Enerji’de Bağımlıyız
Bakan Yıldız; “Enerjide ithalat ülkesi olan Türkiye’nin kaynak arayışları devam ediyor”
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından düzenlenen ”Türkiye’nin Enerji Politikaları” konulu toplantıda konuşan Yıldız; Nabucco projesinin Türkiye’nin enerji stratejisinde, hatta siyasetinde önemli bir dönüm noktası oluşturduğunu belirterek, hükümetler arası anlaşmanın, 6 ortak olarak yan yana gelen şirketin yapacakları yatırımlar, işletme süresi içinde karşılaşabilecekleri her türlü konuda hükümetlerin iradesini, kararlılığını ve bu projenin arkasında bulunmalarını temsilen önemli bir imza olduğunu kaydetti.
Yıldız, ”Bu imza aynı zamanda bu projenin akredite edilmesine, kredibl olmasına, ‘Arzı var mıydı, kaynağı var mıydı’ gibi soruların cevaplanmasına yol açabilecek kadar önemli bir imzadır” dedi.
Bu projenin yapılabileceği konusunda zaman zaman tereddüt duyanlar olduğunu ifade eden Yıldız, ”Bunlar üzerinde her zaman açık, şeffaf ve net tavır koyduk. Türkiye’nin bundan 10 yıl, 30 yıl önceki gibi ne yazık ki ezik, silik bir ülke değil, hak ettiği yeri ve refahı çok fazlasıyla almaya çalışan ve bu gayretinin sonucunu gören, uluslararası camiada ekonomi açısından ilk 17 ekonomi arasına giren, hatta kararlılığı, iradesi sayesinde de birçok projede öncü olabilen büyük bir ülkedir” diye konuştu.
Bakan Yıldız, bir süre önce Nabucco’yu mütereddit halde karşılayanların, şimdi yapılabileceğiyle alakalı görüş sarf ettiklerini belirterek, ”Bu kısım çok önemli. Yorum eşiği devrilmiş demektir. Şimdi yapılabilir, hatta ‘Bunun teknik detaylarına girelim’ diyen yazılar çoğalmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
Ortaya koydukları enerji politikasının, her biri ayrı düzlemlerde çalışabileceğini, Rusya, ABD, AB, komşu ülkelerin her biriyle bu projenin ayrı düzlemlerde gerçekleşebileceğini, bir projeyi tercih etmenin, diğerinden vazgeçmek anlamına gelmediğini, her ülkenin her projede yer alması gerekmediğini açık bir dille söylediklerini belirten Yıldız, bunların her birisinde de Türkiye’nin çıkarlarının ön planda olduğunu, Nabucco’nun Güney Akım projesiyle alternatif olmadığını, güney akımda da yer alabileceğini ifade ettiklerini dile getirdi.
Yıldız, Türkiye’nin elinde değerlendirebileceği çok fazla kaynak bulunduğunu ve jeopolitik, jeostratejik konumuyla inkar edilemeyecek düzeyde önemli bir ülke olduğunu kaydederek, ”Bu, zaman zaman itiraf edilemiyor olsa da bu gerçek hiçbir zaman örtülemez” dedi.
AB ülkelerinin gazla alakalı arz güvenliğinin sağlanmasındaki en büyük çözüm ortaklarından birinin Türkiye olduğunun hep beraber görüldüğünü ifade eden Yıldız, ”Bundan sonra hemen proje destek anlaşmasıyla beraber 6 tane ülke, Türkiye, Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Avusturya ve Almanya, her birisi Nabucco International Corporation ile proje destek anlaşmalarını yapacaklar ve 6 ay içeresinde bu anlaşmalarını bitirecekler” diyerek, Nabucco töreninden sonraki 4 saatlik boşlukta proje destek anlaşmasıyla ilgili görüşmelerin başlatılması talimatını verdiklerini ve orada görüşmelerin başladığını bildirdi.
Taner Yıldız, ”Türkiye kazançlı bir ülke olarak, yine çıkarları doğrultusunda bir ülke olarak bu anlaşmadan çıkmış olacak” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
YÜZDE 15 RAKAMI
”Arz güvenliğiyle alakalı yüzde 15’lik bir rakam… Nedir bu yüzde 15? Yüzde 15, Nabucco boru hattından geçecek gazın, 31 milyar metreküp tamamlandığında, yüzde 15’ine karşılık gelecek, takribi 4,5 milyar metreküplük gazın Türkiye’nin arz güvenliğiyle alakalı alıkonmasıyla alakalı bir başlık. Tabii ki bu müzakereleri sürdüren arkadaşlarımız, yine Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda müzakere masasında zaman zaman ön plana çıkardıkları zaman zaman da geri plana attıkları başlıklar oldu.
Ocak ayından bu yana yoğunlaşan görüşmelerde biz Türkiye’nin arz güvenliğiyle alakalı böyle bir iyi niyetle bir başlık koyduk. Fakat bu şu demek değil; deniyor ki, ‘Yüzde 15’ten vazmıgeçtik?’ Şöylesine vazgeçmedik; daha iyi bir maddeyi müzakereye koyarak, daha fazla bir kazanım elde ederek yüzde 15 başlığını çıkarttık ama Türkiye’nin arz güvenliğiyle alakalı konularda kendini garantiye alabilecek bir maddeyi oraya koyduk. O da şudur; 6 tane ortaktan bir tanesi veya 6 ortak öncelikle gaz tedarikiyle, gaz arzıyla alakalı istemeleri halinde buradan geçen gazın yüzde 50’sini alırlar. Yani yüzde 15’ten daha iyi bir kazanım elde edecek bir noktadayız.”
Türkiye’nin Nabucco olmasa da arz güvenliğini sağlayabilecek bir noktada olduğunu, Nabucco’nun kaynaklardan bir tanesi olduğunu söyleyen Yıldız, bunun doğru anlaşılmış olmasının bu proje kadar önemli olduğunu belirtti.
Yıldız, ”Türkiye ister vergi başlığında isterse yüzde 15 konusunda kesinlikle istediğinden daha fazlasını almış durumdadır” dedi.
Vergi konusunda ise vergide her ortağın çıkan vergiyi beraber paylaşmasının önerildiğini anımsatan Yıldız, bunun adil olmadığını ve karşı çıktıklarını, boru hattı mesafesine göre paylaşılmasını kabul ettirdiklerini anlattı.
Yıldız, ”Toplam işletme süresi içinde taşıma ücretleri hariç 4,2 milyar avroluk bir vergi tahakkuk edecek” dedi.
Önümüzdeki hafta Rusya Federasyonu ile görüşmelere başlayacaklarını belirten Yıldız, bu görüşmelerin de Nabucco gibi dikkatle izlenmesi gerektiğini vurguladı.
Yıldız, Nabucco anlaşmasının imzalanmasının ardından birçok ülkenin buraya gaz verebileceklerini açıklamaya başladığını ifade ederek, bunun da bir nevi projenin akredite edilmesinden sonra gerçekleştiğine dikkati çekti.
Bakan Yıldız, enerjide ithalat ülkesi olan Türkiye’nin kaynak arayışlarının da devam ettiğini hatırlatarak, ”Şu anda biz bağımlıysak enerjide, bunun adım adım bağımsızlığa giden yolunun, ikinci adımının karşılıklı bağımlılık olduğunu söylemeliyiz. Karşılıklı bağımlılık Nabucco gibi projelerde bulunmak, burada inisiyatif almak, ön almakla beraber sağlanıyor” diye konuştu.