“Plansız HES lisansları durdurulmalı”
HESİAD Başkanı Arman, “Havza planı yapılmadan verilen lisanslar durdurulmalı” diyor…
Nehir tipi hidroelektrik santrali (HES) sayısında adeta patlama yaşanıyor. İşletmede olan 14 bin 916 MW (megavat) kapasiteli HES’e karşılık bir o kadar da inşaatı devam eden proje var. Bin 194 adedi özel sektöre ait olmak üzere DSİ’ye yapılan başvuruların sayısı 1.500’ü buluyor. Özellikle Doğu Karadeniz’de yoğunlaşan HES projeleri için akarsu ve dereler üzerinde onlarca inşaat dikkat çekiyor.
Trabzon, Rize, Giresun ve Artvin’de 341 firma, hidroelektrik santrali yapımı için kurumlara müracaat etti. Bunların 73’üne izin verilirken, 17’sinin inşaatı ise mahkeme kararıyla durduruldu. Trabzon’da 76 HES projesi geliştirilmişti. Bunlardan 27’sinde halen çalışmalar devam ediyor. Rize’de geliştirilen 67 HES projesinden 8’inin inşaatı fiilen başladı. HES’lerden 17’si hakkında ÇED olumlu raporu alınırken, kalan 42 proje henüz fizibilite aşamasında bulunuyor. Giresun’da 82 HES projesi için müracaat yapılmıştı. Bunlardan uygun görülen 12’sinin çalışmaları halen devam ediyor. Yağlıdere ilçesinde tamamlanan 1 HES ise faaliyete geçti.
Doğu Karadeniz yöresinde 116 projeyle en çok HES başvurusu yapılan il Artvin. Bu ilde 25 HES projesine başlandı, 53 proje ise fizibilite aşamasında.
Çevreciler yörede HES yapılmasına karşı çıkarken, yatırımcı kuruluşlarsa çevreye duyarlılık göstererek çalışma yürüttüklerini savunuyor.
Projeler genelde yöre halkının ve çevreci grupların tepkisini çekiyor. Birçok proje hakkında açılan davalar sürerken, pek çok lisans da Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından iptal edilmiş durumda.
İşte bu durum HES yatırımcılarını zora sokuyor. Hidroelektrik Santralleri Sanayici ve İşadamları Derneği (HESİAD) Başkanı Fahrettin Arman, lisansı ve ÇED belgesi alınmış bu tip projelerde iptal davalarının sıkıntı yarattığını savunuyor. Yatırımcıların bu durumdan kötü etkilendiğini belirten Arman, çevreci tepkilere şöyle yanıt veriyor: “Bu işin en başında havza planları var. Bu planlar tam yapılmadan lisans verilmiş olmasından kaynaklanan bir sıkıntı söz konusu.”
Aynı zamanda portföyünün büyük bölümü HES projelerinden oluşan Ayen Enerji’nin Genel Müdürü olan Arman, hidroelektrik santral yatırımlarındaki son durumu ve Ayen Enerji’nin büyüme stratejisini anlattı…
Türkiye’nin dereleri, akarsuları HES inşaatlarıyla doldu. Binden fazla proje de onay bekliyor. Türkiye bu kadar HES projesini kaldırabilir mi?
Şu bir gerçek ki, suyun bir şekilde enerjisinin alınması gerekiyor. Su potansiyelinin değerlendirilmesi ve ülke ekonomisine kazandırılması lazım. Şu anda bakir kalan kısım Doğu Karadeniz. 2.500-3.000 MW’ye yakın bir potansiyel söz konusu. Bu projelerin hepsi kendine özgü, küçük santraller şeklinde. Tabiatı bozmadan yapılmaları gerekiyor. Vadinin içine peş peşe yapılmaları uygun değil. Asıl sıkıntı havza planlarına yapılan itirazdan kaynaklanıyor. Çünkü planlar tam yapılmadan lisanslar verilmiş. Çevrecilerin açtığı davalar da çoğunlukla buna dayanıyor. Lisansı ve ÇED (çevre etki değerlendirme) raporu alınmış projelerde bu tip iptal davaları açılınca yatırımcı olumsuz etkileniyor. Devlet Su İşleri, yeni baştan havza bazında planlama yapmalı. TEİAŞ’ın (Türkiye Elektrik İletim A.Ş.) santrallerde üretilecek enerjiyi ulusal sisteme aktarabilmesi için tüm projelerin yeniden planlaması gerekiyor. Arada çok peş peşe gelenler varsa ve havza ekonomisine katkıları yoksa lisansların durdurulması gerekiyor.
