Küresel rüzgâr gücü 4.000 GW’ı aşabilir
GWEC çalışmasına göre uygun enerji ve iklim politikaları küresel rüzgâr gücünün çok hızlı yükselmesini sağlayabilir
Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi (GWEC) 2014 yılı için hazırladığı ”Küresel Rüzgar Enerjisi Görünümü” raporunu yayınladı.
GWEC, Greenpeace ve Alman Havacılık ve Uzay Merkezi (Deutsches Zentrum fur Luft-und-Raumfahrt – DLR) ortak çalışması ile hazırlanan raporda, üç farklı senaryo ile küresel rüzgâr enerjisi sektörünün 2050 yılındaki görünümü öngörülmeye çalışılıyor.
Çalışmadaki bu üç farklı senaryo Yeni Politikalar, Ilımlı ve İleri başlıkları ile verilirken, İleri senaryoda 2013 yılı sonu itibari iel 318 GW kurulu güce ulaşmış olan küresel rüzgâr gücünün 2050 yılında 4.000 GW’ı aşabileceği iddia ediliyor.
GWEC çalışmasının Yeni Politikalar senaryosu, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından hazırlanan Dünya Enerji Görünümü’ndeki aynı isimli senaryoya dayanıyor.
Bu senaryonun temellerini enerji ve iklim değişikliği alanında ulusal ve uluslararası düzeyde belirlenmiş olan politikalar oluştururken, bu politikaların yürürlüğe girmiş veya taahhüt aşamasında olması ayrımı gözardı ediliyor.
Bu senaryoya göre küresel rüzgâr enerjisi gücü uygulamadaki veya taahhüt aşamasındaki politikalar sayesinde 2020 yılında 610 GW’ı, 2030 yılında 964 GW’ı, 2050 yılında ise 1,684 GW’ı aşabilir.
Ilımlı Senaryo ise mevcut enerji ve iklim politikaları dışında ulusal ve bölgesel yönetimlerin özellikle rüzgâr enerjisi olmak üzere yenilenebilir enerji yatırımları için belirledikleri hedefleri de içeriyor.
Çalışmaya göre bu hedeflerin tamamına ulaşılması küresel rüzgâr gücünün 2020’de 712 GW’ı, 2030 yılında 1.479 GW’ı 2050 yılında ise 2.672 GW’ı aşmasını sağlayabilecek.
‘’Elektriğin yüzde 19’u rüzgârdan sağlanabilir’’
Çalışmanın en iddialı bölümü olan İleri Senaryo’da ise ülke yönetimlerin yenilenebilir enerji sektörünün gelişimi için, sektörün önerilerini de dikkate alarak uygun politikalar geliştirmesi, bunların yasalaşması ve yürürlüğe kalması için gerekli politik iradeyi göstermesi ayrıca karbon emisyonlarının azaltımını sağlayacak açık ve etkili politikaların yasalaşmasının sağlanması olasılığına dayanıyor.
Çalışmada bu olasılığın gerçekleşmesi halinde küresel rüzgâr enerjisi gücünün 2020 yılında 800 GW’ı, 2030 yılında 1.933 GW’ı, 2050 yılında ise 4.042 GW’ı aşmasının mümkün olduğu iddia ediliyor.
Bu güce ulaşılması 2050 yılında dünya elektrik üretiminin yüzde 17 ila 19 arasında rüzgâr enerjisinden sağlanmasını da mümkün kılabilecek.
Çalışmanın verilerine göre 2013 sonu itibari ile dünyanın 90 ülkesinde rüzgâr enerjisi santralleri bulunurken, rüzgâr enerjisi geçen yılki küresel elektrik üretiminin yüzde 3,9’unu sağlamıştı.
‘’Türkiye’nin önündeki en büyük engel idari prosedürler’’
Bununla birlikte çalışmanın Türkiye bölümünde ise Türkiye’nin özellikle Çanakkale-İzmir, Balıkesir ve Hatay bölgelerinin rüzgâr yatırımları için mükemmel alanlar olduğu ifade ediliyor.
Türkiye rüzgâr enerjisi sektörünün hızlı bir büyüme eğilimine sahip olduğunun altı çizildiği raporda, Türkiye Elektrik İletim A.Ş.’nin 2014 sonrasında Türkiye’nin rüzgâr enerjisi gücünün yıllık büyümesinin 1.000 MW’a ulaşmasını öngördüğü belirtiliyor.
Çalışmada Türkiye’deki karışık ve bürokratik idari prosedürlerin Türkiye rüzgâr enerjisi sektörünün gelişiminin önündeki en büyük engel olduğu ifade edilen çalışmada, 11 GW’lık rüzgâr projesinin geliştirilme aşamasında olduğu Türkiye’nin Avrupa’nın en büyük karasal rüzgâr enerjisi pazarlarından biri olduğuna da vurgu yapılıyor.