Gıda israfına karşı imza kampanyası başlatıldı

FAO ve Tarım Bakanlığı işbirliği ile geliştirilen kampanyada 2 milyon imza hedefleniyor

23 Ekim 2020

Türkiye’de gıda kaybı ve israfı ile mücadelede Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) desteği ile hayata geçirilen “Gıdanı Koru, Sofrana Sahip Çık” projesinde yeni bir aşamaya geçildiği bildirildi.

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan basın açıklamasına göre iki yıldan bu yana süren kampanya kapsamında 2 milyon imza hedefi ile bir imza kampanyası başlatıldı.

Kampanyanın tanıtımında konuşan Bakan Bekir Pakdemirli kampanya ile dünyada şimdiye kadar çevre alanında şimdiye kadar en yüksek sayıda imzaya ulaşma rekorunun kırılmasının hedeflendiğini kaydetti.

Pakdemirli konuşmasında sofranasahipcik.com alan adına bağlı web sitesinin oluşturulduğu kampanya için toplumun her kesiminin destek vereceği güçlü bir iletişim süreci yürütüldüğü ve Milli Eğitim Bakanlığı işbirliği ile kampanyanın EBA TV’de özel ders olarak müfredata girdiği bilgisini de verirken sözlerini şu şekilde sürdürdü;

“Broşürler, sosyal medya paylaşımları, medya iletişimi yapacağız. Gıda kaybı ve israfını önleme, azaltma ve yönetimi ulusal platformunu kuracağız. Eylem planımızı hazırlarken gösterdiğimiz çoğulcu yaklaşımı sürdürülebilir kılacağız. Platformda çok paydaşlı bir yapı sağlanacak. İyi uygulama rehberlerini arttıracağız. Türkiye’de gıda bankacılığı sistemini ele alıp, düzenleyeceğiz. Mevzuatsal açıkları belirleyip, kamu olarak bu işi sahipleneceğiz.”

Kampanyada şimdiye kadar ulaşılan sonuçlar hakkında bilgi veren Pakdemirli, uzun bir ön hazırlık ve çalışma döneminde, FAO’yla iş birliği içerisinde iki yıldır kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörle çalıştaylar ve toplantılar düzenlendiğini, gıda işletmeleri için iyi uygulama rehberleri hazırlandığını, her hafta alanında uzman kişileri sosyal medyada canlı yayınla vatandaşlarla buluşturulduklarını, israf olmasın afiyet olsun konsepti ile tarif videoları, arta kalan malzemelerden nasıl yemek yapılır videoları gibi çalışmalar ile 20 milyondan fazla kişiye ulaştıklarını söyledi.

Kampanya kapsamında israf ve gıda kaybı önleme stratejilerini oluşturabilmek için bu yılın şubat ayında hane halkı düzeyinde detaylı bir de anket çalışması gerçekleştirerek ilk bir yıl için hedeflerini belirlediklerini kaydeden Pakdemirli sözlerine şu şekilde devam etti;

“Anket sonuçlarında göre gıdaların üzerindeki etiketleri okumada iyiyiz (%88) ancak %65’imiz bu etiketlerin farkının ne anlama geldiğini bilmiyor. Son tüketim tarihi ile tavsiye edilen tüketim tarihi kavramları karıştırılıyor. Biz bu oranı %60’ın altına çekmeyi hedefliyoruz. Tüketicilerin %83’ü meyve veya sebze alırken şekilleri en düzgün olanları almayı hedefliyor. Hâlbuki şekli mükemmel olmayan meyve ve sebzeler de diğerleri gibi sağlıklı ve besleyicidir. Süpermarketler satamayacakları korkusuyla bu ürünleri üreticiden almamaktadır. Biz bu oranı %80’in altına çekmeyi hedefliyoruz. Tüketicilerin %35’i yemek yaptığında tüketebileceğinden fazlasını pişiriyor. tüketebileceğimizden fazla pişirdiğimiz gıdaları ise bayatlayınca çöpe atıyoruz. Hâlbuki porsiyonlarımızı doğru planlasak ya da fazla pişirdiklerimizi nasıl saklayabileceğimizi iyi bilsek buradaki israfın önüne geçebiliriz. Kampanyamızda tüketicileri bilinçli tüketmeye/pişirmeye davet edip, onlara bunu nasıl yapabileceklerini anlatacağız! biz bu oranı %30’a çekmeyi hedefliyoruz.”

Gıda kaybının ekonomik bedeli 1 trilyon dolar seviyesinde

Konuşmasında gıda israfının ulaştığı seviyeye dikkat çeken Bakan Bekir Pakdemirli şunları ifade etti;

“Tarım yapılabilir 50 cm’lik bir toprak, ortalama olarak 20 bin yılda, yani 7,3 milyon günde oluşuyor. Ana besin kaynaklarımızdan birisi olan buğday, 9 ayda yani 270 günde hasat ediliyor. Ancak, bir insan açlığa su varsa 56 gün, su yoksa 14 gün dayanıyor. Gıdanın ortaya çıkış öyküsünü ne kadar iyi bilirsek, elimizdekinin değerini o kadar iyi anlarız. Tahminler: 2050’de dünya nüfusu 10 milyar olacak, ülkemizin nüfusu ise 100 milyonu geçecek. Hem daha çok üretmek hem de ürettiğimiz gıdayı israf etmemek zorundayız. Gıda kaybının ekonomik bedeli gelişmekte olan ülkelerde 310 milyar dolar, gelişmiş ülkelerde ise 680 milyar dolar seviyesinde.”