İklim için sivil hedefler açıklandı
Ankara’da düzenlen Sivil İklim Zirvesi toplantısında Yerel yönetimlerin sera gazı azaltımı hedefleri belirlemesini talep edildi
22-23 Kasım tarihlerinde Ankara’da Sivil İklim Zirvesi (SİZ) başlıklı bir toplantı düzenlendi.
Toplantı Küresel Denge Derneği ve Tüketiciyi ve İklimi Koruma Derneği’nin ev sahipliğinde, Çevre Kolaylığı/Küçük Destek Fonu (UNDP GEF-SGP) desteği ile düzenlenen toplantının amaçları arasında Türkiye’de iklim politikalarına tabandan müdahale etmek ve yaklaşmakta olan yerel seçimlerde iklim dostu belediyecilik için adım atılmasını talep etmek bulunuyordu.
İki gün süren etkinlik sonrasında açıklanan bildirge şu şekilde;
Türkiye’nin Ulusal ve Yerel İklim Hedefini Biz Açıklıyoruz…
Bu tehlikeli gidişe artık dur demek gerekiyor. Türkiye’nin sera gazı emisyonları 1990’dan 2011’e kadar yüzde 124 arttı. Bu tehlikeli artış kırda ve kente birçok alanda hayatımızı tehdit ediyor. Seller, su baskınları, sıcak hava dalgaları, kuraklık, hortumlar gibi aşırı hava olaylarının şiddetinin ve sıklığının artması ile iklim değişikliğinin etkilerine Türkiye’de daha yakından şahit oluyoruz. Sorunu görmezden gelmek bir çözüm olamaz.
Türkiye küresel iklim değişikliğine neden olan sera gazı emisyonlarını, 2011 yılına göre 2020’ye kadar en az yüzde 15 oranında azaltmak zorunda. Bu hedefe yeni hidroelektrik, termik ve nükleer santral kurmadan erişilebilir. Üstelik enerji verimliliği ve tasarruf tüm sektörlerde sera gazı emisyonlarının azaltılmasında en uygulanabilir araçlar.
Bu ulusal hedefe ulaşmak için, yerel yönetimler de hemen eyleme geçmek zorundadır. Belediyeler seragazı envanterlerini çıkarmalı ve ulusal hedefe paralel olarak 2020 yılına kadar yüzde 15 emisyon azaltım hedefi almalıdır. Emisyon azaltımı raporlanarak toplumla paylaşılmalıdır. Yerel yönetimlerde yapılacak tüm uygulamalar sera gazlarını azaltmayı öngören iklim eylem planlarıyla yönlendirilmeli, bu planlarda iklim değişikliğinin etkilerine uyum hedefleri mutlaka yer almalıdır.
Çözümün mümkün olduğunu biliyoruz. Çözüm ulusal ve yerel ölçekte kömür, petrol ve doğal gaz kullanımının azaltılması, kayıpların önlenmesi ve yenilenebilir enerji payının artırılmasıdır. Bir yandan ulaşımda ve konutlarda “karbon nötr” uygulamaların ve atık sektöründe geri dönüşüm, azaltım ve yeniden kullanım politikalarının hızla hayata geçirilmesi ile bunun başarılabileceğini biliyoruz. Böylesi bir süreç, bugün fosil yakıtlar için toplanan vergilerin iklim dostu çözümlere aktarılması ile mümkündür. Tüm bu önlemler, Türkiye’nin acilen alması gereken ulusal sera gazı emisyon azaltım hedefine ulaşmasını sağlayacak ve sadece devlete değil, bireye de önemli ölçüde ekonomik kazançlar getirecek.
Yüksek maliyetli ve iklim düşmanı olan mevcut uygulamalara dur demek için belediyelerin bu sürece hemen dahil olması şart. Bu nedenle, yaklaşan yerel seçimlerin öncelikli gündeminin “iklim dostu belediyecilik” olmasını önemsiyor ve politik iradeyi bu yönde beyanat vermeye çağırıyoruz.
Tüm siyasi partilerin belediye başkanı adaylarından yüzde 15 sera gazı emisyon azaltımı hedefinin seçim beyannamelerinde yer almasını talep ediyoruz. Bu süreçte ve gelecekte ulusal ve yerel uygulamaları yakından takip edeceğimizi, sadece çözümden yana olanlarla adım atacağımızı politikacılara duyururuz.