Sanko Enerji Manisa’da “Sosyal Etkileşim Merkezi” kurdu
Merkez Sanko desteği ile kurulan “Salihli Kurtuluş Çarşısı” içinde yer alıyor
Sanko Holding tarafından sosyal sorumluluk projesi kapsamında, Manisa’nın Salihli’de inşa edilen “Salihli Kurtuluş Çarşısı” 1 Nisan 2023 günü düzenlenen törenle açıldı.
Salihli’nin Kurtuluş mahallesinde yer alan çarşı toplam 9.865 m2 alanda 1.094 m2 kapalı alana sahip. Çarşı içerisinde 13 adet dükkan, 1.735 m2 pazar alan, 7 adedi engelli olmak üzere 65 araçlık misafir otoparkı, 13 adet pazarcı oto
Düzenlenen törende bir konuşma yapan Salihli Belediye Başkanı Zeki Ayda, Sanko Holding’in merhum Sani Konukoğlu’nun talimatı ile Salihli’ye başlayan yardımlarının uzun yıllardır sürdüğünü, kurulan pazar yerinin de bunun son örneğini oluşturduğunu söyledi.
Konuşmasının devamında göreve geldikleri dönemde Salihli ilçesinde 7.000 aboneye sahip bir jeotermal ısı sistemi olmak ile beraber sistemin yetersiz kalması nedeni ile verimli çalışamadığını söyleyen Zeki Ayda, Sanko Holding’in sağladığı yatırım ve mühendislik desteklerinin de sayesinde sistemin bugün 11 bin aboneye sağlıklı bir şekilde hizmet verebildiğini kaydetti.
Sistem sayesinde abonelerin ısıtma giderlerinde önemli bir tasarruf sağlandığına ve ilçedeki 140-150 m2 büyüklüğündeki bir evin jeotermal enerji sistemi sayesinde kış aylarında 600-700 TL gibi bir rakam ile ısınabildiğine dikkat çeken Başkan Ayda, ilçedeki doğal gaz kullanılan konutların ısınma maliyetinin ise bunun üç katı kadar daha fazla olduğuna vurgu yaptı.
Sanko Enerji CEO’su Hakan Yıldırım da törende yaptığı konuşmada jeotermal enerji santralleri sayesinde binlerce senedir yerin altında atıl olarak bekleyen sıcak su kaynağını, gün yüzü göstermeden sadece yerin altından çıkarıp, çevirip tekrar yer altına gönderdiklerini bu sayede ürettikleri elektrik ile de Türkiye’nin doğal gaz ithalatının daha düşük kalmasını sağladıklarını kaydederken, aynı zamanda Salihli’nin ısıtma sistemine de katkı sağladıklarını söyledi.
Çocuklar ve gençlere seminerler verilecek
Törenin ardından Sanko Enerji yetkilileri tarafından basın mensuplarına, kompleksin içinde yer alan yenilenebilir enerji eğitimlerinin düzenleneceği Sosyal Etkileşim Merkezi hakkında bilgiler verildi.
Sanko Enerji CEO’su Hakan Yıldırım kurdukları merkeze gelen çocuk ve gençlerin sadece jeotermal enerji değil, aynı zamanda rüzgâr ve güneş enerjisi gibi diğer yenilenebilir enerji alanlarını tanımalarını ve bakış açılarını gençken geliştirmelerini amaçladıklarını söyledi.
Sanko Enerji’nin Jeotermal Enerji’den sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Sedef Karagöz de jeotermal enerjinin petrol, jeofizik, jeoloji, elektrik-elektronik, makina, kimya gibi bir çok alandan mühendislerin çalıştığı çok disiplinli bir alan olduğuna dikkat çekerken, merkezde bu alanların tümü hakkında seminerler verilmesinin planladığını söyledi.
Karagöz aynı zamanda merkezdeki bu seminerlere katılan çocuk ve gençlerin, sanal gerçeklik gözlükleri ile rüzgâr, güneş ve jeotermal enerji santrallerinin içine girmeden, santrallerin işleyişlerini görme imkanı bulacaklarını da sözlerine ekledi.
Jeotermal santrallerin çevreye olumsuz etkisi yok
Hakan Yıldırım Türkiye’nin jeotermal enerji alanında son yıllarda çok önemli gelişme sağladığına dikkat çekerken, sektörün yabancı danışmanlık ve mühendislik şirketleri ile çalışmasının da sayesinde Türkiye’de sondaj mühendisliği alanında ciddi bir yetkinlik kazanıldığını ve kazanılan bu yetkinliğin de şu an Karadeniz’deki doğal gaz sondajlarında kullanıldığını dikkat çekerken, aynı zamanda bu birikimin petrol arama gibi hiç tahmin edilemeyen alanlarda da Türkiye’ye önemli fayda sağladığını vurguladı.
Konuşmasında jeotermal enerji santrallerinin çevreye olan etkisi konusuna da değinen Hakan Yıldırım, sektörün gelişmeye başladığı ilk yıllarda bazı kötü örnekler olduğunu fakat geçen süreçte 1.600 MW’lık ulaşmış olan sektörde gerek şirketlerin elde ettiği tecrübeler, gerekse de mevzuatın çok katı hale getirilmiş olmasının bu alandaki faaliyetlerin temiz bir şekilde yapılmasına el verdiğini söyledi.
Enerji yönetiminde jeotermal enerji yatırımlarının çevreye etkisi konusunda çok büyük farkındalık olduğunu bu sayede Türkiye’de çevre güvenliğini esas alan son derece gelişmiş bir mevzuat olduğunu kaydederken, mevzuatın katılığının jeotermal enerji yatırımlarının izin süreçlerinin diğer yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı yatırımlara göre çok daha uzun sürdüğünü belirtti.
Sedef Karagöz de bölgede sürdürdükleri jeotermal enerji faaliyetlerin çevreye herhangi bir zararı olup olmadığını belirlemek için kendilerini üniversitelere denetlettiklerini, şeffaf olarak paylaşabilecekleri testlerin de faaliyetlerinin çevreye hiçbir olumsuz etkisi olmadığını gösterdiğini söylerken, santrallerinin hemen yanındaki arazide 189 dönüme yakın bir alanda kurdukları kendi üzüm bağlarında da herhangi bir olumsuz etki görülmediğini de sözlerine ekledi.