“Sanko Enerji’yi küresel bir şirket yapmayı hedefliyoruz”
Hakan Yıldırım yeni ekonomik düzene “uçtan uca dijitalleşme” ve “yeşil dönüşüm” ile uyum sağlamayı hedeflediklerini söyledi
Sanko Enerji CEO’su Hakan Yıldırım Sanko Enerji’yi yeşil dönüşüme uyum sağlamış ve uçtan uca dijitalleşmeyi başarmış küresel bir enerji şirketi haline getirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Küresel düzeyde çok önemli bir paradigma değişikliğinin gerçekleştiğine ve artık tüm dünyanın “aynı gemide olunduğunu” gördüğüne dikkat çeken Yıldırım, bu paradigma değişikliği ile “karbonsuz bir ekonomi” düzeninin oluşmaya başladığını sözlerine ekledi.
Şimdiye kadar herhangi bir ürün için yalnızca fiyat ve kalite olarak iki ana belirleyicinin olduğunu ifade eden Yıldırım oluşan yeni düzende ise bunlara “karbon ihtivası” olarak üçüncü bir belirleyicinin de ekleneceğini böylelikle de tüm üreticiler için karbonun yeni bir maliyet kalemi haline geleceğini söyledi.
Sanko Enerji olarak bu yeni düzene uyum için “uçtan uca dijitalleşme” ve “yeşil dönüşüm” kavramlarını benimsediklerini ve yapısal dönüşüm çalışmalarında önemli ilerlemeler sağladıkları bilgisini veren Yıldırım bu dönüşümü kısa sürede tamamlayarak bu alanlarda lider olarak konumlandırmak istediklerini sözlerine ekledi.
“Tüm kararları sunucuların vereceği bir noktaya ilerliyoruz “
Oluşan bu yeni dönemin en önemli ve olmazsa olmaz kavramlarından birinin “dijitalizasyon” olacağının altını çizen Hakan Yıldırım, Sanko Enerji olarak 1,5 yıl önce “uçtan uca dijitalleşme” hedefi doğrultusunda dijital dönüşüm çalışmalarını başlattıklarını ve doğrudan CEO’ya bağlı bir Dijitalizasyon Yöneticisi atadıklarını söyledi.
Sanko Enerji’de halihazırda karar destek, rüzgâr tahmin, hidroloji tahmin, ticaret tahmin ve uygulama sistemleri ile anlık elektrik ve karbon sertifikası üretimleri gibi verilerin tek bir yönetim paneli üzerinden izlenebildiğini söyleyen Yıldırım, oluşacak yeni düzende bunların yeterli olmayacağını ve “uçtan uca dijitalleşme” zorunluluğunun ortaya çıkacağını savundu.
Yıldırım elektrik üretim sektöründe binlerce verinin takip edilmesi gereken bir noktaya gelindiğine de dikkat çekerken, gelecekte kararların “uçtan uca dijitalleşme” sayesinde insanlar tarafından değil sunucular tarafından verilebileceği öngörüsünü de paylaştı.
“Sürdürülebilir Yönetişim Sistemi çalışmasını başlattık”
Küresel bir enerji şirketi olmak için Sürdürülebilirlik kavramına çok önem verdiklerini ve bu kavramın yeni karbonsuz ekonomik düzende çok daha önem kazanacağını kaydeden Yıldırım, bu alanda da yapısal bir dönüşüm çalışmasını başlattıklarını söylerken, bu kavramı kurum kültürlerine eklemeyi hedeflediklerinin altını çizdi.
Sanko Enerji’de bu yıl Sürdürülebilirlik Yöneticisi pozisyonunun oluşturulduğunu ve “Sürdürülebilir Yönetişim Sistemi” kurulması için 10 aylık bir projenin başlatıldığı bilgisini veren Yıldırım, rekabetin küresel düzeye yükseldiği bir dönemde, yurt dışına açılarak küresel bir oyuncu olmayı hedefleyen bir şirket olarak yönetişim biçimlerini mükemmelleştirmeyi ve oluşturdukları değeri yıllar boyunca sürdürebilmeyi hedeflediklerini de sözlerine ekledi.
