“Güneşte kurulu güç 2022’de 3 GW artabilir”

GÜNDER’e göre kurulu güç 2030’a kadar 40 GW’a ulaşabilir

9 Şubat 2022

Uluslararası Güneş Enerji Topluluğu Türkiye Bölümü (GÜNDER)  Türkiye güneş enerjisi sektörünün mevcut durumu ve gelecek öngörüsüne dair yazılı açıklamada bulundu.

GÜNDER Yönetim Kurulu Başkan Kutay Kaleli imzalı açıklamada Türkiye’nin güneş enerjisi kurulu gücünün 2021 sonu itibarıyla 7,8 GW seviyesine ulaştığını hatırlatırken, bu gücün 2022 yılı sonunda çatı GES ve hibrit yatırımları ile YEKA GES projelerindeki gelişmeler sayesinde 11 GW’a yaklaşacağı öngörüsünde bulunuldu.

Türkiye’nin güneş enerjisi gücünün 2023’te 12 GW’a, 2030 yılına kadar da 40 GW’a ulaşacağını öngördüklerini de kaydeden Kaleli kurulu güçte sağlanan bu hızlı artışın beraberinde güneş enerjisi sektöründe istihdam ve nitelikli iş gücünün artışını getireceğini sözlerine ekledi.

Kaleli’ye göre artış aynı zamanda Türkiye’de yerli panel teknolojilerinin ve üretim endüstrisininin kapasitesinin bugünkünün iki katına çıkarak Türkiye’nin güneş enerjisinde bölgesel lider noktasına gelmesini de sağlayacak.

Çatılardaki güç 1.000 MW’ı aştı

Açıklamada Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliğinde 2019 yılı Mayıs ayında yapılan değişiklikler ile önü açılan çatı tipi güneş santrali başvurularının sayısının iki bini geçtiği ve 1.000 MW’lık bir kapasiteye ulaştığı bilgisi verilirken, sektör paydaşları ve kamu tarafından yapılan araştırmaların ise Türkiye’deki binaların çatılarında asgari 20 GW’lık teknik güneş enerjisi potansiyeli bulunduğunu gösterdiğinin de altı çizildi.

Bununla birlikte çatıları müsait olmayan çimento fabrikaları, oteller, hastaneler gibi işletmelerin de aynı mevzuat kapsamında öz tüketim amaçlı kurulumlar yapmasının önünün açıldığı hatırlatılan açıklamada, bu segmentte ise toplamda en az 10 GW’lık bir potansiyelin önümüzdeki yıllarda işletmeye alınmasını beklendiği de belirtildi.

Sürdürülebilir kapasite planlanmasında daha hızlı yol alınmalı

Türkiye’nin enerji arz güvenliğini sağlamak için gereken potansiyelin güneş enerjisinde bulunduğunu ifade eden Kutay Kaleli bu potansiyelin değerlendirilebilinmesi için ise sektöre sürdürülebilir şekilde yeni kapasite sunulması gerektiğinin önemine vurgu yaptı.

Kaleli sürdürülebilir kapasite planlamasının yapılmasının ve yatırımların hayata geçmesinde çok daha hızlı yıl alınması gerektiğinin altını çizerken özellikle, 2021 yılında uygulamaya alınan hibrit tesislerle ilgili olarak hidroelektrik, jeotermal ve biyokütle gibi güneş ve rüzgâr dışı kaynaklı santrallere getirilen limitlerin kaldırılmasının çok önemli katkı sağlayacağını söyledi.

Sektördeki diğer bir beklentinin ise yeni santral projeleri için alım garantilerine dayalı yarışmalar harici bir yöntem ile ikili anlaşmalar veya EPİAŞ üzerinden serbest piyasada elektrik satmalarına imkan sağlayacak bir çerçevede yatırım izni verilmesi olduğu da Kutay Kaleli’nin açıklamasına yer buldu.

“Anti-Damping ve gözetim genişletilerek uzatılmalı”

GÜNDER Başkanı Kutay Kaleli açıklamasında Türkiye’de yerli modül ve hücre fabrikalarının hem kapasitelerini, hem kalitelerini hem de ihracat miktarlarını arttırdığını, sektörün binlerce kişiye istihdam sağlayan bir konuma geldiğini ve Türkiye’nin fotovoltaikte OEM üretim üssü haline geldiğini de sözlerine ekledi.

Açıklamasında bu gelişmelerin anti-damping ve gözetim uygulamaları sayesinde gerçekleştiğini ifade eden Kaleli bu düzenlemelerin 2022 yılından itibaren de Çin dışı başka ülkeleri de kapsayacak şekilde genişletilerek uzatılması gerektiğini söyledi.

Kutay Kaleli’ye göre böylelikle ergenlik dönemini bitiren sektör olgunluk çağına ulaşarak, yeni eklenecek fabrika ve işletmelerin de katkısı ile dünyada önemli bir konuma gelebilecek.

“Dağıtım bedelindeki artış yatırımcılara tanınmış hakları sekteye uğrattı”

Kaleli 2017 öncesinde devreye giren lisanssız tesislerinin dağıtım bedellerine uygulanan indirimlerinin kaldırılmış olması hakkında ise şu değerlendirmeyi paylaştı;

Ülkemizde 1 Ocak 2022’den itibaren geçerli olan elektrik tarifelerinde yapılan değişiklikler ile , özellikle 2017 öncesinde işletmeye alınan GES projelerinin elektrik dağıtım tarifesine bağlı yenilenebilir projelerinin dağıtım bedellerine yapılan indirimler kaldırılmış olup proje sahiplerine tanınmış hakların sekteye uğramasına yol açılmıştır. Tarife tablosundaki bu ve benzeri değişiklikler piyasada belirsizlik ortamı yaratarak yenilenebilir enerji sektörüne yönelik geçmişte yapılan yatırımların finansman koşullarını etkilerken gelecekteki yatırımlar için ise koşulları kırılgan hale getirebilmektedir. Ülkemizin temiz enerji kapasitesinin bugününü ve geleceğini etkileyen; yatırımların fizibilitesini değiştiren bu düzenlemeler ile ilgili olarak sivil toplum kuruluşlarımız, yatırım ve finansman tarafı başta olmak üzere, tüm paydaşlarımız bir araya gelerek gerekli görüş ve önerilerimizi Bakanlığımıza ve sektör temsilcilerimize sunduk. GÜNDER ve paydaşları olarak, sektörel problemlerin en aza indirilmesi ve yenilenebilir enerjinin doğru koşullar altında gelişimini sağlamak için çalışmalarımız devam edecek.”