İletişim Başkanlığı İklim Kanunu ile ilgili açıklama yayımladı
Başkanlık kamuoyunda karbon ayak izi ve Paris Anlaşması gibi konularda gerçekdışı bilgilerin yaygınlaştığı bildirildi

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda görüşülmekte olan İklim Kanunu ile ilgili bir açıklama yayımladı.
Açıklamada kanun ile ilgili olarak kamuoyunda gerçekdışı iddiaların yaygınlaştığı ifade edilirken, açıklamada sıralanan iddiaların gerçekliğinin bulunmadığı bildirildi.
Başkanlığın açıklamasında gerçekdışı bu iddialar; Kanunun yürürlüğe girmesi sonrasında karbon ayak izi uygulamaları ile insanların özgürlüklerinin kısıtlanacağı, Emisyon Ticaret Sistemi adı altında uygulanacak karbon vergisinin vatandaşlar tarafından ödeneceği, Paris Anlaşmasının maddelerinin uygulanması ile küresel güçlerin tarım alanlarına el koyacağı, çiftçilerin topraklarının ellerinden alınacağı ve istedikleri ürünleri ekemeyecekleri, ekseler de ürünlerin onlara ait olamayacağı, meyve ağaçlarına el konulacağı, hayvancılığın yasaklanacağı, yapay et yedirileceği, hayvan otlatmanın yasaklanacağı olarak sıralandı.
Açıklamada kanunla öngörülen karbon ayak izi azaltımının sadece üretim yapan organizasyonlar için öngörüldüğü ve bireylerin mülkiyet, seyahat gibi anayasal haklarıyla en ufak bir kısıtlamanın olmayacağı belirtilirken, kanunda karbon vergisine yönelik hiçbir hüküm bulunmadığı ve karbon vergisi uygulanmasının da söz konusu olmadığı dile getirildi.
Bununla birlikte kanunda öngörülen Emisyon Ticaret Sistemi’nin yalnızca enerji yoğun üretim tesislerini kapsayacağı ve bireylerle hiçbir ilgisi olmadığının da altı çizildi.
Ayrıca kanun ile Türkiye’nin topraklarını, tarım ve hayvancılık faaliyetleri ile doğal kaynaklarını afet ve kuraklık risklerine karşı koruyarak su ve gıda arz güvenliğini sağlamayı amaçlandığı bilgisi verildi.
Türkiye Cumhuriyetinin kendi özel koşullarını ve kalkınma hedeflerini önceleyerek ve dikkate alarak imzaladığı Paris İklim Anlaşması‘nı 2021 yılında, TBMM’de uygun bulma kanunu ile iç hukuka aktarıldığı belirtilen açıklamada 2021 yılından bugüne kadar düzenleme kapsamında herhangi bir kısıtlayıcı uygulama olmadığı ve olmayacağı da açıklamada yer buldu.