Türkiye Almanya ile iklim ve biyoçeşitlilik için iş birliği yapacak
Entegre İklim ve Biyoçeşitlilik Eylemi için Türk-Alman İş Birliği projesinin açılış toplantısı yapıldı

Türkiye ve Almanya kurumları arasında geliştirilen “Entegre İklim ve Biyoçeşitlilik Eylemi için Türk-Alman İş Birliği” projesinin açılış toplantısı 29 Nisan 2025 günü Ankara’da gerçekleştirildi.
Toplantıda protokole İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar ile Alman Uluslararası İş Birliği Kurumu (GIZ) Türkiye Direktörü Anja Maria Dahl imza attı.
Toplantıda imza töreninin ardından “2053 Net sıfır Hedefi: İklim Değişikliği ve Biyoçeşitlilik Konusunda Atılacak Adımlar” konulu panel düzenlendi.
Beş yıl süreli proje 10 milyon Avro bütçeye sahip
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İklim Başkanlığı ve Alman Uluslararası İşbirliği Kurumu (GIZ) öncülüğünde yürütülecek proje Alman Federal Ekonomi ve İklim Eylemi Bakanlığı (BMWK) tarafından Uluslararası İklim İnisiyatifi (IKI) kapsamında desteklenecek. Tarım ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü de projenin faydalanıcısı olacak.
Beş yıl süreli ve 10 milyon Avro bütçeye sahip proje kapsamında hazırlıkları devam eden Türkiye Yeşil Taksonomi, Emisyon Ticaret Sistemi ve Ulusal Katkı Beyanı hazırlık süreçleri ile iklim değişikliğine uyum ve biyo çeşitlilik faaliyetlerinin desteklenmesi hedefleniyor.[1]
İklim Değişikliği Başkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, İklim Değişikliği Başkanı Halil Hasar toplantıda şunları söyledi;
On sene sonra emisyon azaltımı yerine uyum süreçlerini konuşmaya başlayacağız. Bugün belki uyumla ilgili olarak çok geri dönüşü olmadığından dolayı yatırımlar pek yapılmıyor ama insanoğlunun geleceği için uyum strateji ve eylem planlarını aktif bir şekilde harekete geçirmeleri gerekiyor. Burada da uyum konseptinde afet risklerinin azaltılmasından su kaynaklarının verimli kullanılmasına kadar organik tarımın artışına kadar su kaynaklarımızın korunmasına kadar yeşil alanlarımızın korunması tamamen bu doğrultuda.
İnsanoğlu ile tabiat arasında bir merhamet sözleşmesi var. Ben böyle tanımlıyorum. Maalesef bu merhamet sözleşmesini her zaman insanoğlu bozmuştur. Sonuçta da intikamını tabiat çok ciddi boyutlarda almıştır. Hiçbir şey yapmadan herhangi bir önlem almadan bunu yapabiliriz? Sonucunda ne olabilir? Emin olun ki insanoğlu bugün kazandığını düşünebilir ama kaybeden insanoğlu olacak. Bir buçuk derece gibi bir küresel hedef çerçevesinde o çemberde herkes geleceğini düşünen çocuklarını düşünen dünyanın geleceğini düşünen her insan iklim eylemine çok ciddi bir şekilde katılmak zorunda olduğunun farkında.
Türkiye olarak önceliklerimiz arasında manevi değerlerimizle uyumlu iklim eylemleri var. Bunun içerisinde Ata tohumundan tutun organik tarımın arttırılmasına kadar. Organik tarımın beş kat arttırılmasına kadar bir hedef var. Bunların hepsi iklim kanunumuzda öncelikli olan konular. Hiçbir şekilde bireysel özgürlüklerin kısıtlanmasıyla alakalı bir durum söz konusu değil, olamaz da. Geleceğimizi dünyamızı korumaya yönelik olarak yutak alanlarımızı, yeşil alanlarımızı artırmaya yönelik bir kanun olduğunu belirtmekte fayda var. Bütün sektörlerde ekonominin, çevrenin, emisyonların azaltılmasının göz önünde tutulduğu kapsayıcı bir çerçeve şekillendirmeye çalışıyoruz.
Halil Hasar konuşmasında bu yıl Brezilya’da gerçekleşecek COP30 toplantısında adil geçiş süreçlerinin olgunlaşacağını beklediklerini söylerken, Türkiye’nin COP31 zirvesine ev sahipliği için Avustralya ile birlikte aday durumda olduğunu hatırlatırken, Avustralya ile dostane yürüyen bir müzakere süreci yürütüldüğünü dile getirdi.
2025 yılında gerçekleşecek COP30, Brezilya’da gerçekleşecek. Bu COP’un farklı bir manası var. Geçen yıl ana konu finanstı. Bu yıl ise daha farklı bir COP olacak ve adil geçiş süreçlerinin olgunlaşacağı bir COP olacağını bekliyoruz. Bununla ilgili de teknik hazırlıklarımızı titizlikle yapıp Türkiye adına orada gerekli olan katkılarımızı vermeye çalışacağız. COP31 adaylığımız var. Sayın Cumhurbaşkanımız da yüksek sesle ilan etti. Biz şu an Avustralya tarafıyla birlikte COP31’e adayız. Dostane, arkadaşça yürüyen müzakere diyaloglarımız var.