TÜREB Başkanı Yıldırım: “Kısa ve uzun vadeli problemlere aynı anda odaklanmalıyız”
TÜREB yönetimi koronavirüs salgınının sektörde yarattığı sıkntılar ve risklere dikkat çekti
25 Mart 2020 günü çevrim içi olarak düzenlenen toplantıda TÜREB Başkanı Hakan Yıldırım ile TÜREB Yönetim Kurulu üyeleri Olcayto Yiğit, Tuna Güven ve İbrahim Erden basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Hakan Yıldırım konuşmasında Türkiye’nin rüzgâr enerjisi gücünün 10 yılda, 10 kat artış göstererek 8 GW’ı aştığına dikkat çekerken, mevcut Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) desteğinin 2020’de son bulacak olmasının yarattığı etkinin inşa halindeki proje seviyesini 1,3 GW’a çıkardığı bilgisini verdi.
Yıldırım bununla birlikte bu rakamların rüzgâr enerjisi sektörünün önündeki risk ve sıkıntıların aşıldığı anlamına gelmediğini kaydederken, lisanslı ve ön lisanslı olarak 6 GW düzeyinde bir proje stoğunun geleceğinde 2020 sonrası için belirlenecek mekanizmaların etkili olacağını dile getirdi.
Salgın yenilenebilir enerji kaynaklarının önemini gösterdi
Hakan Yıldırım koronavirüs salgınının küresel enerji sektörünü de etkilerken, rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir enerji yatırımlarının taşıdığı önemi gösterdiğine de dikkat çekti.
Yıldırım koronavirüs salgını nedeni ile küresel enerji piyasasında oluşan etki nedeni ile petrol, doğal gaz ve LNG sevkiyatlarında da sıkıntı yaşanabileceğini, bu kaynaklardan elde edilecek enerjide kesinti oluşabileceğini söylerken, rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarında ise kesinti yaşanmayacağına dikkat çekti.
Kısa ve uzun vadeli problemlere aynı anda odaklanmalıyız
Salgının Türkiye’de devam eden rüzgâr enerjisi projelerini de ciddi şekilde etkilediğini, salgın nedeni ile oluşan sıkıntılar yüzünden santrallerin devreye girme tarihlerinin uzayabileceğini bunun da projeleri 2020 yılında son bulacak mevcut YEKDEM desteğinden yararlanamama riski ile karşı karşıya bıraktığını vurguladı.
TÜREB Başkanı Yıldırım bu yüzden tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de korona virüs salgınının mücbir sebep olarak edilerek ve şimdiden, planlama yapabilmeleri açısından enerji yatırımcılarına bildirilmesi gerektiğini söyledi.
Yıldırım rüzgâr ve güneş enerjisi santrallerinin her ne kadar uzaktan kontrole elverişli olma avantajına sahip olmasına rağmen, herhangi bir sokağa çıkma yasağından bu santrallerin işletme ve bakımlarında görev alan kişilerin yasaktan muaf tutulması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Hakan Yıldırım TÜREB olarak 2020 sonrası için YEKDEM desteğinin uzun vadeli ve dolar veya avro bazlı olarak devam etmesi gerektiğini görüşünü savunduklarını hatırlatırken, kısa vadeli problemler ile uğraşırken, rüzgâr enerjisi sektörünün geleceğini belirleyecek orta ve uzun vadeli problemlere de odaklanılması gerektiğini söyledi.
Olcayto Yiğit: “Küresel tedarik zincirinde aksamalar yaşanıyor”
TÜREB Yönetim Kurulu Üyesi ve Vestas Türkiye Genel Müdürü Olcayto Yiğit de konuşmasında koronavirüs salgının rüzgâr enerjisi sektöründeki küresel tedarik zinciri üzerinde yarattığı etkiye dikkat çekti.
Yiğit rüzgâr türbinlerinin onbinlerce parçadan oluşan entegre bir sistem olduğuna dikkat çekerken, bir ürün için bazen tek bir ülkeden yapılan tedarikten bahsedilemeyeceğini, zincir olarak ikinci ve üçüncü ülkelerden de tedarikçiler bulunabildiği bilgisini verdi. Yiğit Çin merkezli tedarik zincirinin salgının başladığı dönemde durduğunu, son dönemde düzelmek ile birlikte ise küresel ölçekte zincirdeki aksamaların devam ettiğini söyledi.
Kendilerinin rüzgâr enerjisi santralleri kurulumlarını ek önlemler ve maliyetler ile devam ettirebildiklerini fakat salgının uzaması halinde kurulumlarda kesinti olma ihtimalinin de bulunduğunu kaydeden Olcayto Yiğit, 2020’nin YEKDEM başvuruları için son yıl olması dolayısı ile de bu açıdan kritik bir sorun yarattığını vurguladı.
Tuna Güven: “Şantiyelerdeki çalışmaların devamı risk altında”
TÜREB Yönetim Kurulu Üyesi ve Borusan EnBW Genel Müdürü Yardımcısı Tuna Güven de salgının rüzgâr enerjisi yatırımcıları için yarattığı zorluklara ve risklere dikkat çekti.
Rüzgâr enerjisi santrali projelerinin şantiyelerinin de risk altında olduğu ve bunun tedirginlik yarattığını kaydeden Güven, bir şantiyede vaka çıkması durumunda ise o şantiyenin kapanmak zorunda kalacağını kaydetti.
Tuna Güven gerek tedarik zincirindeki yavaşlama, gerekse de izin süreçlerinin gerektirdiği bürokrasideki yavaşlamaların da projelerin devreye girme sürelerini risk altında bıraktığı ve YEKDEM’e yetişemlerin ciddi şekilde risk altında olduğunu da sözlerine ekledi.
İbrahim Erden: “Salgın enerji dönüşümünün önemini gösterdi”
TÜREB Yönetim Kurulu üyesi İbrahim Erden de konuşmasında yaşanan salgının enerji dönüşümü ile enerji piyasalarına yönelik risk yönetimi arasındaki bağlantıyı ön plana çıkardığına dikkat çekti.
İbrahim Erden yaşanan salgın krizinin son 20 yılda yapılan yenilenebilir enerji yatırımlarının risk yönetimi açısından ne kadar önemli olduğunu ön plana çıkardığının vurgulanmaya başladığını söylerken, bundan sonraki dönemde aynı doğrultuda, geçmiş teknolojiler ve büyük yapılar yerine daha çok yenilenebilir enerji ve daha çok dağıtık enerji sistemleri ön plana çıkacağını, daha fazla yenilenebilir enerji için ise iletim ve dağıtım yatırımlarının ön plana çıkacağını ifade etti.
Erden bununla birlikte yeni konuşulmaya başlanan batarya ve hidrojen gibi alanlardaki yatırımları ile birlikte dijitalleşmenin de daha fazla ön plana çıkacak konular arasında olacağını belirtirken, daha fazla rüzgâr ve güneş enerjisi yatırımlarının aynı zamanda salgın nedeni ile yavaşlayan küresel ekonomik aktivitenin artmasına katkı sağlamak ile birlikte küresel emisyon artışının azaltılması gibi uzun dönemli hedeflere de katı sağlayabileceğini söyledi.