“2022’de Avrupa’da en az bir projeye başlayabiliriz”
Sanko Enerji’nin halihazırda tamamı yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı olan 1 GW düzeyindeki kurulu gücünü kısa sürede iki kat artırmayı hedeflediklerini söyleyen Yıldırım, Türkiye’de yatırım yapmaya devam edecek olmak ile birlikte yurt dışında da büyümek için de çeşitli ülkelerdeki fırsatları incelediklerini söyledi.
Avrupa pazarının bir yıldan beri odaklarında olduğunu, özellikle Avrupa’nın yeşil dönüşümünde geriden gelen Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde dinamizm getirecek projeler geliştirebileceklerini belirten Hakan Yıldırım yatırım yapacakları ülkelere 3-5 MW’lık küçük projeler için değil en az 250-300 MW’lık düzeyinde bir kurulu gücü devreye alacak şekilde girmek istediklerinin de altını çizdi.
Pazar inceleme çalışmalarında önemli ilerleme kaydettiklerinin bilgisini de veren Yıldırım, bu çalışmaların sonuçlarını 4-5 ay içinde alarak, 2022 yılı içinde Avrupa’da en az bir projeye başlamak istediklerini belirtti.
Dış ülkelerdeki yatırımlarda ortaklık kurmanın ilk tercihlerini olmadığını söyleyen Yıldırım, bununla birlikte dünya çapında büyük bazı finansal kuruluşlar ile ortak proje geliştirme veya işbirliği yapmak üzere görüşmeler gerçekleştirdiklerini ve bu görüşmelerin sonuçlarını kısa bir süre içinde alabileceklerini de sözlerine ekledi.
Yıldırım bununla birlikte yatırımların finansmanı için halka arzın gelecekte seçeneklerden biri olabileceğini fakat bugün için düşünmediklerini kaydederken, şimdiye kadar 1,5 milyar dolarlık yatırım yapmış olan Sanko Enerji’nin karlı bir şirket olduğuna da vurgu yaptı.
“Enerji sektöründe Türkiye’ye sığmayacak kadar büyük bir tecrübe oluştu”
Son on beş yılda özellikle enerji alanında çok büyük ilerleme kaydedilmesi sayesinde Türkiye’nin enerjide açık bir üniversite haline geldiğini ve Türkiye’ye sığmayacak kadar büyük bir tecrübenin biriktirdiğini de savunan Yıldırım, Türk enerji şirketlerinin birer marka olarak yurt dışına açılması gerektiğine ifade etti.
Avrupa’da yatırım yapmayı, sınırda karbon vergisi uygulamalarına karşı savunmacı konumda kalmayıp, atağa geçmek olarak gördüklerinin altını çizen Yıldırım, Avrupa’da yapacakları yatırımlar sayesinde kıtadaki dönüşümün içinde yer alıp, öğrendiklerini Türkiye’ye aktararak Türkiye için daha da faydalı olabileceklerini de sözlerine ekledi.
“YEKA RES yarışmalarına hazırlanıyoruz”
Türkiye’deki yatırım planları kapsamında YEKA RES projeleri üzerinde de çalıştıklarını ve bu yarışmalara girmeyi planladıklarını söyleyen Yıldırım, YEKA GES yarışmalarında olmama nedenlerini ise para ve teknoloji maliyetinin göz önüne aldıklarında yatırımların geri dönüş sürelerinin kendileri için çok uzun olmasını gösterdi.
Rüzgâr ve güneş YEKA yarışmalarının arka arkaya açıklanmalarının çok doğru ve cesaretli bir karar olduğunun da altını çizen Yıldırım, esas önemli olanın yapılabilir proje stoğu oluşması olduğuna da vurgu yaptı.
Hakan Yıldırım jeotermal enerji alanında da yeni yatırım fırsatlarına baktıklarını belirtti.
“Hibrit projeleri depolama koyulabilecek şekilde planlıyoruz”
Akyel-1 ve Akyel-2 rüzgâr enerjisi santrallerinde toplamda 50 MW gücünde hibrit güneş enerjisi santrali yatırımı yapacaklarını söyleyen Hakan Yıldırım, ÇED süreçleri başlayan projelerin kurulum çalışmalarının 2022 Mart ayında başlayabileceğini, bununla birlikte projeleri ilerleyen süreçte depolama birimlerinin eklenebileceği şekilde planlandıkları bilgilerini verdi.
Hakan Yıldırım jeotermal enerji santrallerinde hibrit GES yatırımı için nihai kararın ise henüz verilmediğini kaydetti.