Ev Enerji Denetimi

Ethem Yenigün
22 Ağustos 2013

Yerel seçimler kapıya dayandı. Sıkı durun! Bütçesiz, stratejisiz ve belki de ne olduğunu ve nasıl gerçekleştirileceğini vaat edenin bile tam olarak bilemediği projeler duymamıza az kaldı.

Bir belediye başkan adayı olsam, metro hattı getirmek, yerleşim yerini Dünya’nın kültür, eğitim ve ekonomi başkenti yapmak, göl yapmak gibi klasik projelerden bahsederdim.  Ancak araya birkaç tane de somut vaat katmayı ihmal etmezdim. Bu somut vaatleri de, muhtemelen seçmenlerin gündelik yaşamlarını düşünerek belirlerdim. Olur ya, belki birileri çıkar da bu somut projelerime tav olur.

Örneğin, seçimin Mart ayında yapılacağını ve kışın seçim çalışmalarıyla geçeceğini düşünür, 2014 kışında adayların ve çalışma arkadaşlarının seçim ateşi ile ısınacağını ama halkın böyle bir seçeneğinin olamayacağını fark ederek kışın baş belası olan ısınma giderleri sorununu çözmek için danışmanlarımın kafa yormalarını isterdim.

Bunun için başta dar gelirlilerin olmak üzere, son yıllarda gelen zamlarla herkes için ciddi bir sorun haline gelen ısınma giderlerinin, diğer hane harcamaları içindeki oranının nasıl düşürüleceğinin iyi bir konu olduğunu bilir, bu alanda meydanlarda söyleyecek birkaç söz bulurdum.

Bu çalışmanın, enerji tüketiminin küresel ısınmaya olan etkisi nedeniyle ayrıca takdir göreceği de ortada…

Peki, vaadimi nasıl somutlaştırırdım?

Genel olarak, evdeki enerji tüketimine daha az para vermenin iki yolu var. İlki, ısınmada kullanılan kaynağın ucuzlatılması, diğeri harcanan enerji miktarının azaltılması.
İlki daha çok merkezi hükümetin politikalarıyla ilgili. Ayrıca bu konudaki herhangi bir vaadin gerçekçi olmayacağı ortada. Şayet, bu kış bırakın doğalgaz fiyatlarının düşürüleceğini, fiyatların sabit kalacağını söyleyecek olsam, bunu kimsenin kabul etmeyeceğini tahmin edebilirim.

Şu halde, ikinci yöntem üzerine odaklanırdım.

Yani evdeki enerji tüketimi nasıl azaltılabilir?

Diğer bir değişle, evdeki enerji verimliliğini sağlamak amacıyla, enerjinin harcandığı iki ana kalem olan evin ısıtılması ve soğutulmasında daha az enerji kullanmak için neler yapılabilir?

Bu hizmetleri sağlayan eşyalarda, enerji hassasiyeti olanlarının kullanılması bir yöntem olabilir.  Bunun yapılması hanede ayrılacak ciddiye bir kaynağa bakar. Dolayısıyla çok akıllı bir vaat olmayabilir.

İkinci yöntem binanın yapısı ile ilgili olabilir.

Binada en çok enerji harcayan bölüm fark edilir ve sonrasında bu enerji tüketiminin olabildiğinde azaltılmasına çalışılır.

Bu amaçla, ilk olarak evin duvarları, tabanı, kapıları, tavanı, pencereleri, bacaları gibi enerji tüketiminde etkili olabilecek yapı elemanları kontrol edilir.

Bu kontrollerle, enerji harcama ölçümü veya enerji harcama tahmini yapılır. Bu ölçümler sonucu, ortaya çıkacak veriler bir set haline getirilir. Bu veri seti, gerekirse ev sahibi ile yapılan görüşme ve evin bulunduğu yerin iklim şartları, binanın yaşı vb. konularla birlikte yorumlandıktan sonra, enerji kaçakları, yani israf edilen enerji miktarı ortaya çıkmış olur.

Bu israfın nedenleri öğrenildikten sonra, israfın giderilmesi için alınması gereken önlemlerin maliyetine bakılır. Böylece, yatırımın etkililiği belirlenmiş olur. Dikkat edilmesi gereken konu, yapılacak yatırımların uzun dönemli etkilerini göz önünde bulundurmaktır.

