Nesli tehlikedeki Şah Kartalın korunması için proje başlatıldı
TREDAŞ ve Doğa Koruma ve Milli Parklar iş birliği ile ortak proje başlatıldı

“Trakya’nın Kuşlarını Halkalıyoruz” projesi başlatıldı.
Şah Kartal ve leylekler başta olmak üzere göçmen kuşların korunması, izlenmesi, barınma alanlarının iyileştirilmesi ve kamuoyunda farkındalık yaratılması amacıyla başlatılan projenin lansmanı 14 Haziran 2025 Cumartesi günü Tekirdağ’ın Hayrabolu ilçesi Karakavak Köyü’nde düzenlenen etkinlik ile yapıldı.
Etkinliğe Hayrabolu Kaymakamı Eyüp Fırat, Hayrabolu Belediye Başkanı Tuncay Başoğlu, Doğa Koruma ve Milli Parklar 1. Bölge Müdürü Fahrettin Ulu, TREDAŞ Genel Müdürü Necati Ergin ve çok sayıda davetlinin katılırken, buluşmaya Karakavak Köyü sakinleri de büyük ilgi gösterdi.
500 leylek ve 100 şah kartalına ulaşmak hedefleniyor
TREDAŞ Genel Müdürü Necati Ergin, etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ bölgesine kesintisiz enerji sağlamaya çalışırken, aynı zamanda doğaya da katkıda bulunmaya gayret ettiklerini ifade ederken bu konuda yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler verdi.
Necati Ergin’in verdiği bilgilere göre TREDAŞ tarafından bu doğrultuda şimdiye kadar binin üstünde leylek platformu kuruldu, 28 bin kilometrelik bir iletkenin izolasyonları sağlandı, binin üstünde izolasyon çemberi ile on binin üstünde izolatörde koruma sağlandı ayrıca kuşların toplu uçuşlarında zarar görmemeleri için de çeşitli yerlerdeki 38 bin elektrik direğine kuş konmazlar yerleştirildi.
Ergin “Trakya’nın Kuşlarını Halkalıyoruz” projesi kapsamında da ilk etapta 100 leylek ve 15 şah kartalının halkalanarak izleme süreci başlatılacağını söylerken 5 yıl sürecek proje ile toplamda 500 leylek 100 şah kartalına ulaşmayı hedefledikleri bilgisini verdi.
Bu proje sayesinde izlemeye alınan şah kartal ve leyleklerin göç rotalarına, yaşama sürelerine, üreme davranışlarına ve popülasyon yapılarına dair bilimsel veriler elde edileceğini kaydeden Necati Ergin, bu çalışmaları yalnızca çevre koruma faaliyeti olarak değil, aynı zamanda bir eğitim ve toplumsal farkındalık süreci olarak da gördüklerini ve doğa koruma bilincini Trakya’nın tarlalarından okullarına, şehirlerinden köylerine kadar tüm bölgeye yayarak bu bilinci birlikte yaşatmayı hedeflediklerini belirtti.
Necati Ergin sözlerini insan varlığının doğaya bağlı olduğu, aksi takdirde yok olmaya mahkum olduğunu ifade ederken, doğanın yanında olmaya ve korumaya devam edeceklerini söyleyerek sonlandırdı.
“8 ana kuş göç rotasından ikisi Türkiye’den geçiyor”
Doğa Koruma ve Milli Parklar Birinci Bölge Müdürü Fahrettin Ulu da etkinlikte yaptığı konuşmada dünyadaki 8 ana kuş göç rotasından ikisinin Türkiye’den geçtiği bilgisini verirken, Trakya bölgesindeki Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ üçgeninin de bu rotalardan birinde yer aldığının altını çizdi.
Üreme noktası Avrupa olan milyonlarca kuşun bu bölgeden geçerken, beslenme ve konaklamalarını gerçekleştirerek topladıkları yeni enerji ile yollarına devam ederek İstanbul ve Çanakkale Boğazı’nı geçerek Hatay bölgesi üzerinden Afrika’ya doğru yollarına devam ettiklerini bilgisini veren Fahrettin Ulu, bu göçmen kuşların bölgelerinden geçişleri sırasında onlar için tehlike oluşturan tüm unsurların ortadan kaldırılmasını hedeflediklerini bunun için de kuşların elektrik direklerinden zarar görmelerini veya insan kaynaklı kirlenme nedenli habitat kaybını engellemeye yönelik çalışmalar yürüttüklerini ifade etti.
