“Her yıl 5.000 MW rüzgâr gücü devreye almaya talibiz”
TÜREB Başkanı İbrahim Erden, yeni YEKA modelini çok olumlu olarak nitelerken özellikle kamudan beş başlıkta beklentilerini sıraladı
Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı İbrahim Erden, bu yıl 13’üncü kez düzenlenen Türkiye Rüzgâr Enerjisi Kongresi (TÜREK) açılışında yaptığı konuşmada rüzgâr enerjisi sektörünün yerel ve küresel gündemine yönelik değerlendirmelerde bulunurken, sektörün yatırım hızını artırmak için kamudan beklediği desteklere vurgu yaptı.
İbrahim Erden konuşmasında bölgesel çatışmalar, ekonomik rekabet ve artan yıkıcı dönüşümün rüzgâr enerjisi sektörünün derinden etkilediğine dikkat çekerken, sektörü küresel ölçekte etkileyen dört ana başlığı ise uzakdoğulu türbin üreticilerinin hızla artan pazar payı, hızla artan türbin güçleri, artan dijitalleşme ve yerel üretim baskısı olarak sıraladı.
Batılı rüzgâr türbini üreticilerinin bundan 10 yıl önce küresel pazarda %55’lik pazar payları olmasına karşın bugün bu payın %36’ya kadar gerilediğine dikkat çeken Erden, türbin boylarındaki artışa da dikkat çekti.
TÜREB Başkanı Erden 2019-2020 döneminde karasal rüzgâr santrali yatırımlarında 4 ila 5 MW güçlerinde rüzgâr türbini kullanıldığını, günümüzde kullanılan türbinlerin güçlerinin 7 ila 8 MW düzeyine yükseldiğini dikkat çekerken, gelecek 10 sene içerisinde ise 10-15 MW gücündeki türbinlerin pazarda hakim konuma geleceğini öngörüsünü paylaştı. Erden deniz üstü alanda ise beş yıl önce 8-10 MW aralığında olan ortalama türbin güçlerinin bugün 14-16 MW’a ulaştığını, 2030 yılına varmadan ise 20 MW’ı aşmış türbinlerin bu pazarda hakim konuma geleceğini söyledi.
Rüzgâr enerjisi sektöründeki dönüşümün türbin teknolojilerini de etkilediğinde dikkat çeken İbrahim Erden bundan on beş sene öncesinde kullanılan mekanik ağırlıklı türbinler ile işletilen rüzgâr enerjisi santrallerinden yakın zamanda otonom özellikleri artmış ve veri merkezleri ile yönetilen rüzgâr türbinleri ile işletilen santrallere geçiş yapılacağını söyledi.
Erden küresel ölçekteki dönüşüme dair son başlık olarak da yerel üretim baskısını gösterdi.
Bundan 10 yıl önce global üretim merkezlerinde ve global tedarik zincirleri kullanılarak yapılan rüzgar türbini üretiminin hemen her ülkede yoğun bir şekilde yerel üretim baskısı altında olduğunun altını çizen İbrahim Erden, üreticilerin bu baskı altında yoğun ve artan bir rekabet içinden geçmelerine karşın bu rekabetin üreticileri uzakdoğu tedarik zincirine bağımlı hale getirdiğini ifade etti.
Her yıl 5.000 MW rüzgâr gücü devreye almaya talibiz
Konuşmasında Türkiye rüzgâr enerjisi sektörünün şimdiye kadar 18 milyar dolar yatırım ile 278 santralde 13 bin MW’ın üzerinde kurulu güç devreye aldığını, buna karşın 2023’te 528 MW ile son 15 yılın en düşük kurulu güç artışı gerçekleştiğini dile getiren İbrahim Erden, buna karşın çok önemli bir proje portföyünün biriktiğine ve yakın zaman önce 2035 yılı yenilenebilir enerji hedefinin yükseltildiğine dikkat çekti.
2035 yılı için belirlenen yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşılmasının yenilenebilir kaynaklı elektrik üretimini yıllık 178 Teravat-saat seviyesine çıkaracağına da dikkat çeken İbrahim Erden, bu sayede elektrik fiyatlarında %15’lik düşüş ile birlikte fosil yakıt ithalinin azaltılması sayesinde 14 milyar doları aşan bir tasarruf sağlanacağının da altını çizdi.
İbrahim Erden belirlenen yeni hedef doğrultusunda gerçekleşecek 50 bin MW’lık kurulumun Türkiye’yi rüzgâr enerjisinde yeni ve büyük bir sanayi ve tedarik zinciri merkezi yapma potansiyeli taşıdığına ve bu potansiyelin mutlaka değerlendirmesi gerektiğini de vurguladı.
Kamudan beklentilerimizin adreslendiğini görüyoruz
Rüzgar enerjisi sektörünün belirlenen hedeflere ulaşılması için enerji yönetiminden çeşitli beklentileri olduğunu belirten TÜREB Başkanı Erden bu beklentileri şu şekilde sıraladı;
-
Başvuru izin süreçlerinin hızlandırılması
-
Yatırımcı ve sanayicilerin önünü görerek uzun vadeli projeksiyonlar yapabilmesi için düzenli kapasite arzı sağlanması
-
Tahsis edilen kapasitelerin şebekeye bağlantısının sağlanabilmesi için iletim ve dağıtım şebekesinin güçlendirilmesi ve çeşitlendirilmesi
-
Yatırımlar için finansman kolaylaştırıcı gelir modelleri ve güvencelerin sağlanması
-
Yatırımları gerçekleştirirken özellikle ve öncelikle de yerli ekipman kullanılabilmesi için sanayinin güçlendirilmesi ve desteklenmesi.
Konuşmasında bu başlıkların dikkate alındığını memnuniyetle takip ettiklerini de ifade eden TÜREB Başkanı, özellikle en başta gelen başvuru izin süreçlerinin hızlandırılmasına yönelik olarak hazırlanan ve yakın zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulması beklenen süper izin düzenlemesinin izin sorunlarına büyük çözüm sağlayacağını söyledi.
İbrahim Erden ayrıca Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar tarafından açıklanan yenilenebilir enerji stratejisi ve yeni YEKA modelinin diğer sektörel ihtiyaçların kısmen veya tamamen adreslendiğini gördüklerini de sözlerine eklerken, bunları da 2035’e kadar her yıl YEKA modeli kapsamında 2.000 MW kapasite tahsisi yapılacak olması, YEKA yarılmaları ile projelerin finansmanını kolaylaştıracak ve yeni finansman modellerini sağlamayı destekleyecek döviz bazlı 20 yıla boyunca alım garantisi sağlayacak şekilde yapılacak olması ve TEİAŞ tarafından yapılacak çeşitli şebeke yatırımları ile elektrik şebekesine daha fazla yenilenebilir enerji gücünün bağlantısını sağlayacak şekilde güçlendirilecek olması olarak sıraladı.