İzmir’de 25 yılda oluşan rüzgâr kümelenmesi tehlikede
ENSİA Başkanı Kalaycı son bir yılda üç kanat fabrikasının kapandığı İzmir’de rüzgâr kümelenmesinin zorda olduğu uyarısında bulundu

Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı son bir yıl içinde Türkiye’deki dört rüzgâr türbin kanadı fabrikasının birinin tamamen kapanırken, ikisinde de üretimin durmak zorunda kaldığına dikkat çekti.
Alper Kalaycı ENSİA tarafından yapılan yazılı açıklamasında bu durumun başta YEKA (Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı) modeli kapsamında yerlilik şartı ile düzenlenen yarışmaları kazanarak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile sözleşme imzalamış olan yatırımcılar açısından büyük sorun oluşturduğuna vurgu yaptı.
Kalaycı açıklamasında yaşanan bu durumun arka planındaki faktörleri ise resmi enflasyonun çok üstünde artan girdi maliyetleri, geçmiş yıllarda YEKA yarışma takviminde sürekli ertelemeye gidilmesi ve dönem içinde yeterli hacim oluşturulamaması, döviz kurlarının rekabetçi olmaktan çok uzakta olması ile finansman kaynaklarına erişimin neredeyse imkânsız hale gelmesi olarak sıraladı.
Türkiye’nin başta üretim maliyetleri olmak üzere pek çok başlıkta rekabetçi olmaktan uzaklaştığını ifade eden Alper Kalaycı gelinen durum nedeni ile İzmir’in 25 yılda oluşturduğu ve tüm dünyada marka olan kümelenme başarısının tehlikede olduğunu uyarısını yaparken şunları kaydetti;
Başta Derneğimiz olmak üzere yenilenebilir enerji sektörüne odaklanan pek çok sivil toplum örgütü bu konuda uyarılarda bulundu. Türkiye başta üretim maliyetleri olmak üzere pek çok başlıkta rekabetçi olmaktan uzaklaşıyor. Son yıllarda maliyetler açısından Polonya, Portekiz gibi Avrupa Birliği ülkelerinin bile gerisine düşmüştük. Kanat üretimi sayesinde İzmir ili başta olmak üzere, ülkemizde çok ciddi bir tedarikçi zinciri de oluşmuştu. Bu firmalar da ciddi zor günler geçiriyor. Umarım en kısa sürede eski üretim hacimlerine geri dönebiliriz.
Bugün itibarıyla 13 bin 700 MW seviyesinde olan rüzgâr enerjisi kurulu gücümüzün 2035 yılında 43 bin MW olması ulusal hedef olarak tüm dünyaya ilan edilmişti. Bu hedefin içerisinde 5 bin MW seviyesinde denizüstü (offshore) rüzgâr santralleri de olacak. Bugün ulaşılan mevcut kurulu güç düşüldüğünde, her yıl yaklaşık 3 bin MW kurulu gücü devreye alması gereken Türk rüzgâr enerjisi sektöründe, türbin kanatlarının yerli üretimle karşılanması kritik önem taşıyor. Ancak bu üretimi yapacak dört fabrikanın üçü an itibarıyla üretim yapmıyor.
Oysa baş döndürücü hızla gelişen teknoloji, santrallerin kurulu güç kapasitelerini ve dolayısıyla kanat uzunluklarının artmasını gerekli kılarken, ihtiyaç duyulan kanatların uzunlukları 85 metrenin üzerine çıkıyor. Bugün Türkiye’nin sıfır noktasında bulunduğu denizüstü santrallerde ise kanat uzunlukları 120 metreyi buluyor.
Bergama Organize Sanayi Bölgesi’nde 2016 yılından beri üretim yapan LM Wind Power şirketi geçen yıl Mart ayında kapanmıştı.
Türkiye’de 2012 yılında üretime başlayan, 2015 yılında da ikinci fabrikasını kuran TPI Composites firması Mayıs ayı itibarıyla Çiğli – Sasalı ve İzmir Serbest Bölgesi’ndeki iki tesisindeki üretimini durdurma kararı almıştı.
Bugün itibarıyla ise Türkiye’nin ilk türbin kanadı üreticisi ünvanına sahip olan ve Ege Serbest Bölgesi’nde üretimini sürdüren Aero Rüzgâr Endüstrisi A.Ş dışında üretimini devam ettirebilen bir türbin kanadı firması kalmamış durumda.
Halihazırda Türkiye’deki 7 kule fabrikasının 4’ü ile birlikte sektöre farklı ölçeklerde üretim yapan yüzlerce firmanın bulunduğu İzmir, Türkiye’deki dört rüzgâr türbin kanadı fabrikasının tamamına ev sahipliği yapmaktaydı.