”Rüzgar yatırımındaki sorunlar, fosil yakıt kullanımını teşvik ediyor”

TÜREB Başkanı Ataseven’e göre izin süreçlerindeki uzunluk rüzgâr enerjisi yatırımlarına engel oluyor.

27 Mart 2014

Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından yayınlanan bir açıklamada Türkiye’deki rüzgâr enerjisi yatırımcılarının yaşadıkları sorunlara dikkat çekildi.

TÜREB Başkanı Mustafa Serdar Ataseven imzalı olarak yapılan açıklamada 2007 yılında alınan rüzgâr enerjisi lisans başvurularının 2011 yılına kadar sonuçlanamadığı hatırlatılırken, başvuruların sonuçlanmasının ardından ise yatırımcıların bir çok güçlükle karşılaştıkları ifade edildi.

Mustafa Serdar Ataseven açıklamasının devamında 2011’in son çeyreğinde onay alan projelerin yatırımcılarının izin süreçlerine hızlı başladıklarını fakat  radar sistemleri ile ilgili olarak sıkıntı çıktığını, bunun ardından MİT’ten izin alınması gerekliliği doğdunu, bu sürecin aşılmasının ardından ise kamulaştırmaların gündeme gelmesi ile ilgili izinlerin Başbakanlığa bağlanması ve devamında oluşan yoğunluk nedeni ile yatırım süreçlerinin uzadığını söyledi.

TÜREB Başkanı Ataseven, halihazırda ise rüzgâr yatırımcılarının orman alanlarındaki yatırımlar ile ilgili izinlerin alınamamasından kaynaklı olarak sıkıntı günler geçirdiğini ifade ederken, seçim sürecine girilmesi nedeni ile son 3-4 aydır hiçbir belediyeden,  belediyelerin onayına tabi imar izinlerinin alınamadığını ayrıca 17 Aralık sonrasındaki bakan değişimi nedeni ile de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan alınması gereken izinlerin de alınamadığı bilgisini verdi.

Orman Bakanlığı, Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğü tarafında oluşan bazı belirsizlikler nedeniyle de bazı rüzgar müracaatlarının 10 aydır beklediği, İstanbul, Gelibolu, Artvin ve Hatay’ın rüzgar yatırımlarına kapanmış olduğu da TÜREB Başkanı’nın dikkat çektiği diğer noktalar oldu.

TÜREB Başkanı Mustafa Serdar Ataseven Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün aldığı kapama kararının uygulamaya geçmesinin ardından bazı rüzgâr yatırımlarının dava sürecine hazırlandığı bilgisini verirken, yatırımcıların karşılaştığı bu sıkıntıların enerji ithalatını engelleyici etkisi kaynaklı ekonomik kayıp hariç olmak üzere, toplam yatırım tutarı 1.5 milyar avro olan 22 projenin durmasına neden olduğunu ifade etti.  Ataseven bu sıkıntılara çözüm bulunamaması halinde yatırımların önünün tıkanacağını ve fosil yakıtların kullanımının teşvik edilmiş olacağı ve enerji de yurt dışına olan bağımlılığın devam etmesine neden olacağı uyarısında bulundu.

Ataseven’e göre ayrıca rüzgâr enerjisi santrali yatırımlarında ilk müracaat harçlarının 5 kat, her yıl alınacak harçların da 12 kat artmış olması, yatırımın ilk 10 yılının ardından yatırımcılarının ödemek zorunda kalacağı rakamlarının yüksekliği de projeleri uygulanabilir olmaktan çıkarıyor.

TÜREB Başkanı Elektrik Piyasası Kanunu’nda yapılan değişiklikle lisans hakkı elde etmiş fakat 2 Mayıs tarihine kadar yatırıma başlamamış projelerin lisanslarının iptal edileceği hükmü getirildiğini hatırlatırken,  izin süreçlerine çok uzun zaman önce başlamalarına rağmen, ifade ettiği sıkıntılar nedeni  ve seçim sürecinin devreye girmesi ile birlikte 2 Mayıs tarihine kadar bu izinlerin alınmasının zor göründüğünü, gerçek yatırımcıların da lisans iptalleri yaşamasının muhtemel olduğunu, bunun da rüzgâr enerjisi sektöründe ciddi bir kriz oluşturduğunu kaydetti.

Ataseven’e göre yatırımcıdan kaynaklanmayan sebeplerden dolayı lisansların iptal edilmesi, Türkiye rüzgâr enerjisi sektörünü geriye götürüp, yatırımların başka sektörlere kaymasına sebep olabilecek iken, kamudan kaynaklı nedenlerle izin süreçlerinin tamamlanamamasının mücbir sebep olarak görülmesi gerekiyor.

Gerçek yatırımcıyı korumak için hem Enerji Bakanlığı’nın, hem de EPDK’nın sağduyulu davrandığını da kaydeden TÜREB Başkanı Ataseven bütün işlemlerini başlatmış ama kendi elinde olmayan sebeplerden dolayı zarar gören firmaları ayırt edecek bir formül üzerinde çalışıldığı bilgisini verirken, kısa sürede bir formül bulunup, yatırımların kaldığı yerden devam etmesini umduklarını ifade etti.