Nükleer karşıtları teşviklerin yasaklanması için baskıyı artırıyor

İngiltere’nin nükleer enerji teşvikleri Avrupa Komisyonu’na şikayet edildi

27 Ocak 2012

EurActiv Türkiye

Avrupa Komisyonu’nun rekabet genel direktörlüğüne şikayette bulunan Energy Fair koordinatörü Gerry Wolff, EurActiv’e yaptığı açıklamada ‘Nükleer enerjide çok fazla sübvansiyon var, bu İngiliz hükümeti için bile yanlış. Onlar da nükleer enerji için daha fazla sübvansiyon almamaları gerektiğini söylüyor.’ dedi.

Energy Fair, İngiltere ve Avrupa’daki diğer hükümetlerin nükleer enerji sektörüne sağladığı kaynakların çok fazla olduğunu, bunların adil olmayan bir sübvansiyon anlamına geldiğini savunuyor. Kuruluşa göre, bunların geri çekilmesi halinde nükleer enerji, diğer düşük karbon salımlı teknolojiler karşısında rekabet gücünü kaybeder.

Grubun internet sitesindeki bir basın bülteninde, ‘Hesaplamalara göre nükleer santral operatörlerinin, Çernobil ve Fukuşima gibi nükleer felaketlere karşı tam sigortalanması halinde, nükleer enerjiden elde edilen elektriğin fiyatı kilowatt/saat başına en az 0.14 Euro artar. Bu miktar 2.36 Euro’ya kadar da çıkabilir.’ ifadelerine yer veriliyor.

Buna karşın, rüzgar enerjisinden elde edilen elektriğin İngiltere’deki fiyatı kilowatt/saat başına yaklaşık 0.14 Euro seviyesinde.

Kamu müdahalesi

Nükleer enerjiye destek verenler ise, bu tür felaketlere yol açacak kazaların ihtimalinin çok düşük ve mevzubahis maliyetlerin çok büyük olduğunu, bu sebeple bu gibi beklenmedik olaylarda devletin araya girmesinin, düşük karbon salımlı bir ekonomiye doğru daha akıllıca bir yol olduğunu savunuyor.

Ancak Wolff, her reaktör için 10 bin yılda bir kaza olacağı öngörülse bile, dünya çapında 400 nükleer reaktörün faaliyette olduğu göz önünde bulundurulduğunda, kazaların sıklığının önemli ölçüde artacağını söyledi. Wolff, ‘Elimizdeki kayıtlara bakarsanız, (Three Mile Island, Çernobil ve Fukuşima) arada kılpayı önlenen kazaları gözden çıkarsanız dahi, her 11 yılda bir nükleer felaket yaşanacağı sonucu doğuyor. İhtimalin düşük olduğu sonucuna varan veriler, toplama bakmıyor.’ dedi.

Avrupa Komisyonu’nun, konuyla ilgili bir karar alması 18 ayı bulabilir.