Paris’e giderken yanınızda götürmeniz gereken 5 şey!

Önder Algedik
30 Kasım 2015

30 Kasım tarihinde Paris’de 21. Taraflar Konferansı-COP21 başlıyor. 30 Kasım-12 Aralık arasında ilk üç günde devlet başkanları seviyesinde katılım, sonrasında ise delegasyonların devam etmesi ile müzakereler yapılacak.

Paris’e giderken, ülkeler zirve gündemine göre bavullarını hazırladılar. Kimisi zaten yola koyuldukları çalışmaları ve yapacaklarını bavula düzgünce yerleştirirken, kimisi de bavul dolu görünsün diye konuyla alakasız şeyleri doldurdu.

Türkiye’nin bavulunda neler olduğu bir muamma değil. Bavulda daha fazla sera gazlarını arttıracağına dair bir beyan, geçmiş yıllarda da yanına aldığı teknoloji ve finansmandan yararlanma isteği, 2011’de Durban’da başlayan “ülke olarak zaten azaltım yapıyoruz” argümanı (2) ve her sene ifade edilen “ 3 milyar ağaç diktik” argümanı var. Tabi bavul kapanırken eklenen Rus uçağının düşürülmesi ve bunun zirveye taşınacağını da unutmamak lazım.

Mevsime ve yapacaklarınıza göre bavulu hazırlarsınız. İklim zirvelerinde ne yapmanız gerekeceğini bilimsel raporlar, hep beraber nasıl yapacağınızı da iklim zirveleri belirliyor.

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli, IPCC’nin 2007 yılı raporu atmosferde milyonda 450 parçacık karbondioksiti devrilme noktası olarak gördüğünü, 350 parçacık sınırının iklim için devrilme noktası olduğunun 2008’de ortaya koyduğunu, 1979’dan bu yana uluslararası toplantıların olduğunu bildiğimize göre, zirveye götürülecekler çok net. Kaldı ki IPCC’nin 2013 ve 2014’de dört parça halinde yayınladığı beşinci değerlendirme raporu ise ne yapılması gerektiğini çok net ortaya koyuyor.

Basitçe ifade edecek olursak, 2020-2030 arası ülkelerin neler yapacağını, yani COP21’de iklim dengelerinin altüst edilmemesi için yanımızda götürülmesi gerekenleri ortaya koyalım;

1 – Mutlak Sera Gazı Azaltımı. 2020’den sonra mutlaka sera gazları salmanızı azaltacak bir plan, program ve mümkünse yasal eksiklerini de gidermek gerekiyor. 2009’da Kopenhag’da çıkması gereken 2013-2020 küresel anlaşmasının temel noktalarından biri bu idi. Şimdi aradaki farkı kapatmamız gerekiyor ve 2030 yılı 2020 yılından, hatta bugünden daha az fosil yakıtın yakıldığı bir dünya olmak zorunda.

2 – 2 °C Yol Haritası. Sıcaklık artışını 2°C’nin altında tutan, bugün milyonda 400 parçacık olan karbondioksit yoğunluğunu 450’nin çok altında tutan bir yol haritası. Yol haritanızı her yıl daha fazla seragazı salımı, daha çok doğa tahribatı üstüne kurarsanız, duvara çarpmadan durmanızın imkanı olmadığı ortada.

3 – Sıfır Karbon Diyeti. Sadece azaltmak, sıcaklık artışını sınırlamakla bu işler olmuyor. Mutlaka bir diyete girmeniz, 2070’den önce karbonsuz ekonomiye geçmeniz gerekiyor. Bilimsel raporlar iklim değişikliğini durdurmak için sürekli bir karbonsuzlaşma rejimi öneriyor. Mutlaka politikacılardan isteyin.

4 – Sigorta poliçesi. İklim değişikliğinin geldiği noktaya nasıl uyum sağlayacağınızı, kayıp ve zararlarınızı nasıl telafi edeceğinize dair program yaparak sigorta poliçenizi hazır etmeniz gerekiyor. Sadece azaltmak değil, geçmiş seragazlarının etkisine nasıl uyum sağlayacağınıza dair eylemleri , her yağmurda kentlerin su baskını ile karşılaşması gibi olaylarda da kayıp ve zararları nasıl telafi edeceğinize dair bir programları başlatmış olmanız gerekiyor.

5 – Kalan alışveriş listeniz. Teknoloji, finansman, şeffaflık, işinizi yapacak kadar bir kapasiteyi nasıl oluşturacağınıza dair şeyleri hazır etmeniz gerekiyor. Mesela mega projelere para bulan ama iklim değişikliğine gelince para isteyen bir ülke mi olacaksınız, yoksa hiçbir suçu olmayan, gelişmemiş ve risk altındaki ülkelerin de finansmandan yararlanmasını isteyeceksiniz?

Paris’e gitmeden önce ülkeler bavullarında neler olduğunu Kesin Katkılar için Ulusal Niyet Beyanı (INDC) olarak önceden gönderdiler. 1 Ekim’e kadar beyanları ileten 147 ülkeyi iklim değişikliği sekretaryası derledi. Bu beyanlara göre 2010’da dünya 2030’da yüzde 11 ile yüzde 23 arası daha fazla sera gazları salacak. Yani Paris’e gelirken iklim değişikliğini durdurmak için azaltım yerine artışı beyan ettiler. Bu ortalamanın yüksek çıkmasında Türkiye de önemli bir role sahipti. Türkiye 2030 için 2010’a göre yaklaşık yüzde 125 artışı taahhüt etti.

Tabi Paris’e gitmişken etrafı görmemek, başkaları ile görüşmemek de olmaz. Türkiye zaten iklim değişikliği dışı bir kaç görüşme de yapacak.

Türkiye’nin bavulunun neyle dolu olacağını herkes biliyor. Merak edilense Paris’den gelirken bize ne getireceği?

Salımları ne kadar geç azaltırsanız, o kadar hızlı azaltırsınız:

Kaynak: http://eciu.net/assets/peak-emissions/