“Lisanssızda sınırı 5 MW’a rüzgarı da düşünerek çıkardık”

Enerji Bakanı Dönmez lisanssız rüzgarda, güneşteki gibi güç artışı görmeyi beklediklerini söyledi

9 Aralık 2020

Bu yıl “TÜREK@home” başlığı ile çevrim içi olarak düzenlenen Türkiye Rüzgâr Enerjisi Kongresi’nin açılış toplantısına katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez rüzgâr enerjisi sektöründe yerli sanayinin ve teknolojinin önemine vurgu yaptı.

Konuşmasında Milli Enerji ve Strateji Politikası Stratejisi belgesi açıklandığı zaman 38.900 MW olan Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklı kurulu gücünün 3 yıl içerisinde 47.671 MW’a yükselerek, toplam kurulu güç içindeki payının da yüzde 45,7’den %51’e yükseldiğine dikkat çeken Fatih Dönmez sözlerini şu şekilde sürdürdü;

Bu yıl devreye aldığımız kurulu gücümüzün neredeyse tamamı, yani yüzde 98’i yenilenebilir kaynaklardan meydana geldi. Dünyadaki gelişmelere ve eğilimlere, eğilimlere paralel olarak enerji sektörümüz sürdürülebilir, rekabetçi, doğa ile bütünleşmiş ve teknoloji temelli bir üretim anlayışına doğru hızlı bir şekilde ilerliyor. Bu süreçle birlikte enerji sektörümüz her anlamda rüzgarı arkasına alacak. Bu yeni dönemde Türkiye’nin enerjisi Türkiye’nin rüzgarıyla yenilenecek. Rüzgar enerjisi sektörümüz bugün 15 bin vatandaşımızı istihdam ediyor. Yaklaşık yüzde 55-60 yerlilik oranıyla enerji teknolojilerinin yerleşmesinde başı çeken sektörlerimizden birisi haline geldi. Bu alanda seksenin üzerinde üretim yapan firmamız var.

Türkiye’de rüzgâr enerjisi sanayisi şirketlerinin kule, kanat, jeneratör, nasel gibi aksamların tamamını üretebildiğini, yerli ihtiyacın karşılanmasının yanı sıra üretim kapasitesinin %80’ini ihraç edildiğini, dünyanın en büyük rüzgâr türbini imalatçılarının da bölge ofislerini Türkiye’de konumlandırıp bölge operasyonlarını Türkiye merkezli olarak yürüttüğünün de ifade eden Bakan Fatih Dönmez, bu durumun rüzgâr enerjisinde hem üretim, hem de yönetim beceleri anlamında ciddi bir bilgi ve birikimin Türkiye’ye aktarılması anlamına geldiğini sözlerine ekledi.

Yerli teknolojiyle birlikte rüzgarı Türkiye’nin ikinci bir otomotiv sektörü yapmaya niyetli olduklarını da ifade deden Fatih Dönmez yüzen rüzgar türbinleri konusunda da dünyayı yakından takip ettiklerini söylerken lisanssız alandaki rüzgâr enerjisi yatırım potansiyeline de dikkat çekti.

 

“Lisanssızda sınırı 5 MW’a rüzgarı da düşünerek çıkardık”

Lisanssız elektrik üretim düzenlemelerindeki 1 MW sınırını, rüzgâr enerjisini de düşünerek 5 MW’a çıkardıklarını ve lisanssız rüzgarda da tıpkı lisanssız güneşteki gibi güç artışı görmeyi beklediklerini söyleyen Bakan Dönmez sözlerini şu şekilde sürdürdü;

Lisanssız projeleri çok önemsiyoruz. Çünkü enerjinin daha eşitlikçi, adil bir tarafını bizlere gösteriyor. Sektöre daha fazla nakit girişi sağlayacak lisanssız rüzgarda Türkiye yenilenebilir kompozisyonunu değiştirebilecek bir oyuncu olabilir. Özellikle yenilenebilirdeki maliyet düşüşleri hepinizin malumu. Gördüğümüz ve tespit ettiğimiz kadarıyla geleceğe doğru artan pazar beklentisi bu, düşüşler devam edecek.

Hibrit santraller konusunda da attığımız adımlarla mevcut altyapıyı daha verimli kullanarak daha etkin bir kaynak kullanımı hedefliyoruz. Kaynakların birbiriyle etkileşimi şebeke güvenliği açısından önemli olduğu gibi yenilenebilir kaynakları futbol takımları gibi birbiriyle yardımlaşan aynı mahallenin çocukları gibi görmek istiyoruz. Depolama teknolojileriyle rüzgardaki kapasite kısıtlarının kaldırılacağını düşünüyoruz.