Pomega Türkiye enerji depolama ekosistemini bir araya getirdi

Pomega Enerji Depolama Günü etkinliğinde depolamaya dair güncel tüm konular konuşuldu

11 Mart 2024

Pomega Enerji Depolama Teknolojileri tarafından 7 Mart 2024 günü İstanbul’da düzenlenen “Pomega Enerji Depolama Günü” etkinliği ile enerji, endüstri, finans, e-ticaret, denizcilik ve telekomünikasyon gibi Türkiye enerji depolama ekosistemini oluşturan birçok sektör temsilcisi bir araya gelme fırsatı yakaladı.

Toplam 7 ayrı oturumda 26 ayrı sektör profesyonelinin konuşmacı olduğu panellerde, Şebeke Olmayan Yerlerde Elektrik Depolama, Vaka Çalışmaları: Dünya Örnekleri ve Türkiye Yansımaları, Depolamalı Güneş, Rüzgar Santralleri ve Mevzuat, Enerji Depolama Finansı (‘Finansman Yöntemleri’ ve ‘Gelir Modelleri’), Evsel Uygulamalar, Enerji Depolama Teknolojilerinin Yakın Geleceği başlıkları ele alındı.

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Pomega Enerji Depolama Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Saim Hacıağaoğlu, depolamanın enerji başlığı altında kendi başına bir sektör olma yolunda ilerlediğini belirterek şunları söyledi;

Geldiğimiz noktada, bir bütün olarak yenilenebilir enerji sektörünün daha kararlı, daha fazla tercih edilir ve daha yaygınlaşması adına kritik olan unsur artık hepimiz biliyoruz ki “depolama”. Her işin ve yatırımın elbette büyük bir sorumluluğu vardır. Ancak bir “sektörün” doğumuna öncülük ediyorsanız bunun sorumluluğu çok daha ağır! Bu bir “şirket” mevzuu değil; bu, ülkemizin enerji arz güvenliği ve enerji bağımsızlığına katkıda bulunacak devasa bir sektörün ortaya çıkmasına, sağlıklı bir şekilde yapılanmasına öncülük etmek! Her zaman bu sorumlulukla, bu bilinçle hareket etmeye çalışıyoruz. Ki bizden sonra gelenler bizim yaşadığımız sıkıntıları yaşamasın, daha rahat yol alabilsinler, özellikle de genç girişimcilerimiz yalnızca ‘yenilik’ üretmeye odaklanabilsinler.

Pomega Yönetim Kurulu Başkanı Sami Aslanhan da enerji depolama ile ilgili ilk çalışmalarını 2016’da başlattıklarını ve 2018’de bu alanda kendi yatırımlarını yapmaya karar verdiklerini hatırlatarak şunları kaydetti:

2018’de kendi batarya ürünümüzü üretiyor olmamız gerekiyor diye yatırıma başladık. Fakat bu kolay bir süreç değil. Ar-Ge yapacaksınız, teknolojiye ulaşacak ve onu buraya getireceksiniz, entegrasyonunu sağlayacaksınız. Ayrıca finansmana erişim sağlamanız da gerekiyor. Bunlarla çok uğraştık. Bize ayrıca Uzakdoğu ile nasıl rekabet edeceksiniz sorusu çok geliyor. Ya da ‘ekstra korumalar aslında o ülkedeki yatırımcının maliyetini mi artırıyor ve bu maliyetler de aslında elektrik fiyatlarına mı yansıyor’ diye soruluyor. Yani bir şekilde bir koruma kalkanı getirilmesi lazım mı, değil mi diye. Ben de böyle bir durumda daha önce Çin’in yaptığı örneklere bakmak lazım. Avrupa’daki solar pazarını nasıl domine ettiğine ve şekillendirdiğine bakıp buna göre uzun vadeli bir strateji geliştirmek lazım’ diye cevap veriyorum.

Etkinliğin kapanış konuşmasını yapan Pomega Genel Müdürü Osman Şahin Köşker de Türkiye’nin Avrupa ve bölgenin batarya üssü olması amacıyla çalıştıklarını belirterek şunları söyledi;

Yenilenebilir enerji sektörünün daha hızlı büyümesinde enerji depolamanın kilit önemde olduğu artık herkesçe kabul edilen bir olgu. Yalnızca enerji sektörü değil enerji yoğun üretim yapan hemen hemen tüm sektörler depolamayı bir strateji başlığı olarak ele alıyor. Bugün konuşmacı ve dinleyici olarak aramızda olan sektör temsilcileri de enerjinin yanı sıra finans, denizcilik, e-ticaret, endüstri gibi birbirinden farklı sektörlerden gelen temsilciler. Enerji ve depolamayı büyüme vizyonunun merkezine yerleştirmiş bir grup olarak tam da bu sebeple biz hem Türkiye’de hem Amerika’da bu alanda yatırım kararı almıştık. 2023 Ağustos ayında ilk fazını devreye aldığımız Ankara Polatlı’daki lityum-iyon pil hücresi giga fabrikamızın tüm fazlarını 2024 yılında, ABD’deki fabrikamızı da 2025’te devreye almayı planlıyoruz. Polatlı fabrikamız oldukça geniş bir coğrafyada ülkemizi öncü konumuna taşıdı. Bu durum bize bu alandaki bilgi birikimi ve deneyimimizi ülkemizin faydasına sunma sorumluluğu da veriyor. Böylece Türkiye’nin teknolojisiyle de bilgi birikimiyle de insan kaynağıyla da bölgenin batarya üssü haline gelmesine katkı sağlayabiliriz. Bu hedef doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz.