“Türk Şirketleri 2010’da Avrupa Yenilenebilir Enerji Pazarı’nda Söz Sahibi Olmalı”

Cengiz Ultav’a göre Türkiye’nin ileri malzemeler merkezi haline gelmesi mümkün.

8 Ocak 2009

Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Üyesi Cengiz Ultav, ”Yerli şirketlerimiz elektronikte, beyaz eşyada Avrupa’da yüzde 30 pazar payına sahip. Önümüzdeki 10 yılda bu şirketlerimiz Avrupa’daki yenilenebilir enerji pazarına da sahip olmak için çalışmalıdırlar” dedi.

Ultav, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), TÜSİAD-Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu (REF) ve Ulusal İnovasyon Girişimi (UİG)tarafından yürütülen ”Bölgesel İnovasyon Merkezleri” projesi kapsamında düzenlenen ”Ar-Ge ve İnovasyon Teşvik Sistemi” konulu panelde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin ileri malzemeler merkezi haline getirilmesinin mümkün olduğunu belirtti.

Dünyada özel sektörün 2002 ile 2005 yılları arasında 400 milyar dolarlık Ar-Ge yatırımı yaptığını söyleyen Ultav, şunları kaydetti:

”Bu 400 milyar doların 300 milyar doları elektronik, sağlık, otomotiv, teknoloji kimya ve enerji sektörlerine olmuştur. Dünyada baş gösteren ekonomik krize rağmen Ar-Ge’ye olan yatırımlar devam edecektir. Bu yatırımlardan vazgeçilmesi mümkün değildir. Ancak yeni dönemde 300 milyar dolarlık Ar-Ge yatırımının 100’ünün yenilenebilir enerjiye, 80’inin ileri malzemelere, 60’ının biyoteknik konulara, 40’ının nanoelektrik mekanik sistemlere, 20’sinin de siber alt yapı sistemlerine olacağı öngörülüyor. Bu iki tablo arasında açıkça görülüyor ki bir paradigma kayması var. Bu paradigma kaymasının Türkiye için bir avantaj olduğunu ve mutlaka dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum. Yerli şirketlerimiz elektronikte, beyaz eşyada Avrupa’da yüzde 30 pazar payına sahip. Önümüzdeki 10 yılda bu şirketlerimiz Avrupa’daki yenilenebilir enerji pazarına da sahip olmak için çalışmalıdırlar. Ülkemiz sahip olduğu durağan gücü harekete geçirilebilirse bunu başarabiliriz.

”UİG İcra Kurulu Üyesi Cemil Arıkan da yeni Ar-Ge teşvik yasasının, işbirliğini teşvik eden bir yasa olmadığını savundu.

Arıkan, Türkiye’de Ar-Ge harcamalarının ciddi bir şekilde arttığını belirterek, ”Kamu destekleri Ar-Ge harcamalarında ciddi bir şekilde artmıştır. Ar-Ge yatırımlarındaki bu artışa rağmen 2013 yılında Ar-Ge yatırımlarının Gayrı Safi Milli Hasıla’nın (GSMH) yüzde 2’sine ulaşması çok hayal gibi görünüyor” dedi.

Rekabet öncesi, Ar-Ge projeleri için bir teşvik mekanizması oluşturulması gerektiğini ifade den Cemil Arıkan, sözlerini şöyle tamamladı:

”Sektörel bazda araştırma merkezleri kurulmalıdır. Üniversite ortaklı Ar-Ge projeleri yüzde yüz desteklenmelidir. Bölgesel ve sektörel sanayi-üniversite ortak araştırma merkezleri kurulmalıdır. Üniversitelerde teknoloji transfer merkezleri acilen kurulmalıdır. Döner sermaye sisteminin işleyişi ile ilgili bir çalışma yapılmalıdır. Sanayi sektörünün üniversitelerle işbirliği yapması teşvik edilmelidir.”  (AA)