Kyoto Protokolü’nde buruk sevinç
Kyoto Protokolü’nün geçerlilik süresi 2020 sonuna kadar uzatılsa da protokole yönelik destek azaldı
Katar’ın başkenti Doha’da gerçekleştirilen 18. BM iklim Değişikliği Konferansı küresel ısınmanın yarattığı iklim değişikliğinin etkilerinden endişe duyanlar için yeni bir hayal kırıklığı olarak tarihteki yerini aldı.
Toplantıyı izleyen uluslararası gözlemcilere göre görüşmelerde iklim değişikliği ile mücadele açısından anlamlı ve somut kararlar çıkmaz iken, konferansta 31 Aralık 2012’de süresi dolacak olan Kyoto Protokolü’nün süresinin 2020 sonuna kadar uzatılması ise nadir kazanımlardan biri oldu.
Bununla beraber protokolde emisyon azaltma yükümlülüğü bildiren üye sayısı 37’de kalırken bu ülkelerin sera gazı etkisi yaratan toplam gaz salımlarında payları ise yüzde 15’in altında.
Dünyadaki sera gazı salımların çok büyük kısmını gerçekleştiren, ABD, Çin ve Hindistan protokole karşı tutumlarını değiştirmez iken daha önce protokolü imzalayan Rusya, Japonya, Yeni Zelanda, Belarus ve Ukrayna ise ikinci dönemde yükümlülük altına girmeyeceğini açıkladı.
1997’de kabul edilen protokolü imzalayan ülkelerin sera gazı salımlarını 1990’a göre 2020’de yüzde 25-40, 2050’de ise yüzde 80 ila 95 arasına çekilmesi hedefleniyordu.
Protokol küresel ısınma ile mücadelede yasal olarak bağlayıcı tek sözleşme olması nedeni ile iklim değişikliğini önleme çalışmaları açısından büyük önem taşıyor.
Bununla birlikte Reuters haber ajansı protokolü imzalayan ülkelerden Belarus’un BM temsilcisinin dün imza töreninden 48 saat geçmeden ülkenin imzaladığı belgeyi onaylamamasını önerebileceğini, Kazakistan ve Ukrayna’nın da aynı yolu izleyebileceğini iddia ettiğini duyurdu.