Pervaneler Askeriyenin Radarına Yakalandı!

Türbinlerin askeri amaçlı elektronik haberleşmeye etkisini araştıran Genelkurmay Başkanlığı, tüm RES projelerini durdurdu. Halen işletmede olan 33, inşaatı devam eden de 28 olmak üzere 61 RES projesi incelemeye alındı…

27 Temmuz 2010

Rüzgar enerjisi santralleri (RES) askeri incelemeye alındı. Genelkurmay, rüzgar türbinlerinin askeri amaçla yapılan elektronik haberleşmeyi olumsuz etkileyip etkilemediğini araştırıyor. Bu amaçla alınan karar gereği yaklaşık bir yıldır Türkiye genelindeki rüzgar enerjisi santral (RES) yatırımları durmuş vaziyette. Söz konusu inceleme, halen işletmede olan 33, inşaatı devam eden de 28 olmak üzere 61 RES projesini kapsıyor. İşletmedeki projelerin kurulu gücü 1.029, inşaatı devam edenlerinki ise 1.136 MW (megavat)…

Genelkurmay’ın inceleme için oluşturduğu teknik ekipte TÜBİTAK ve Ulaştırma Bakanlığı’ndan da uzmanlar bulunuyor. Ekip, türbinlerin askeri radarlara etkisini değerlendiriyor. Hem inşaat halinde hem de işletmede projeleri bulunan yatırımcılar endişeli bir bekleyiş içinde. Keza bugüne kadar yapılan yatırımların boşa çıkma ihtimali de var.

İlk kez Çeşme Yarımadası’nda 2008 yılında ABK Enerji’nin kurmak istediği 16 MW’lik rüzgar santraliyle başlayan bu süreç, şimdi tüm santrallerin incelemeye alınmasının önünü açtı. Önce Çeşme’nin batı ucunda bulunan Ovacık Köyü’nde kurulmak istenen santral için Çeşme Belediyesi’nden imar izni istenmişti. Santral kurulmak istenen bölgede askeri bir radar bulunduğu için Çeşme Belediyesi, Genelkurmay’dan onay istedi. Genelkurmay belediyeye gönderdiği yazıda, türbinlerin elektromanyetik rezonans yarattığı gerekçesiyle askeri amaçlı dinlemeyi engelleyebileceğini bildirdi ve imar izni için onay vermedi. Hatta bu projeden yola çıkarak tüm bölgelerdeki RES projelerinin incelemeye alınmasına karar verdi.

Ardından teknik bir ekip oluşturuldu. Bu ekip, türbinlerin bulunduğu bölgedeki radar sistemlerine ve savaş uçaklarının radarlarına etkisini araştırıyor. Son bir yıldır devam eden inceleme geçen aylarda yeni bir aşamaya geçti. Rüzgar yatırımcıları Milli Savunma Bakanlığı’na başvurarak işletmedeki santrallerin listesini sundu. Bunların tüm izinlerinin alındığı, dolayısıyla artık geri dönüşün mümkün olmadığı mesajı verildi. Bunun üzerine işletmedeki santraller üzerinde test yapılmaya başladı. Savaş uçakları, hem türbinler çalışırken hem de kapalıyken uçuşlar yaptı. Etkiler test edilmeye çalışıldı.

“RADARA KAYDEDİLEBİLİRLER”

Çeşme Ovacık’taki rüzgar enerjisi santrali Genelkurmay’ın onay engeline takılan ABK Enerji’nin ortaklarından biri de Barış Tansever… İstanbul’un ünlü eğlence mekanlarından Sunset’in sahibi olan Tansever, enerji sektöründeki yatırımında tatsız bir sürprizle karşılaşmış oldu. Söz konusu santralde 1 yıldır incelemenin sürdüğünü hatırlatan Barış Tansever, süreci şöyle anlatıyor:

“Çeşme Belediyesi’ne imar izni almak için başvurduğumuzda Genelkurmay Başkanlığı’ndan bize bir yazı geldi. Bölgeye yakın mesafede askeri bir radar oldu için izne gerek duyuldu. Ardından diğer projelerin de böyle bir tehlike oluşturup oluşturmadığı gündeme geldi. Genelkurmay, Türkiye genelindeki tüm rüzgar türbinlerinin askeri radarları olumsuz etkilemesinden endişeye düştü. Ve hepsinin bu açıdan incelenmesi için teknik ekip oluşturulmasına karar verdi. Bu inceleme sonuçlanana kadar da tüm RES kurulumları durduruldu. Biz yatırımcı olarak büyük zarara uğradık.”

Rüzgar Enerji Sanayicileri Derneği (RESİAD) Başkanı Tolga Bilgin, çözüm olarak dünyadaki uygulamaları gösteriyor. Buna göre, türbinler radar sistemlerine bilgisayar yardımıyla teknik olarak işlenebiliyor. Böylece söz konusu türbinler radar sistemlerini olumsuz etkilemiyor. Bilgin, lisansı alınan rüzgar santrallerinin imar izni için çok sayıda kurumdan görüş alındığını, bunlar arasında Genelkurmay’ın da bulunduğunu belirtiyor. Ancak bugüne kadar bazı projelerde görüş alınmadığı için şimdi bunun tehlike yaratabileceği akıllara gelmiş. Sonuçta da hepsi aynı kefeye konularak incelemeye alınmış.

“MEVZUATTA RADAR YOK”

Türbin siparişi veren ve bankalarla kredi anlaşması yapan birçok yatırımcı, RES inşaatlarının durmasından rahatsız. Sektör çevrelerinden aldığımız bilgilere göre, şu aşamada türbinlerin sökülmesi yönünde bir karar çıkarsa bu altyapı eksikliği anlamına gelecek ve yatırımcının güveni zarar görecek. Dünyadaki uygulamalardan yola çıkılarak, rüzgar türbinlerinin radarlara en fazla 5 km uzaklıkta kurulabildiği belirtiliyor. Yürürlükte olan mevzuat ise radar konusunu içermiyor. Kapasitesi 50 MW’nin üzerinde olan enerji projeleri için Genelkurmay Başkanlığı’ndan izin alınması gerekiyor. Ayrıca havaalanlarının 15 km yarıçapındaki yapılaşmalar için de Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden izin alınması lazım.   Bunlar imar izni için gerekli şartlar. Ancak radar konusu mevzuatta yer almıyordu. Türkiye’de lisans aşamasında dikkat edilmeyen bu konu sonrasında bir panik şeklinde gündeme gelmiş oldu. Demirer Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erol Demirer de çok ciddi bir risk yaratmadığı sürece kurulmuş türbinlerin söküleceğine ihtimal vermeyenler arasında…