Güler; Enerjide Bağımsızlık Savaşı Veriyoruz

Güler, Türkiye’nin enerjide bir bağımsızlık savaşı verdiğini, dışa bağımlılığın azaltılması konusunda da yerli ve yenilenebilir kaynaklara yöneldiğini bildirdi.

30 Ocak 2009

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, güneş enerjisi konusunda Türkiye’nin, geçen yıl üretilen elektriğin iki katı bir potansiyeli tespit ettiklerini belirterek, bunun 56 bin megavatt doğal gaz santrali yapımına eş değer bir zenginlik olduğunu söyledi.

Güler, MTA Genel Müdürlüğünde düzenlenen ”Güneş Enerjisinde Yeni Ufuklara Doğru Fikir Paylaşımı ve Nihai Ürünlerin Tanıtımı” toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin enerjide bir bağımsızlık savaşı verdiğini, dışa bağımlılığın azaltılması konusunda da yerli ve yenilenebilir kaynaklara yöneldiğini bildirdi.

Son yıllarda küresel ısınma, gıda ve enerjideki gelişmeler dikkate alındığında kendilerinin enerjiyi çevre ve gıda ile de bir bütün olarak ele aldıklarını anlatan Güler, bu üçlüden birindeki sorunun diğerini etkilediğini, bu yüzden enerjiyi dar bir banttan geniş bir perspektife taşıdıklarını vurguladı.

Yenilenebilir enerji konusunda başlattıkları yasal, ekonomik ve uygulamaya dönük düzenlemelerle büyük başarı kaydettiklerini ve diğer bazı ülkelerden bile daha ileri konuma gelindiğini ifade eden Güler, bu kapsamda, yenilenebilir kaynaklardan gerek su, gerek rüzgar enerjisi, jeotermal enerji konusunda yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Türkiye’nin Güneş Atlası

Güneş enerjisi konusunda da büyük beklentilerinin olduğunu ve bulunan değerlerin çok cesaret ve ümit verici çalışmalar olduğunu bildiren Güler, bu konuda Türkiye’nin çok zengin bir kuşakta bulunduğuna dikkati çekti.

Kendilerinin bu konuda bir ilki gerçekleştirdiklerini ve Türkiye’ye özgü güneş atlasını çıkardıklarını kaydeden Bakan Güler, bu güneş atlası ile Türkiye’nin geçen sene üretilen tüm elektriğinin iki katı bir potansiyeli tespit ettiklerini kaydetti.

Başka bir ifadeyle Türkiye’nin, 56 bin megavatt doğal gaz santrali yapımına eş değer bir güneş zenginliği olduğunu belirten Güler, bunun çok heyecan verici bir rakam olduğunu söyledi.

Bu potansiyeli panellerle, binaların üzerine plaka koymak ile termal olarak kullanmak şeklinde iki yöntemle değerlendirmek istediklerini bildiren Güler, ”bir de klima gibi soğutmada kullanabilirsek o zaman harikulade bir çalışma yapmış oluruz, o zaman değmeyin keyfimize” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin, aldığı doğal gazın yarısını elektrik üretiminde kullandığına işaret eden Güler, ”bu bakımdan bunu ne kadar azaltırsak, dışa bağımlılığımızı ne kadar azaltırsak, cari açığımız da dahil olmak üzere müthiş bir avantaj sağlamış olacağız” dedi.

Güneş ve rüzgarın aynı zamanda temiz enerji kaynakları olması bakımından da önemli olduğunu dile getiren Güler, şöyle devam etti:

”Rüzgar estikçe para basıyorsunuz; güneş ısıttıkça para kazanıyorsunuz, çevre tertemiz oluyor. İnsanın ömrü daha uzamış oluyor. Üstelik de başta cari açık olarak dışa bağımlılığımız daha az oluyor. Bundan daha iyi bir hizmet olabilir mi? Bunun hem sosyal sorumluluk kısmı var hem ekonomik yönü var hem sağlık gibi milli değerlerimiz var. Hem de içinde çevre dahil israf etmeme yönü var. Çok anlamlı bir hizmet bu.

Bilimsel çalışmaları diğer insani değerlerle taçlandıran bir çalışma, o bakımdan çok heyecan verici. Ve bu yüzden biz yorgunluk hissetmiyoruz.”

Güneş enerjisi konusunda üniversitelerin yaptıkları çalışmalara da değinen Bakan Güler, bu konuda ilk defa aynıanda koştuklarını ve geriden gelmediklerini, bu konuda tek ihtiyacın ”takım oyunu oynamak” olduğunu söyledi.

Enerji Konusu Zam Tartışmaları Arasında Kaynıyor

Enerjinin bir diplomasisi ve hukuku da bulunduğuna dikkati çeken Güler, enerjinin, ”zam var mı yok mu” tartışmaları arasında kaynadığını, halbuki, enerji alanında devrim niteliğinde proje ve çalışmalar yapıldığını belirtti.

BTC projesinden Nabucco ve Şahdenize kadar çok önemli projelerin söz konusu olduğunu anlatan Güler, ”düğmeye bastığımız zaman Rusya, Ukrayna’ya kadar giden bir silsile var. İşte bu silsileyi kendi ülkemizin içinde artık kendi güneşimiz, rüzgarımız kendi jeotermalimiz, kendi suyumuzla çözmek istiyoruz” dedi.

Batı hattından 17 gün doğal gazın kesildiği ortamda bazı Avrupa ülkelerinde olağanüstü hal ilan edildiğini ve Milli Güvenlik Kurullarının toplandığını hatırlatan Güler, kesilen 40 milyon metreküp doğal gazın, kendisinin ilk göreve başladığı zaman Türkiye’nin toplam tüketimi olduğunu söyledi. Aldıkları tedbirlerle ne doğal gazda, ne ısınmada ne de sanayide herhangi bir sıkıntı çekildiğini anlatan Güler, sistemi başarılı bir şekilde yürüttüklerini ifade etti.

Bakan Güler’in konuşmasının ardından bazı akademisyenler de, üniversitelerinde ürettikleri güneş enerjisi teknolojisi projelerini tanıttı.