Trakya ve Marmara Rüzgar Enerjisi’nde Cazibe Bölgesi
Prof. Dr. Bülent Eker, Tekirdağ, Çanakkale ve İstanbul’da 109 rüzgar enerjisi türbininin kurulduğunu bildirdi.
Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Eker, Tekirdağ, Çanakkale ve İstanbul’da 109 rüzgar enerjisi türbininin kurulduğunu bildirdi.
Eker, yaptığı açıklamada, günümüzde, yenilenebilir enerji arayışları içinde rüzgar enerjisinin en fazla üzerinde durulan enerji kaynağı olduğunu belirtti.
Avrupa Birliği’nin, hedef gözeterek bu enerjinin önemini bir kez daha ortaya koyması ve üretim için planları hızlandırmasının konunun önemini artırdığını ifade eden Eker, ”Bu durum ülkemizde de bu alanda önemli yatırımları gündeme getirmiştir” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının konu üzerinde yoğunlaşmasının, gerekli yasal düzenlemeleri ve buna bağlı olarak uygulama yönetmeliklerini çıkarmasının konunun cazip hale gelmesine yol açtığını ifade eden Eker, yapısal gelişmeler yanında çevresel unsurların da Türkiye’de rüzgar türbini kullanımını yaygınlaştırmaya başladığını söyledi.
Rüzgar enerjisi konusunda Trakya ve Marmara bölgesinin son yıllarda cazibe alanı haline geldiğini vurgulayan Eker, şöyle devam etti:
”Son bir yılda Eceabat’ta 13 adet 800 kilovatlık, 5 adet 900 kilovatlık, Çatalca’da 20 adet 3000 kilovatlık, Şarköy’de 14 adet 2000 kilovatlık, 1 adet 800 kilovatlık, İntepe’de 38 adet 800 kilovatlık, Silivri’de 1 adet 850 kilovatlık, Bozcaada’da 17 adet 600 kilovatlık olmak üzere Tekirdağ, Çanakkale ve İstanbul’da 109 rüzgar türbini kuruldu.
Saros, Enez ve Kırklareli sınır boylarında da elektrik enerjisi üretmeye yönelik tesisler de kurulma aşamasına geldi. Bir türbinin kurum maliyeti ise 225 ile 275 bin avro arasında değişmektedir. Bunun yanında münferit olarak kullanılan daha çok rüzgar çarkı olarak bilinen tesislere olan talep artmaktadır.”
Enerji Kaynaklarının Doğru Kullanımı
Enerjinin insan yaşamında ne kadar önemli ise enerji kaynaklarının da doğru kullanılmasının da ayrı bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Eker, şunları kaydetti:
”Bunun için geleneksel enerji kaynakları yanında alternatif enerji kaynaklarının da yeteri kadar kullanılması ancak, onların teknik analizleri ile mümkün olacaktır. Bu açıdan rüzgar türbinleri çoğu ülkenin olduğu gibi ülkemizin de umutla beklediği enerji üretim santralarının asıl kaynağı olabilecek sistemlerdir.
Alternatif arayışın tekil çözümlerle değil hibrid çözümlerle de olabileceği unutulmamalı ve bu konuda Rüzgar enerjisi tarlalarının yaygınlaşmasına destek olunması, yapısal sorunların en aza indirilmesi önerilebilir. Trakya’nın verdiği bu ivme umut edilir ki ülkemizin diğer yörelerinde de yeteri kadar algılanır ve enerjide dışa bağımlılık en aza indirilir.” (AA)