Güneşten Elektrik; Kaygı ve İmkan

Baha Kuban
2 Ocak 2014

Toplumun enerji gereksinimi, kuşkusuz mevcut toplumsal sistemin özelliklerinden soyutlanamaz. Bugün içinde yaşadığımız toplumun esas meselesinin doymak bilmez bir tüketim ve onun gereklerini yerine getiren bir üretim makinası olduğuna kuşku yoktur. Dolayısıyla herşeyden önce dünyayı yıkıma götüren bu kilitlenmiş  mantığı sona erdirmenin gerekliliğine işaret ettikten sonra özellikle enerji alanındaki seçeneklerimize bakalım. Enerji alanında da güç üretimi alanına odaklanarak temiz enerji seçenekleri arasındaki en güçlü adaylardan bir olan güneşten elektrik üretimini masaya yatıralım.

Güneşten elektrik üretmek için birden fazla teknoloji mevcut ve amacımız bunların bir envanterini çıkarmak ya da kıyaslama yapmak değil. Buna karşılık,  teknikler listesinde bize göre diğerlerine göre en ilginç olasılıkları içeren fotovoltaik teknolojisi (FV) ile ilgili bazı değerlendirmeler yapmak yerinde olabilir. Geçen yılın sonunda dünyada FV kurulumları 35 GW’ı aştı. Bugün FV sektörü zor zamanlar geçiriyor olsa da artık gigawatlarca üretim yapan, yüzbinlerce çalışan istihdam eden ve hatırı sayılır ölçekte katma değer yaratan bir sanayi dalı haline gelmiştir. Teknolojilerin toplumsal alana etkileri ile ilgili geçen yazılardaki tartışmalarımızı şimdilik bir kenara bırakarak güneşten elde edilecek elektriğin ekolojik ve ekonomik etkilerine odaklanalım. Gerçekten de bu teknoloji, özellikle yararlanabileceği kaynağın  büyüklüğü nedeniyle, tartışmasız tüm temiz enerji teknolojileri içinde fosil çağını sona erdirebilecek potansiyele sahip yegane teknik gibi görünüyor. Önce imkanlarımıza bakalım, güneşten elektriğin yararları saymakla bitmez;

• güç üretimi esnasında gürültü, zararlı salım ya da gaz çıkarmaz

• hareketli parçası bulunmaz

• yakıt güneşten ve maliyeti sıfır

• ürün güvenirliği ve güvenliğine ilişkin sınavları geçmiş durumda

• üreteçlerin ortalama ömrü, verimlilik kaybı olmakla birlikte en az 25 yıl

• içindeki malzeme ve komponentlerin geri-kazanımı mümkün

• kurulumu kolay ve bakım ihtiyaçları asgari düzeyde

• tüketimin bulunduğu yerde güç üretimi için (güneş bulunduğu takdirde) en ideal yöntem

• mimari entegrasyona olanak verdiği için kentsel alanlarda ve inşaa edilmiş çevrede kullanıma elverişli

•  imal edilirken harcanan enerjiyi 6 ay ile 2 yıl içinde üretiyor

• birim kurulu güç başına (örneğin megawatt) en fazla sayıda istihdam yaratıyor

• iklim değişikliği ile mücadelede potansiyel olarak en etkili güç üretim tekniklerinden biri

• henüz teknolojik olgunluğun çok uzağında olması itibarı ile  gerekli kaynakların geliştirmeye ayrılmasıyla kısa sürede önemli teknik performans artışları kaydedeceğine kesin gözüyle bakılıyor.

• dünyada henüz elektrik yüzü görmemiş 1.6 milyara yakın insan için temel yaşam gereksinimlerinin en etkin maliyetle karşılanabileceği seçeneği oluşturuyor

Kaynak elverişliliğinden sözetmiştik, gerçekten de dünya üzerine düşen güneş ışını potansiyelinin mevcut gereksinimin binlerce kez üzerinde olduğu biliniyor.

Kaygılarımıza gelirsek;  toplumsal yararları yüksek tekniklerin yaygın kullanımı ile istenmeyen etkilerin ortaya çıktığı biliniyor.  FV teknolojilerinin gelişimi ve  yaygın kullanımı ile üç farklı konuda sıkıntı yaşanabileceği söylenebilir; üretimde toksik kimyasalların kullanılmaları nedeniyle bu maddelerin kullanımının aşırı derecede artması olasılığı, pek çok FV teknolojisinde eser miktarlarda kullanılan bazı hammaddelerde rezerv kısıtları ve son olarak  yerkürenin ‘albedosu’ (yansıtılabilirliği) olarak da adlandırılan  değerin yasıtmasız FV yüzeyler tarafından  düşürülerek ‘radyatif’ etkileşim yoluyla küresel sıcaklıkları yükseltmesi olasılığı.

Tüm elektronik cihazların üretiminde olduğu gibi FV panellerin üretiminde de çeşitli toksik gazlar ve asitler kullanılıyor. Elektronik üretiminin şimdi, geçmişe  çok daha fazla kontrol altında olduğu  söylenebilirse de panellerin  içindeki toksik malzemelerin, üreticiler tarafından toplanıp yeniden kazanımı programları ile bu sorunun bertaraf edilmesi mümkün görünüyor.

* Bu yazı ilk olarak Cumhuriyet Gazetesi Bilim-Teknik ekinde yayınlanmıştır.