”Güneş enerjisinde strateji ve yol haritası gerekiyor”
GÜNDER tarafından 21 Haziran Dünya Güneş Günü nedeni ile bir açıklama yayınlandı
Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu Türkiye Bölümü (GÜNDER) tarafından 21 Haziran Dünya Güneş Günü nedeni ile bir açıklama yayınlandı.
GÜNDER’in Türkiye güneş enerjisi sektörünün sorunları ve güneş enerjisi sistemlerinin kullanımı hakkında görüş ve önerilerinin özetini içerdiği belirtilen açıklama şu şekilde;
”Ülkemizin sahip olduğu güneş enerjisi potansiyelinden daha bilinçli ve sistemli yararlanmak için tüm tarafların üzerinde mutabık olduğu bir ”Güneş Enerjisi Stratejisi ve Yol Haritası” hazırlanmalı ve ivedilikle uygulamaya geçilmelidir. Bu plan üreticiler, meslek odaları, üniversiteler, kamu kurumları, ilgili sivil toplum örgütleri, tüketici örgütleri vb tüm tarafların katılımı ve desteği ile hazırlanmalıdır.
Güneş enerjisinin kullanımı ve yaygınlaştırılması ile ilgili çözüm önerileri sadece Güneşten Elektrik Üretimi alanında değil Güneşten Sıcak Su elde etme, Güneş Enerjisinden Isı ve Buhar elde ederek sanayide kullanımı konularını da kapsamalıdır. Sadece güneş enerjisinin kullanımı değil tüm yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve bu kaynakların birlikte(hibrit) uygulanmaları konusunda özendirici önlemler alınmalıdır.
Yeni yapılacak binaların(sadece konutlar değil kamu binaları ve sanayi tesislerinin de) güneş mimarisine uygun, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını kolaylaştırıcı, yalıtımın ön planda olduğu şekilde tasarımı ve imarı ülke kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı açısından çok önemlidir. Bu konuda kamu ve belediyelerin gerekli düzenlemeleri yapmasını öneriyor ve bekliyoruz. Proje firmaları ile konut üreticilerinin de bu konuda üzerlerine düşeni yapacağı inancındayız.
Düşük gelir guruplarına yönelik hem sıcak su elde etme hem de ısınmaya yönelik projeler üretilmeli ve bu projelerin uygulanması konusunda kamunun özendirici tedbirler alması gerektiği inancındayız. Bu destek KDV oranında yapılacak değişiklikler olabileceği gibi proje finansmanı konusunda uzun vadeli kredilendirmeler de olabilir. ORKÖY projesi bu konuda yapılmış ilk, tek ve başarılı bir uygulamadır. Benzer projelerin üretilmesi ve uygulanması konusunda katkı ve desteklerimiz artarak devam edecektir.
Lisanssız elektrik üretimi konusunda yönetmeliğin bir an önce yayınlanmasını ve bu yönetmelikte bürokratik engellerin ve uzun maliyetli prosedürlerin olmaması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Kendi kullanacağı elektriği üretmek isteyen nihai tüketici cezalandırılmamalı, ödüllendirilmelidir.
Elektrik üretiminde kullanılan ürünlerdeki yerli ürün katkı payı oranları hesaplanırken tüm hammadde girdileri hesaplandığı halde panel üretiminin iki temel girdisi olan işçilik ve yatırım maliyeti bu hesaba dahil edilmemiştir. Kullanılan cam, arka örtü, kablo ve gerekli diğer ekipmanlar bu katkı payı için esas alınmış ve oranları belirlenmiştir. Cam, arka örtü ve diğer akşamlardaki işçilik ve amortisman giderleri bu oranın içinde olmasına rağmen panel üretiminin işçilik ve yatırım bedeli bu oranlara dahil edilmemiş dolayısı ile yerli üretim panel kullanan hiçbir firma %55 katkı payı barajını aşamamaktadır. Acil şekilde bir düzenleme yapılarak yerli üretilmiş panel kullanıcılarının ve yerli panel üreticilerinin bu mağduriyeti giderilmelidir.
Türkiye’de güneş enerjisi sektörü Çin kaynaklı ithal ürünlerin baskısı altındadır. Yerli üretimi özendirecek, koruyacak, geliştirecek tedbirler alınmalı, güneş enerjisinin yaşamın tüm alanlarında kullanımını teşvik eden özel mevzuat düzenlemeleri yapılmalıdır.
Özellikle kamuya ait toplu yaşam alanları (hasta hane, yurt, kamu tesisleri, öğretmenevleri, kamu misafirhaneleri, öğrenci yurtları vb ) sıcak su ihtiyaçları güneş enerjisi sistemleri ile sağlanmalıdır. Antalya’da veya benzer bölgelerde kurulu öğrenci yurtları, hasta haneler, misafirhaneler yurt dışından gelen doğal gaz ile sıcak suyunun sağlaması ülkemizin bir ayıbı olarak düşünülmelidir. Güneşin en verimli olarak kullanılabileceği bu bölgelerde dışa bağımlı enerjiden bir an önce vazgeçilmelidir.
Güneş enerjisi ürünlerinin ve sistemlerinin testlerinin yapılabildiği akredite laboratuarlar kurulması sektörün gelişmesine öncülük ederek ulusal standartları oluşturmayı sağlayacağı gibsektörün üretimlerinde kaliteyi yönlendirecek, kalitesiz ürün satışını önleyecek, uygulamada da kaliteyi yükseltici tedbirler alınmalı, yurtiçinde ürün belgelendirme imkanı ile kaynakların yurt içinde kalması sağlanmalıdır.
Sektöre ait meslek standartlarına uyum zorunlu hale getirilmeli, nitelikli insan gücü ihtiyacını karşılamaya yardımcı olacak eğitimler düzenlenmeli ve koordine edilmeli, işgücünün etkin ve verimli kullanılması için çabalar koordine edilmelidir.”