Koronavirüs salgını 3.720 MW’lık yenilenebilir yatırımını riske soktu
(GÜYAD) Başkanı Cem Özkök yenilenebilir enerji yatırımlarının mücbir sebep kapsamına alınması çağrısında bulundu
Güneş Enerjisi Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) Başkanı Cem Özkök koronavirüs salgınının halihazırda yıl sonuna kadar bitirilmesi hedeflenen yenilenebilir enerji yatırımlarını çok ciddi risk altına soktuğunu ve sektörün mutlaka ‘mücbir sebep’ kapsamına alınması çağrısında bulundu.
Özkök GÜYAD tarafından yayınlanan basın açıklamasındaki değerlendirmesinde halihazırda Türkiye’de rüzgâr enerjisinde 2.500 MW, hidroelektrik alanında 600 MW, güneş enerjisinde 450 MW, jeotermal enerji alanında ise 170 MW gücünde olacak ve toplam yatırım değerinin 7 milyar Avro olduğu projenin Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) desteğinden yararlanabilme hedefi ile 31.12.2020 tarihine kadar devreye alınmaya çalışıldığını söyledi.
Koronavirüs salgınının bu projeleri ilk olarak tedarik zincirlerinde aksamalar ile olumsuz etkilediğini kaydeden GÜYAD Başkanı salgın dolayısıyla alınan hukuki tedbirlerin tahsilat zincirinde kırılmaya neden olarak, sektördeki mali akışı büyük ölçüde kesintiye uğrattığını ve bozulan nakit akışına karşın finansal yükümlülüklerin devam etmesinin sektörü çok ciddi oranda olumsuz etkilediğinin altını çizdi.
Açıklamaya göre Cem Özkök şu değerlendirmeleri paylaştı;
“Enerji arzı ve çeşitliliği her halükarda büyük bir ihtiyaç. Böylesi küresel krizlerde yerli, milli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının varlığı daha da önem kazanıyor. Salgın yenilenebilir enerji sektörünü birçok açıdan büyük risk altında bırakıyor. Bu nedenle hükümetimizden en azından mevcut santrallerin tamamlanıp devreye girebilmesi adına ‘mücbir sebep’ kapsamına alınmayı ve 2020 sonunda sona erecek olan YEKDEM’in uzatılmasını talep ediyoruz. Aksi durumda sektörde halen inşaatı devam eden ve bu yıl sonuna yetiştirilmesi planlanan toplam 3 bin 720 MW’lık ve 7 milyar Euro’yu aşkın yatırım değerine sahip projelerin tamamlanması ciddi risk altında.
Elbette insan sağlığı her şeyden önce gelir ve bu yöndeki önlemleri sonuna kadar uygulamalıyız. Ancak bunu yaparken yerli sanayimizi ve hedeflerimizi korumamız gerek. Ne var ki; Pandemi en belirgin etkilerini tedarikçiler üzerinde göstermiş bulunuyor ve tedarik edilmesi gereken mallar ve lojistik kanalları üzerindeki acil durum önlemleri sebebiyle sözleşmelerde öngörülen sürelerin içinde yükümlülüklerin yerine getirilemediği gözlemliyoruz.
Finansmanı YEKDEM’e girecek şekilde tamamlanmış ve buna göre proje çalışmalarına başlanmış santrallerin Koronovirüs’ten kaynaklanan gecikmelerden dolayı YEKDEM mekanizmasına girememe durumunda sonuçlarını engellemeye çalışsak da projelerin finansal yapıları şimdiden altüst olmuştur. Zira, 10 gün önce alınan tedbirler ve programların hiçbiri bugün itibari ile geçerliliğini koruyamamaktadır. Şunu vurgulamakta fayda görüyoruz; iş dünyası, savaş dönemlerinde bile, hiç bu kadar yoğun bir öngörülemezlik yaşamamıştı. 31.12.2020 tarihine kadar işletmeye giremeyecek olan tesisler için YEKDEM’e girişleri için süre uzatımı verilmesi ve tüm hukuk sistemlerince kabul edilen Mücbir Sebep olgusunu kabul eden gerekli düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Hükümetimiz ekonomimizi korumak adına sürekli değerlendirmeler yapıyor ve önlemler alıyor. Bu yaklaşımın sektörümüz için de geçerli olması ülkemiz lehinedir. Yaşadığımız durum yenilenebilir enerji sektörü için de bir ‘mücbir sebep’ olarak kabul edilmeli ve ilgili düzenlemeler buna göre yapılmalıdır.”