Enerjide kömür değil, verimlilik yatırımları öncelikli olmalı
TEMA Alpu santrali ihalesi öncesi açıklama yayınladı
17 Ekim’de yapılması planlanan Alpu Termik Santrali ve Kömür İşletmesi özelleştirme ihalesi öncesinde TEMA Vakfı tarafından bir açıklama yayınlandı.
Türkiye’de tüketilen enerjinin neredeyse üçte birinin israf edildiğine ve enerji tüketiminde %27’lik bir tasarruf potansiyeli olduğuna dikkat çekilen açıklamada enerji yatırımlarında odağın verimlilik olması gerektiği ifade edildi.
Açıklamada TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç’ın şu değerlendirmesi yer aldı;
“En ucuz ve temiz enerji, tüketmediğimiz enerjidir. Konut ve ofislerimizde %29 oranında elektrik tasarrufu potansiyelimiz var. Öte yandan ülkemizde sanayideki enerji tüketimi birkaç sektörde yoğunlaşmış durumdadır. Sanayide tüketilen enerjinin %45’ini, elektriğin %29’unu çimento ve demir-çelik sektörü tüketiyor ve bu sektörlerde yüksek oranda enerji verimliliği ve tasarrufu potansiyeli bulunuyor.
Elektrik üretmek için yeni kömürlü termik santraller projelendiriliyor, oysa ki sadece bu iki sektörde bile %20’den fazla elektriği geri kazanma fırsatı var. Tekstil sektöründe ise bu oran %57 seviyesine erişiyor. Sadece konut ve ofislerdeki elektrik geri kazanım potansiyeli, yakında ihalesi planlanan Eskişehir’deki termik santral projesinin üreteceği elektriğin 4,5 katıdır. Bu nedenle enerji yatırımlarında tasarruf ve verimlilik çalışmalarının önceliklendirilmesi önem kazanıyor”
İhale üçüncü kez ertelenmişti
Özelleştirme İdaresi tarafından ilk olarak 26 Ocak 2018 tarihinde yapılacağı planlanan ihale üç kez ertelenmişti.
TEMA Vakfı tarafından daha önce yapılan açıklama ile santralin kurulacağı alanın çevre ve toplum açısından taşıdığı riske dikkat çekilmişti,
TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç şunları kaydetmişti;
“Proje yer seçimi olarak iki temel yanlışı barındırıyor; birincisi Alpu Ovası’nın “büyük ova” olması ikincisi de maden sahası içinde 1. derece arkeolojik sit alanları bulunmasıdır. Diğer yandan bölge için önemli bir simge olan, 5.000 yıldır bilinen ve kullanılan lüle taşının rezervlerinin büyük bölümü Eskişehir sınırları içinde bulunuyor. Projenin kül depolama sahalarının yapılacağı bölgede lüle taşı rezervleri var. Önemli bir kültür mirasımızı kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyayız. Ayrıca bu bölge su varlıkları açısından da kırılgan özellikler gösteriyor. Buna rağmen termik santral gibi çok büyük miktarlarda su tüketen bir projenin burada yapılması planlanıyor. Bu durumun su varlıklarına ciddi tehdit oluşturacağını düşünüyoruz.”