Karbon Saydamlık Projesi İlk Yıl Sonuçları Açıklandı

Akbank’ın desteğiyle Sabancı Üniversitesi tarafından hayata geçirilen Karbon Saydamlık Projesi’nin 2010 yılı sonuçları açıklandı. Karbon salımlarını açıklayan 11 şirketten beşini bankalar oluşturuyor.

5 Kasım 2010

Akbank’ın desteğiyle Sabancı Üniversitesi tarafından 2010 yılının Ocak ayında başlatılan Karbon Saydamlık Projesi (Carbon Disclosure Project-CDP) Türkiye’nin ilk yıl sonuçları, Sakıp Sabancı Müzesi’nde düzenlenen bir toplantıyla açıklandı. 2000 yılından bu yana dünyada 60’ı aşkın ülkeden 3000’den fazla kurumun dahil olduğu  Karbon Saydamlık Projesi Türkiye ilk kez bu yıl hayata geçirildi.

Akbank Genel Müdür Vekili Hakan Binbaşgil, Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nakiye Boyacıgiller, CDP Raporlama Yöneticisi Daniel Turner, Avrupa Komisyonu İklim Eylem Genel Müdürlüğü’nden Yrjö Makela ve Ernst&Young Türkiye ortağı Metin Canoğulları’nın katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda konuşmacılar;  iklim değişikliğinin olumsuz etkileri ve bu etkiler ile mücadele etmek için oluşturulan tek küresel raporlama projesi olan CDP ile ilgili görüşlerini aktardılar. Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü ve CDP Türkiye Direktörü Dr. Melsa Ararat ise CDP 2010 Türkiye-50 Raporu’nun sonuçları hakkında bilgiler verdi.

İlk yıl katılım oranının %20 olarak gerçekleştiği Proje’nin raporunda İMKB-50 endeksine dahil olan 10 şirket ve bu endekse dahil olmadığı halde gönüllü raporlama yapan 1 şirket olmak üzere toplam 11 şirket yer aldı. 2010 yılının CDP Türkiye’nin ilk yılı olmasına rağmen, katılım oranının diğer gelişmekte olan ülkelerin 2010 oranlarına göre oldukça yüksek olması dikkat çekmekte. Bu sene İMKB-50 endeksine dahil olup projeye katılmayan  bazı şirketlerin 2011’de CDP’ye rapor verme taahhüdünde bulunması da projenin bir diğer başarısı olarak görüldü.

“Finans sektöründeki bu türden bir yüksek performans, sektörün risk yönetimi konusunda eriştiği olgunluğun bir ifadesidir.”

2010 senesinde, CDP Türkiye’ye yanıt veren şirketler arasında ilk sırada bankalar bulunuyor. CDP’ye yanıt veren beş bankadan dört tanesi, şirketlerinde, iklim değişikliği konusunda en üst seviyede sorumluluğun, yönetim kurulu ya da diğer bir üst düzey yönetici seviyesinde olduğunu belirtmekte. Raporda, “Finans sektöründeki bu türden bir yüksek performans, yatırımcı konularındaki hassasiyetlerinin yansımasıdır” ifadesi kullanıldı.

CDP Türkiye ‘ye yanıt veren ve IMKB-50 endeksinde yer alan şirketlerin %80’i emisyon verilerini açıklarken, bu şirketlerin % 80’inin, ya belirlenmiş bir sera gazı emisyon hedefi olduğu ya da hedef geliştirmekte oldukları bilgisi de raporda yer alan önemli veriler arasında yer alıyor.

Basın toplantısında bir konuşma yapan Akbank Genel Müdür Vekili Hakan Binbaşgil, Akbank sponsorluğunda Türkiye’de bu projenin yerel ortağı olan Sabancı Üniversitesi’nin yaklaşık bir yıldır  çok değerli çalışmalar yaptığını belirtti. Hakan Binbaşgil dünyanın önündeki en önemli sorunlardan biri olan küresel iklim değişikliğine  karşı somut adımlar atmaktan büyük mutluluk duyduklarını söyledi. Hakan Binbaşgil, “Akbank, dünyanın en prestijli ve en yaygın çevre girişimi olan Karbon Saydamlık Projesi içinde yer alarak Türkiye’de öncü olmuştur. Akbank artık faaliyetlerinde çevreye verdiği zararı minimize etmek için kendini en kapsamlı ölçümlere tabi tutmaktadır. Akbank ile ilgili çıkan sonuçlar son derece mutluluk vericidir. Akbank’ın CDP’nin Global 500 raporunda çevreye en az zarar veren kurumlar arasında yer alması hem Akbank hem ülkemiz adına gurur vericidir. Akbank olarak, sürdürülebilir bir çevre için tüm gücümüzle ve sorumluluk duygumuzla çalışmalarımıza devam edeceğimizi ifade etmek istiyorum” dedi.

CDP 2010 Türkiye-50 Raporu’nun sonuçları hakkında bilgiler veren Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü ve CDP Türkiye Direktörü Dr. Melsa Ararat ise “Karbon Saydamlık Projesi Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek halka açık şirketlerin şeffaflık yolunda yeni bir adım atmasında aracı rol üstlendi. Karbon salım oranları ve iklim değişikliğine karşı geliştirdikleri politikaları doğru bir platformda açıklama şansını kullanabilen öncü şirketler, diğer şirketlerden bir adım daha öteye geçerek uluslararası kurumsal yatırımcıların radarına girme şanslarını yükselttiler. Önümüzdeki seneden itibaren şirketlerin iklim değişikliği konusunda farkındalığının artması ve doğru uygulamalarla Türkiye’deki şirketler diğer gelişmekte olan ülkelerdeki şirketlere nazaran çok daha hızlı bir gelişme gösterecekler.” dedi.

CDP Raporlama Yöneticisi Daniel Turner ise “İklim değişikliği şirketler için en temel stratejik önceliklerden biri haline gelmeye başladı. İklim değişikliği konuları şirketlerde önceleri Kurumsal Sosyal Sorumluluk bölümlerinde ele alınırken, daha sonra finans ve ardından tedarik zinciri bölümlerine taşındı ve en nihayetinde yönetim kurulu masalarına ulaştı. CDP’nin ‘Küresel-500’ raporunda yer alan şirketlerin %85’inde yönetim kurulu ya da diğer bir üst düzey yöneticinin iklim değişikliği konularında sorumluluk sahibi olduğu görülüyor. ‘Küresel-500’ raporuna dahil olan şirketlerin yarısı ise karbon yönetimini şirketin tüm iş stratejilerinin içerisine dahil ediyor.” dedi.

Türkiye’de Karbon Saydamlık Projesi’nin öncülüğünü yapan ve bu kapsamda uluslararası standartlara uygun sera gazı emisyonu raporlaması taahhüdünü veren ilk şirket olan Akbank, CDP Global 500 raporunda da yer almıştı. Akbank, CDP’nin 2010 yılı Global 500 raporuna Türkiye’den dahil olan ilk ve tek kuruluş olurken, dünya liderleri arasında yer aldı.

Toplantının sonunda, Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. A. Nihat Berker, Türk bankalarının projeye katkılarından dolayı Türkiye Bankalar Birliği Genel Sekreteri Ekrem Keskin’e ödül verdi.