Metal ambalajlar, ‘döngüsel ekonomi’ çağına bir adım önde başlıyor
Avrupa, atık yönetimi ve geri dönüşüm stratejisinde kapsamlı değişiklikler hazırlıyor. Sektör temsilcileri, önümüzdeki dönemde geri dönüşüm alanında daha sıkı düzenlemelerin getirileceğine ve ‘sonsuz geri dönüştürülebilen’ metal ambalajların bu açıdan sahip olduğu avantajlara dikkat çekti.
EurActiv Türkiye
‘Metal Ambalajın Sürdürülebilirliği ve Pazardaki Konumu’ başlıklı konferans, Türkiye’nin en büyük ambalaj şirketi Sarten’in ev sahipliğinde 17 Nisan’da İstanbul’da düzenlendi. Konferansın açılış konuşmalarını Sarten CEO’su ve Avrupa Metal Ambalaj Birliği (EMPAC) Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Sarıbekir, EMPAC CEO’su Gordon Shade ve İletişim Direktörü Ellen Wauters, BİM Operasyon Komitesi Başkanı Galip Aykaç, 25 yıllık Sainbury’s pazarlama deneyimiyle Alison Austin ve ÇEVKO Genel Sekreteri Mete İmer yaptı.
Konuşmasında her türlü ambalajın önemine dikkat çeken Sarten CEO’su Sarıbekir, metal ambalajın hijyenik, içinde sakladığı ürüne uzun raf ömrü sağlayan ve doğaya zarar vermeden sonsuz geri dönüştürülebilen bir ambalaj türü olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:
‘Metal ambalaj hem tüketiciye, hem de çevreye fayda sağlar. Bu üstünlüklere rağmen metal ambalajın pazarda ve tüketicilerin algısında hak ettiği yerde olup olmadığı tartışılan bir konu. Sarten olarak bu konuda öncülük ediyoruz. Her üç yılda bir düzenlemeyi arzu ettiğimiz bu konferans aracılığıyla da hem sektörü hem de tüketicileri daha iyi bilinçlendirerek, metal ambalaj algısını olması gereken yere getirmek için el birliğiyle çalışmamız gerekiyor.’
Sarten’in uluslararası pazarda global bir oyuncu ve marka olmayı hedeflediğini söyleyen Sarıbekir, ‘Dünya devi Mitsui ile bir süre önce gerçekleştirdiğimiz ortaklık bizim bu hedef doğrultusunda daha emin adımlarla ilerlememizi sağlayacak’ dedi.
Sürdürülebilir ambalaja olan talebin hayatın bir gerçeği olduğunu ve şirketler bu konuya eğilmezlerse ticari stratejilerinde rakiplerine yenilme riskiyle karşı karşıya kaldığını belirten EMPAC CEO’su Shade ise, ‘Pazara yeni bir ürün süreceğinizde; ürünü tasarlarsınız, müşterilerinizle görüşürsünüz, kaynakları nereden bulacağınıza bakarsınız, üretirsiniz ve perkakende veya başka bir şekilde satarsınız. İşiniz bitti, malınız satıldı, ortadan kalktı, çok güzel. Paranızı da aldınız, devam edebilirsiniz. Bu iş günümüzde böyle olabilir, ancak yarın böyle olacağını düşünmüyoruz’ dedi.
Önümüzdeki dönemde bu döngünün sürdürülebilir hale gelmesinin yasalarla şart koşulacağına dikkat çeken Shade, ‘Metal farklı ve kalıcı bir malzeme. Sonsuz geri dönüşütülebiliyor olması sebebiyle döngüsel bir ekonomi yaratıyor. Türkiye de bu döngüsel ekonominin bir parçası olmalı’ dedi.
Wauters ise, Avrupa Komisyonu’nun ‘döngüsel ekonomi’ stratejisi çerçevesinde hazırladığı atık yönetmeliğini, daha iddialı bir yönetmelik getirmek üzere geri çektiğine işaret ederek, AB’de 2020’ye kadar yüzde 80’lik bir geri dönüşüm oranının hedeflendiğini ve şu anda en çok metalin geri dönüştürüldüğünü aktardı. Türkiye’de bu oranın şu anda yüzde 54 olduğunu belirten Wauters, ülkede bu alandaki büyük potansiyele dikkat çekti.