SKDM müzakerelerine yeni çalışma grupları eklenecek
Bakan Kurum Türkiye-AB Yüksek Düzeyli İklim Diyaloğu Üçüncü Toplantısı sonrasında açıklamalarda bulundu

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum Avrupa Birliği ile yürütülen Sınırda Karbon Düzenlemesi müzakerelerinde yeni çalışma grupları oluşturulmasında mutabık kalındığını söyledi.
“Türkiye-AB Yüksek Düzeyli İklim Diyaloğu Üçüncü Toplantısı” için Brüksel’de bulunan Bakan Kurum toplantı öncesi AB İklim Eylem Komiseri Wopke Hoekstra ile görüşme gerçekleştirdi.
Toplantı sonrası açıklamada bulunan Bakan Kurum şunları kaydetti;
Biz Avrupa Birliği’ne aday bir ülkeyiz. Avrupa Birliği’ne aday olmakla birlikte bir Avrupa ülkesiyiz. Dolayısıyla buradaki ilişkilerimizi sadece iklim bağlamında değil, ekonomide, sanayide, ticarette, dış politikada yürütmemiz gerektiğini kendilerine ifade ettik. Avrupa Birliği ile 200 milyar doları aşan bir ticaret hacmimiz var. Burada da bu ticaret hacmini arttıracak, güçlendirecek, iklim değişikliği ile alakalı yeni teknolojileri hep birlikte yakalayacağımız, AR-GE faaliyetlerini hep birlikte yapacağımız bir çalışmayı tüm sektörlerimizde güçlendirmeyi arzu ettiğimizi ifade ettik. Kendileri de bizlere katıldılar ve bu alanda yeni çalışma grupları kuruyoruz. Yani sınırda karbon düzenlemesiyle alakalı iklim müzakerelerine yeni çalışma gruplarını da ekleyeceğiz ve böylelikle hem hedeflerimizi yakalamış hem ticaretimizi güçlendirmiş hem de ortak yaşam kültürünü daha da güçlendirmiş olacağız.
“COP31 zirvesi en kötü şartlarda iki ülkenin eş başkanlığı ile yürütülmeli”
Bakan Kurum Türkiye’nin COP31 başkanlığına olan adaylığının da gündeme geldiği görüşmede, Wopke Hoekstra’ya zirvenin en kötü şartlarda iki ülkenin eş başkanlığı ile yürütülmesi gerektiğini söylediği bilgisini verirken şunları kaydetti;
Komisere bu adaylığımızla ilgili düşüncelerimizi paylaştık ve Türkiye’nin niye aday olması gerektiğini ifade ettik. Yani daha adil hem bölgemizde hem de Avrupa Birliği’nin sınırlarında komşu Orta Doğu’daki yaşanan gelişmeleri de dikkate aldığımızda eşit, hakkaniyetli, kimsenin geride bırakılmadığı bir COP başkanlığı süreci yürütmek istediğimizi ifade ettik. Biliyorsunuz Avustralya da COP başkanlığına aday. En kötü şartlarda iki ülkenin eş başkanlığıyla yürütülmesi gerektiğini ifade ettik. Türkiye’nin hakkı olduğunu, Türkiye’nin daha önce bu süreçte İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülkelerce başkanlığının desteklendiğini yeni komisere ilettik ve daha önce sürdürdüğümüz bu ilişkinin daha da güçlendirilmesi hem Türkiye adına hem de Avrupa Birliği ülkeleri adına kıymetlidir, ülkelerin menfaatinedir diye düşünüyoruz.