Yani çevreci tepkilere hak veriyorsunuz…
Yatırımcılar, çevre raporunda verdikleri taahhütlere mutlaka bağlı kalmalı. Bazı yatırımcılar gereken hassasiyeti göstermiyor. Bunu da yatırım maliyetlerini ucuza getirmek için yapıyorlar. Ancak tüm HES projelerini ve yatırımcıları aynı kefeye koymamak gerekiyor. Maalesef bazı çevreci kuruluşlar nerede bir yatırım görseler hemen karşı çıkıyorlar. Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’na başvurarak bölgeyi sit alanı ilan ettiriyorlar. O yöredeki kurullar çoğu zaman bu grupların talepleri doğrultusunda işlem yapıyor. Ardından da ÇED raporlarının iptali için dava açıyorlar.
Kamunun elindeki HES’lerin yüksek fiyata satıldığı iddia ediliyor. Bu elektriğe zam olarak yansır mı?
EÜAŞ’ın (Elektrik Üretim A.Ş.) elinde bulunan ve özelleştirmeyle satışa çıkarılan HES’lerde oluşan fiyatlar bizi de şaşırttı. Maliyetlerin çok üzerinde rakamlar söz konusu. 1 MW kurulu güce sahip bir santrale 5-6 milyon dolar fiyat biçilmesi sağlıklı değil. Ancak bu durum elektrik fiyatına zam olarak yansımaz. Çünkü bunlar çok ufak santraller. Ülkenin toplam üretimindeki payları düşük. Diğer yandan, bu santralleri devralanların da sektöre pek aşina olmayan isimler olduğunu görüyoruz. Herkes bu işe giriyor. Ancak sonunda sektör bir silkelenme yaşayacaktır.
Siz Ayen Enerji olarak özelleştirmelere ilgi gösteriyor musunuz?
Yeni ihaleye çıkarılacak büyük üretim özelleştirmeleriyle ilgileneceğiz. Bunun için bize gelen çok sayıda ortaklık teklifi var. Ancak şu anda tek başımıza girmeyi düşünüyoruz. Dağıtım ihalelerine iştahımız devam ediyor. 22 Temmuz’da ihaleye çıkan Boğaziçi, Gediz ve Trakya dağıtım bölgeleri için teklif verdik. Daha önceden dağıtım işine birlikte girdiğimiz Kayseri ve Civarı Elektrik A.Ş. var. Bu ihalelere beraber girdik. Ancak Trakya ve İzmir dağıtım bölgeleri için üçüncü bir ortağımız var: Bulgar firması Risk Engineering. Trakya tarafının Bulgaristan’la elektrik alışverişi işine de bu şirketle beraber girdik.
Halen 256 MW kurulu gücünüz olduğunu biliyoruz. Bunun neredeyse tamamı su ve rüzgar projeleri. Gelecek için büyüme stratejiniz nedir?
Evet, halen devrede olan santrallerimizin toplam kurulu gücü 256.5 MW. Bunun 41 MW’si termik santral. Diğeri tamamen yenilenebilir. Kızılırmak nehri üzerinde 100 MW kurulu gücü olan Yamula HES ve Seyhan nehri üzerinde 84 MW’lik Çamlıca HES projelerimiz devrede. Ayrıca Aydın’da 31.5 MW’lik Akbük RES santralimizde üretimimiz sürüyor. Tek doğalgaz çevrim santralimizse OSTİM organize sanayi bölgesinde. Onu kurulu gücü de 41 MW. Önümüzdeki dönemde şile yenilenebilir enerjide yatırıma devam edeceğiz. İnşaatı devam edenler arasında İzmir’de 2 tane RES projemiz var. 30.55 MW’lik Mordoğan RES ve 24 MW’lik Korkmaz RES projelerinin 2012 yılı başında devreye alınması planlanıyor. Ayrıca EPDK’dan beklediğimiz lisanslar var.