İklim Zirvesi Paris umudu ile kapandı
New York’taki zirvede olumlu adımlar atılsa da gelecek yıl Paris’te imzalanması gereken anlaşmaya yönelik somut adım atılm
Geçen hafta New York’ta 100’den fazla ülkenin lider düzeyinde katılımı ile düzenlenen İklim Zirvesi, iklim değişikliği ile mücadel için uluslararası mutabak adına somut başarılar ortaya koyamasa da olumlu gelişmeler ile tamamlandı.
Birleşmiş Milletler Başkanı Ban Ki-moon’un çağrısı ile gerçekleştirilen toplantıda gelecek yılın aralık ayında Paris’te düzenlenecek olan 21. Taraflar Konferansı öncesinde dünya ülkelerinin yönetimlerinin iklim değişikliğine karşı atılacak somut adımlar konusunda karar birliğine varmasını hızlandırmak amaçlanıyordu.
Gelecek yılki toplantı 1997 yılında imzalanan ve 2005 yılında yürürlüğe giren Kyoto sözleşmesinin geçerliliğinin 2015’te dolması nedeni ile özel önem taşıyor.
Bununla birlikte zirvede 100’ün üzerinde ülke, hükümet ve devlet başkanları seviyesinde temsil edilirken, dünyanın en fazla karbondioksit salımı gerçekleştiren ülkeleri arasında olan Çin, Hindistan, Rusya ve Almanya liderlerinin toplantıda yer almayacak olması zirveye yönelik beklentilerin düşmesine neden olmuştu.
”Çin mücadele adımlarını en kısa sürede açıklayacak”
Bununla birlikte zirvede bir konuşma yapan Çin Başbakan yardımcısı Zhang Gaoli’nin Çin’in iklim değişikliği ile mücadele için çok önemli adımlar atacağını açıklaması ise toplantıdaki ümit verici gelişmeler arasında oldu.
Zhang konuşmasında iklim değişikliği ile mücadele 2020 sonrası için atılacak adımları mümkün olan en kısa sürede açıklayacaklarını ve bunlar arasıda ülkenin zirve yapan karbondioksit salımları ile karbon yoğunluğunu azaltma hedeflerinin bulunacağını kaydetti.
Zirvede birçok olumlu adım atıldı
Avrupa Birliği ülkelerinin sera gazı salımlarını 2030 yılında 1990 seviyesinin yüzde 40 altına çekmeyi taahhüt etmesi, 40’tan fazla ülkenin şehir yönetimleri ve kurumlarının 2030 yılına kadar enerji verimliliği hedeflerini iki katına çıkardıklarını açıklaması, kurulacak Yeşil İklim Fonu için 2,3 milyar dolarlık taahhütte bulunulması ile aralarında 32 hükümet, 20 yerel yönetim, 40 şirket, 16 yerel halk ve 49 sivil toplum kuruluşunu temsil eden 150 temsilcinin 2020 yılına kadar ormansızlaştırmayı yarıya indirip, 2030 yılında da durdurmayı hedefleyen New York Orman Deklarasyonu’nu imzalaması da zirvenin olumlu gelişmeleri arasında yer aldı.
Türkiye zirvede herhangi bir hedef açıklamadı
Zirvede Türkiye’yi temsil eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise konuşmasında iklim değişikliği ile mücadelede 2020 sonrası dönemde yeni bir rejime ihtiyaç olduğunu söylerken, bağlayıcı olacak bir anlaşmanın, ‘ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar’ ile ‘göreceli kabiliyetler’ temelinde, ülkelere gerekli esneklikleri tanıması gerektiğini kaydetti. Erdoğan konuşmasında Türkiye’nin sera gazı salımlarını 1990-2012 yılları arasında yüzde 21 oranında azalttığını da sözlerine ekledi.
Bununla birlikte Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye’nin sera gazı salımları 1990-2012 arasında ekonomik daralmaların yaşandığı yıllar haricinde artış göstermekte.
TÜİK verilerine göre Türkiye’nin sera gazı salımları 2012 yılında 1990’a göre yüzde 133,4 oranında artış göstermiş durumda.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı açıklamalarında da yer alan ifade 1990’lı yıllarda özellikle büyük şehirlerde insan sağlığını tehdit edecek seviyeye ulaşan ısınma amaçlı kömür kullanımının yerine doğal gaz kullanımına geçilmesi sayesinde karbon monoksit salımlarında sağlanan azalış ile devreye giren yenilenebilir enerji santralleri sayesinde önüne geçildiği hesaplanan karbon dioksit salımlarının miktarına dayanıyor.
