TÜGİAD ve İTÜ Yenilenebilir Enerji İçin İşbirliği Yapacak
İTÜ ile Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) arasında ”Yeni ve Yenilenebilir Enerji Teknolojileri” konusunda iyi niyet protokolü imzalandı.
İTÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin, üniversitenin Ayazağa yerleşkesindeki Rektörlük Binasında gerçekleştirilen imza töreninde yaptığı konuşmada, İTÜ’nün Ar-Ge bütçesi en yüksek olan üniversite olduğunu belirtti.
Şahin, ”Bize en yakın üniversiteye göre Devlet Planlama Teşkilatından (DPT) aldığımız bütçe yüzde 35 fazladır. Bu yıl yeni projeler aldık, Yüksek Başarımlı Hesaplama Merkezi Projesi, Nano Teknoloji Merkezi Projesi, Anadolu’da yeni kurulan üniversitelere Öğretim Üyesi Yetiştirme Projesi gibi…” diye konuştu.
Yeni projelerle İTÜ’ye 3-4 yıl içerisinde gelecek kaynağın yaklaşık 100 milyon TL olacağını bildiren Prof. Dr. Şahin, şöyle devam etti:
”Böyle bir kaynağı olan başka bir üniversite yok. Bizim bir de teknokentimiz var. Tabii bu işbirliği ile teknokentte bir şirket kurmaya doğru gideceğini düşünüyorum. Türkiye’de 18 teknokent şirketi var. Bu 18 şirketin ürettiği patentin yüzde 48’i, ithalatın yüzde 48’i ve ihracatın yüzde 57’sini İTÜ Teknokent sağlamıştır.
Şu anda mevcut kapasitemizi iki katına çıkartacak, 40 bin metrekarelik yeni bir inşaata başlıyoruz, 17 milyon dolarlık ve nisan ayında bunun ihalesi yapılacak. Yani bu rakamları ikiye katlayacağız. Şu anda mevcut şekliyle Türkiye üretiminin yarısını İTÜ Teknokent sağlıyor. Bundan sonra da bu çalışmalarımız katlanarak devam edecektir.”
TÜGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Küçük de TÜGİAD’ın 650’ye yakın üyesi olduğunu ve Türk ekonomisinde 35 milyar dolarlık bir ekonomik değeri temsil ettiğini belirterek, ”300 bin kişiye istihdam sağlıyoruz. Bunun yanında 18 milyar dolarlık ithalat, 15 milyar dolarlık da ihracat hacmini temsil ediyoruz” dedi.
TÜGİAD’ın 10 yılı aşkın bir süredir üniversitelerle işbirliği içinde olduğunu dile getiren Küçük, şunları kaydetti:
”Bu artık derneğimizde gelenek haline geldi. Biz çeşitli üniversiteler ile Yıldız Teknik Üniversitesi, Marmara Üniversitesi ve Bursa’daki üniversitelerle ortak projeler yapıyoruz. Özellikle kurumsal birlikteliği çok teşvik ediyoruz” dedi.
Küçük, yeni teknolojilerin elde edilmesi, geliştirilmesi ve uygulanabilirliği anlamında Ar-Ge desteğinin iş dünyasının hizmetine sunulacağını söyledi.
”Enerji Üssü Kurmak İçin İlk Adımları Atıyoruz”
Özel sektör ile üniversitelerin bir araya gelerek sinerji yaratacağını vurgulayan Lütfü Küçük, şöyle devam etti:
”Özel sektör üniversitenin bilgi birikimini ve kendi olanaklarını ortaya koyarak daha büyük bir sinerji yaratıp bir başlangıç yaratma peşinde. Bu da yeşermekte olan sektörlerin standartlarının oluşması, kaynak israfının önlenmesi, aynı zamanda sınırlı olan sermayenin heba olmadan verimli bir şekilde kullanılmasını sağlamaktadır. Kaynakların oluşmakta olan sektörde kötü kullanımına ilişkin bir endişe var. Enerji üssü olabilmesi için farklı birikimdeki kurumların bir araya gelmesi gerekiyor. Enerji üssü kurmak için biz şu anda ilk adımları atıyoruz, ilk yatırımları yapıyoruz. Bunun içerisine özel sektörü de çekerek, bu işin finansal boyutuyla da ilgili bir şablon koyuyoruz ortaya. Umuyoruz ki bu birliktelik iyi netice verecek, kaynak israfını önleyecek ve sektörün gelişimini sağlayacak.”
Küçük, yenilenebilir enerji konusunda yasal zeminin bir an önce hazırlanması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Yeni ve Yenilenebilir Enerji Teknolojileri
Konuşmaların ardından, İTÜ Rektörü Prof. Dr. Şahin ile TÜGİAD Başkanı Küçük arasında imzalanan protokol kapsamında, başta rüzgar türbinleri, güneş pilleri, aküler ve yakıt hücreleri olmak üzere yeni ve yenilenebilir enerji üretim ve depolama teknolojilerine ilişkin çeşitli çalışmalar yürütülecek.
”Yeni ve Yenilenebilir Enerji Teknolojileri Araştırma Merkezi”ni içeren bir ”Enerji Üssü”nün kurulması, ürünlerin performans testlerinin yapılabileceği laboratuvarların İTÜ Enerji Enstitüsü’nde yapılandırılması, yerli ürünlerin tasarımı, geliştirilmesi ve üretim amaçlı Ar-Ge projelerinin geliştirilmesi ve oluşturulacak kaynaklarla yetiştirilmiş insan potansiyelinin artırılmasının hedeflendiği protokol ile öğrenciler, öğretim üyeleri ve araştırma görevlilerinin akademik çalışma ve araştırma olanaklarının geliştirilmesi amaçlanıyor. (AA)