Bölgenin aynı zamanda Avrupa Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi (Bern Sözleşmesi) kapsamında nesli tehlike altında olan, mutlak surette korunması gereken bir tür olan Şah Kartalı için de hem avlanma hem de yuvalama için çok önemli bir nokta olduğunu söyleyen Ulu, bölgenin bu nedenle Şah Kartal popülasyonu açısından hayati önemde olduğunun altını çizdi.
TREDAŞ ile yürütecekleri çalışma kapsamında 2025-2029 yılları arasında yapılacak izleme faaliyetleri ile yavruların hayatta kalma oranlarını kontrol edeceklerini kaydeden Fahrettin Ulu, popülasyonun dinamiğini gözlemleyerek ve göç rotaları hakkında bilgi toplayarak Şah Kartallara yönelik sağlıklı bir yönetim planı ortaya koyacaklarını kaydetti.
“Şah Kartal bizim iyi komşumuz”
Proje ekibinde yer alan Trakya Üniversitesi Doğa Tarihi Müzesi Müdürü Özmen Yeltekin de Trakya bölgesinde yuva kurup, yavrularını büyüten Şah Kartalları “iyi bir komşu” olarak nitelerken, projenin bu iyi komşunun nasıl korunabileceği düşüncesinden hareketle başlatıldığını söyledi.
Dünyada tahmini olarak en fazla 3 bin çift Şah Kartalın bulunduğunu kaydeden Yeltekin, bu rakamın Türkiye için ise 150-170 arası olarak tahmin edildiğini ve küresel ölçekte tehdit altında olan bu türün, en fazla Trakya bölgesinde görüldüğünü söyledi.
Şah Kartalın, başta kemirgenlerle beslendiği bilgisini de veren Yeltekin bu kuşların bulundukları alanlarda, kemirgenlerin ani nüfus artışlarını azaltması sayesinde kemirgen nüfusunu doğal olarak dengelediğini belirtirken, türün bu özelliği ile çiftçi dostu olduğunun altını çizdi.
Bu türün aynı zamanda “biyoendikatör” yani belirteç bir tür olduğunu belirten Yeltekin bu türlerin bulundukları bölgenin ekosistemindeki herşeyini yolunda gidip gitmediklerini gösterdiklerini, Şahkartal’ın da yaşamına bakarak Trakya bölgesindeki ekosistemin dengesinin anlaşılabildiğine dikkat çekerken, türün bu özelliği nedeni ile de korunmasının zorunlu olduğuna vurgu yaptı.
Şah Kartalların yuva yaptıkları ağaca çok bağlı olduğunu, bu nedenle bu türü korumak için başta yuvaladıkları ağacın kesilmesi gibi habitat tahribatının engellenmesi gerektiğini kaydeden Özmen Yeltekin aynı zamanda avlanmak için geniş düzlüklere ihtiyaç duyan şah kartalların korunması için diğer bir önemli konunun da meralara ve çayırlara yönelik olumsuz müdahalelerden kaçınılması olduğunu söyledi.
Yakın zamanda yurt dışında yapılan bir çalışmanın, çeşitli sebeplerle veterinerlik birimine getirilen yırtıcı kuşların tamamının vücutlarında doğaya bırakılan zehirler tespit edildiğini ortaya koyduğu bilgisini veren Yeltekin, tarlalardaki kemirgenler ile mücadele için kullanılan zehirlerin yırtıcı kuşlar için en yaygın endirekt ölüm sebebi olduğunu belirtti.
Elektrik direklerinden kaynaklı elektrik çarpmasının özellikle genç bireylerde ölüme neden olduğunu da söyleyen Yeltekin, TREDAŞ’ın bu kuşların ölümlerini engellemek için, kuşların yuva bölgelerindeki elektrik direklerinde izolasyon çalışmalarını başlatarak gösterdiği çabalardan dolayı da kuruma teşekkür etti.