Fitch Solutions Türkiye’nin rüzgardaki güç artışı öngörüsünü yükseltti

“Uzun vadede olumlu görünüme rağmen, kısa ve orta vadede sektörün önünde çeşitli riskler bulunuyor”

9 Aralık 2020

Araştırma kuruluşu Fitch Solutions Türkiye rüzgâr enerjisi sektörüne yönelik bir analiz yayınladı ve analizinde Türkiye’nin rüzgâr enerjisi gücündeki uzun dönemli büyüme tahminini son aylarda ikinci kez yukarı doğru revize ettiğini açıkladı.[1]

Analizde Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından yayınlanan Temmuz ayı Rüzgâr Enerjisi İstatistik Raporunda Türkiye’de 2.451 MW gücünde projenin inşa aşamasında olduğunun yer aldığı bilgisini paylaşılırken bunun 2013 yılından beri yayınlanan raporlardaki şimdiye kadarki en yüksek seviye olduğuna dikkat çekildi.

Aynı çalışmaya göre Türkiye’de toplam kurulu güçleri 4.536 MW olan 96 RES yatırımının da proje aşamasında olduğu belirtilen analizde bu projelerin hepsinin devreye girmelerinin beklenmemek ile birlikte bu yüksek rakamın zorlu ekonomik koşullara rağmen sektöre yönelik yatırımcı ilgisini gösterdiğine vurgu yapıldı.

Kuruluşa göre Türkiye’nin rüzgâr enerjisi gücü 2020 sonunda 8.733 MW’a ulaşacak. 2020-2029 arası dönemde ise yıllık ortalama %9,4 büyüme oranı ile Türkiye 2029 sonunda rüzgarda 18.591 MW’a ulaşabilecek.

Analizde bu artışta mevcut proje stoğu dışında yerli sanayideki gelişmenin ve ülke yönetiminin rüzgâr enerjisi sektörüne yönelik desteğinin de etkili olacağına ifade ediliyor.

Kuruluşa göre rüzgâr enerjisinin Türkiye’nin hidro dışı yeni yenilenebilir enerji yatırımlarında lider olacağı bu dönemde, güneş enerjisindeki toplam güç 7 GW, jeotermal enerjide ise 1,05 GW artış görülebilecek.

 

“Kur, Kovid ve belirsizlik kısa ve orta vadede risk oluşturuyor”

Bununla birlikte analizde rüzgar enerjisi sektörünün uzun vadede taşıdığı güçlü büyüme görünümüne karşın, kısa ve orta vadede çeşitli riskler ile de karşı karşıya olduğunun da altı çizildi.

Kurdaki dalgalanma, artan siyasi ve ekonomik belirsizlikler, proje ve inşa çalışmalarında gecikmelere yol açan Kovid-19 salgını ile rüzgar değer zincirinde görülebilecek olası aksaklıklar kuruluşun yakın vadeli tahminleri için aşağı yönlü riskler oluşturuyor.

Analizde ekonomik ve siyasi dalgalanma ile YEKDEM mekanizmasında yapılacak değişime yönelik süregelen belirsizliğin başta orta vadeli tahminler olmak üzere, Türkiye’nin tüm hidro dışı yenilenebilir enerji sektörlerine yönelik tahminleri olumsuz etkilemeye devam ettiği de yer alıyor.

Kovid-19’un ekonomik etkileri ile şiddetlenen finansal dalgalanmalar da hidro dışı yenilenebilir enerji projelerine yönelik büyük miktarlı borçlanma ve harcamalar için kısa vadeli dönemde yüksek risk oluşturacak unsurlar arasında olacak.

 


[1] Robust Growth Outlook For Turkish Wind Power Sector Despite Near-Term Challenges