Karar verilen önlemler uygulandıktan, değişiklikler yapıldıktan sonra sızma testleri yapılır. Böylece, olası enerji israfı önlenmiş olur.

Bu çalışma işin uzmanı olan kişiler tarafından yapılabileceği gibi, evde ikamet edenler tarafından da yapılabilir. Ancak bunun için, kullanılan yöntem konusunda bilgilendirici çalışmanın yapılmış olması gerekir.

Bir aday olarak, vaatte bulunacağım konu, belediyenin bu konuda çalışma yapacağını belirtmek, bu konuda kentsel dönüşüm gibi, konut sahiplerine yardım etmek ve seçim bölgemdeki enerji harcamalarının kısılmasını sağlamak olur.

Bu konuda bir fon da bulabilirim. Bu fonun bir merkezi kamu kurumu tarafından, örneğin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından da desteklenmesi, ülke ekonomisine de ciddi bir katkı sağlar.

TUİK tarafından yapılan ve 17 Eylül 2012 tarihinde kamuoyuna açıklanan “Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2011”de Nüfusun Yaşam Koşulları Göstergeleri bölümünde yer alan kurumsal olmayan nüfusun yüzde 41,6’sının konutunda “sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi vb.” sorunlar söz konusu olduğu anlaşılmaktadır.

Ayrıca, İnşaat Müteahhitleri Sanayici ve İşadamları Derneği (İMSİAD) Başkanı Adil Gökçadır’ın bir basın demecinde, 19 milyon binanın yalıtımının yapılmasıyla, kayıp enerjiden toplam 8 milyar dolar tasarruf edilebileceğini ifade etmiştir. Üstelik burada sözü edilen sadece bina yalıtımı, bine içinde harcanan diğer gereksiz enerji israfı bu istatistik dışındadır.

Bu veriler projemin önemini ortaya koyacaktır.

Bu konu, literatürde “ev enerji denetimi” olarak çevirebileceğimiz “home energy audit” olarak geçmektedir.

Başta ABD olmak üzere birçok ülkede, merkezi veya yerel yönetim organları tarafından bu konuda hem bilgilendirici çalışmalar yapılmakta hem de isteyen hanelere uzman desteği sağlanmaktadır.

ABD’nin Ulusal Enerji Birimi (The United States Department of Energy) verilerine göre, bu yöntemle hane enerji harcamalarının yüzde 5 ile 30 arasında azaldığı tespit edilmiştir.

TUİK tarafından yayınlanan “İstatistiklerle Türkiye 2012” çalışmasına göre, 2011 yılında elektrik tüketiminin yüzde 47,28’i sanayide, yüzde 23,79’u haneler tarafından harcanmıştır. Bu veriler, evlerde uygulanacak enerji tasarrufunun boyutunu ortaya çıkarmaktadır.

Bu yöntemle, hane enerji harcamaları uzun dönemde ciddi oranda azalacak, enerji harcaması kısılacağı için küresel ısınma konusunda somut bir adım atılacaktır.
Bu çalışmanın diğer bir faydası da yaratılan farkındalık olacaktır.  Enerji tasarrufunun nasıl sağlanacağı ve bu tasarrufun mali boyutu konusunda bir örnek proje uygulanacaktır. Bu şekilde günlük davranışların çevre ve hane bütçesi üzerindeki etkisi da anlaşılmış olacaktır. Ayrıca, bu çalışma ile evin konforu aratacak, çalışma yapılan konutun mali değeri arttırılmış olacaktır.

Bu vaadime kanıp beni başkan yaparlar mıydı? Yada bunu kullanan bir belediye başkan adayına, bu vaadi için oy veren seçmen olur mu bilmiyorum. Bunu tahmin etmek zor. Ancak bir yerel yönetim politikası olarak, yaşayanların bütçesine doğrudan bir katkı yapacağı ortada.

Daha sürdürülebilir bir dünya ve daha yaşanabilir kentler için buna benzer mikro uygulamaların hayata geçirilmesi, bu konuda da yerel yönetimlerin daha fazla yatırım yapması gerekir.