yapılacak 24. Taraflar Konferansı’ndan önce, “Ulusal Katkı Niyet Beyanı”nı güncellemesi, azaltım hedefini yeniden belirlemesi, iklim değişikliğine uyumu hedeflerine dahil etmesi ve Paris Anlaşması’nı acilen Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde onaylaması gerektiğini söylerken, Türkiye’nin iklim hareketinde söz sahibi olmasının ancak azaltım ve uyum alanında birbirini tamamlayan ulusal-yerel politikaların eş zamanlı gerçekleştirilmesi ile mümkün olacağını ifade etti.