Tabiat Kanunu tasarısı görüşmeleri ertelendi

TBMM Genel Kurulu’nda bugün gerçekleşmesi beklenen ”Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı” görüşmeleri askıya alındı.

2010 yılından beri Meclis’te bulunan ve Genel Kurul gündeminin dördüncü sırasına konulan tasarının ne zaman görüşüleceği ise henüz belli değil.

Akşam gazetesinin konu ile ilgili haberine göre TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Erol Kaya’nın tasarının geri çekilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını söylerken, tasarıda değişiklik yapılıp yapılmayacağının ise TBMM Genel Kurul’undaki görüşmelerde değerlendirileceğini ifade etti.

Kaya sözlerini şu şekilde sürdürdü;  “Sivil toplum kuruluşlarını yeniden dinliyoruz. Özellikle koruma kapsamındaki alanlarda, güvenlikle ilgili zaruret halinde buralarda nasıl çalışma yapılabilir konusu yanlış anlaşıldı. Biz sivil toplum kuruluşlarının bu konudaki itirazlarını yeniden dinledik ve değerlendirmelerde bulunduk”

Sivil toplum tasarıdan endişeli

Birçok sivil toplum örgütü ise tasarının 9 Ağustos 1983 tarihinde yürürlüğe giren Milli Parklar Kanunu’nun yürürlükten kaldırarak bugüne kadar bu kanun ile korunan 40 Milli Parkın geleceğini belirsiz bırakması, tasarı metninde açıkça belirtilmeyen ‘’üstün kamu yararı’’ ilkesine dayanarak korunan alanlarda her türlü yatırıma izin verilmesinin önünü açılması ayrıca bugüne kadar korunan alanlarda gerçekleştirilemeyen HES yatırımlarının önündeki engellerin kalkacak olmasına yönelik endişeler ile düzenlemeye tepki gösteriyor.

Tasarı’nın 20’nci Maddesi’nde “Tabii durumuna uygun hale getirilemeyen alanlar buna en yakın yaşama alanına dönüştürülür” ifadesi geçerken, düzenlemede ‘’en yakın yaşam alanı’’ ile neyin kastedildiğinin belirtilmemesi ve bilimsel bir tarifin yapılmaması da sivil toplum örgütü temsilcilerinin endişelerini  artıran bir diğer belirsizlik.

Vatan gazetesinde Gülümhan Gülten imzalı olarak yayınlanan haberde ise  Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından tasarının Milli Parkları imara açtığı iddialarının doğru olmadığının belirtildiği ifade edilirken, tasarının şu şekilde savunulduğu belirtiliyor; “Turizm gelişme bölgelerinin ‘bakanlığın görüşüne’ bağlanması koruma açısından önemli bir tedbirdir. Ekolojik etki değerlendirmesi ile proje ve yatırımların doğaya etkisi ölçülerek karar verilecektir. ‘Yetki devri’ etkin koruma için dünyanın tercih ettiği bir yöntemdir. Tasarıdaki pek çok husus AB müktesebatının da gereğidir.”

Haberde Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın ise ilgili açıklamasındaki şu görüşlerine yer veriliyor; “Gezi Parkı’yla ve oradaki şikayetlerle ilgili, yeni kanun aynı kapsamda ise buna kesinlikle rıza göstermeyeceğimizi bilmenizi isterim. Bize düşen sadece Meclis’i değil, kamuoyunu da aydınlatma görevidir”

Avrupa Komisyonu: ”Tasarı endişe yaratıyor”

9 Kasım 2010 tarihinde Avrupa Komisyonu tarafından yayınlanan Türkiye İlerleme Raporu’nda ”Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı” endişe yaratan bir düzenleme olarak belirtilmiş iken tasarı TBMM Çevre Komisyonu’ndan aynı maddeler ile geçmişti.