Tillerson: ABD Paris İklim Anlaşması’nda kalabilir

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ABD’de katıldığı bir televizyon programında ülkesinin Paris İklim Anlaşması’nda kalabileceğini söyledi.

Tillerson konuşmasında ABD Başkanı Donald Trump’ın Haziran ayında yaptığı Paris İklim Anlaşması ile ilgili açıklamasında Amerikalılar için doğru şartlara sahip ve dengeli bir anlaşma inşa edebildikleri takdirde bu anlaşmada kalabileceklerini söylediğini hatırlattı.

Tillerson Paris İklim Anlaşması’nın şartlarını ve hedeflerinin dengesiz olduğunu, ABD’nin anlaşmanın devreye girmesi için üretken ve yardımcı olmak istediğini, Başkan Donald Trump’ın da doğru şartlarda anlaşmanın tarafları ile çalışmaya açık olduğunu söyledi.

ABD Başkanı Donald Trump 1 Haziran 2017 tarihinde yaptığı açıklama ile ülkesinin, 2015 yılında 197 tarafın imzası ile kabul edilen Paris Anlaşması’nın gerektirdiği tüm uygulamaların, sunduğu Ulusal Katkı Niyet Planı’nın getirdiği yükümlülüklerin ve ülkesinin Yeşil İklim Fonu’na sunacağı katkıların durdurulduğunu açıklamıştı.

Donald Trump kararın gerekçeleri olarak ise anlaşma şartlarının ABD açısından adil olmaması ile getirilen sınırlamaların ABD’nin ekonomik büyüme ve istihdam rakamlarına zarar vereceğinin öngörülmesini göstermişti.

Bununla birlikte Donald Trump Paris Anlaşması’na tekrar girmek veya tamamen yeni bir düzenlemede yer almak için müzakerelere başlayacaklarını da sözlerine eklemişti.

Türkiye anlaşmayı imzalamayan 37 ülke arasında

Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için gerekli olan, küresel sera gazı emisyonlarının en azından yüzde 55’ini temsil eden 55 ülkenin anlaşmayı imzalamış olması şartının 5 Ekim 2016’da tamamlanması ile Paris İklim Anlaşması bu tarihten 30 gün sonra resmi olarak yürürlüğe girmişti.

Anlaşmayı onaylayan ülke sayısının bugün itibari ile 160’a ulaşmış durumda iken Türkiye ise anlaşmayı henüz ulusal meclisinde onaylamayan 27 ülke arasında yer alıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Temmuz ayında Hamburg’da gerçekleşen G20 zirvesi sırasında Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’nı, talep ettiği değişiklikler yapılmadığı takdirde anlaşmanın onaylanmayacağını söylemiş, bu şartları ise Türkiye’nin ‘’Gelişmiş Ülke’’ yerine ‘’Gelişmekte Olan Ülke’’ olarak sınıflandırılması ve mali katkı sağlaması olarak sıralamıştı.