”Gelişmiş ülkelerin gelişmemişlere çevre için kaynak sağlaması gerekiyor”
Zirvede Japonya, İsviçre, ABD ve Uruguay’ın ev sahipliğinde düzenlenen “Yüksek Düzeyli Etkinlik” toplantısında konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce ise Türkiye’nin yerel yönetimlerinin bütçe oranında çevre yatırımı yapabildiğini, sorunun bilgi ve yetişmiş insan olmadığını söyledi.
Bakan Güllüce çevre sorunları ile mücadelede gelişmiş ülkelerin gelişmemiş ülkelere kaynak sağlamalarının ve iklim değişikliğinin sonuçlarından kaçınabilmek için küresel işbirliğinin içinde hareket etmenin zorunlu olduğunu ifade etti.
İdris Güllüce 2014 yılı aralık ayında Peru’da gerçekleştirilecek BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 20. Taraflar Konferansı’ndan yeni rejimin temel unsurları üzerinde uzlaşmış şekilde ayrılmanın, bu toplantının ardından ise ulusal hazırlıkların tamamlanıp, mevcut hedefler doğrultusunda Paris’teki 21. Taraflar Konferansı’nda da 2020 sonrası iklim değişikliğine ilişkin bağlayıcı nitelikli bir anlaşmanın sonuçlandırılması gerektiğini söyledi.
”Cümleler değişmiyor ama Türkiye’de iklim değişiyor”
Konu hakkında Sivil İklim Zirvesi tarafından yayınlanan açıklamada değerlendirmesi yer alan Küresel Denge Derneği Başkanı Dr. Nuran Talu’ya göre bir yıl sonra Paris’te yapılacak olan 21.Taraflar Toplantısı’nda Kyoto’nun yerini alacak yeni ve güçlü bir anlaşma çıkması için uzun bir yol olduğunu fakat umutsuz olmadığını söyledi.
İklim ve Enerji Danışmanı Önder Algedik ise açıklamadaki değerlendirmesinde ülkelerin taahhütlerini ortaya koydukları bir ortamda Türkiye’nin hiçbir emisyon azaltım taahhüdünde bulunmaması ve iklim değişikliğini durdurmak için kaynak ayırmamasının Zirve’nin amacı ile çeliştiğini savundu.
Zirve’den gelen olumlu haberleri önemli ama yeterli bulmayan Özgür Gürbüz ise şu şekilde konuştu; ”Küresel iklim değişikliğinin etkisini, artan ve şiddetlenen iklim olaylarıyla her geçen gün daha fazla görüyoruz, Türkiye’de kuraklık, seller ve fırtınalar her geçen gün şiddetleniyor. Böyle bir durumda Türkiye’nin artık ortaya çıkıp ölçülebilir ve mutlak bir azaltım hedefi ortaya koyması gerekir. Bunu sadece gezegen için değil kendi için de yapmak zorunda. Cumhurbaşkanı’nın yaptığı konuşma hedef içermiyor, durum belirtiyor. Aynı cümleleri yıllardır duyuyoruz. Cümleler değişmiyor ama Türkiye’de iklim değişiyor, verilen kayıpların sayısı artıyor. Türkiye petrol, doğal gaz ve kömüre bağımlılığını azaltırsa hem ekonomik çıkar elde edecek hem de iklim değişikliğini önleyecek ama bu fırsatı görmemekte direniyoruz.”
2014 yılı, Aralık ayında, Peru’da gerçekleştirilecek olan BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 20. Taraflar Konferansı başarıyla sonuçlandırmalı ve buradan yeni rejimin temel unsurlarıüzerinde uzlaşmış bir şekilde ayrılmalıyız” mesajı verdi.
“Takip eden dönemde de ulusal hazırlıklarımızıtamamlayarak, mevcut hedefimiz doğrultusunda, 2015 yılı sonunda, Paris’teki 21. Taraflar Konferansı’nda da 2020 sonrası iklim değişikliğine ilişkin bağlayıcınitelikli bir anlaşmayı sonuçlandırmalıyız.” dedi