Enerji dönüşümünde kadınların rolü tartışıldı

Yönetim Araştırmaları / Mühendislik Uygulamaları Dijital Sempozyumu’nda “Enerji Değişmek için Dönüşürken Kadının Gücü” paneli düzenlendi

5 Nisan 2021

Enerji sektöründeki değişim ve dönüşümü yönetmede kadının gücü tartışıldı. Kadının gücünün erişilebilir ve temiz enerji için ülkemizin enerjisini artıracağı vurgulandı

İstanbul Gedik Üniversitesi ve Yönetim Araştırmaları Derneği iş birliği ile düzenlenen Yönetim Araştırmaları / Mühendislik Uygulamaları Dijital Sempozyumu (YÖNAR/MU’2021) kapsamında 3 Nisan Cumartesi günü “Enerji Değişmek için Dönüşürken Kadının Gücü” konulu çevrimiçi panel gerçekleşti.

Enerji sektöründeki değişim ve dönüşümü yönetmede kadının gücü tartışıldı. Kadının gücünün erişilebilir ve temiz enerji için ülkemizin enerjisini artıracağı vurgulandı.

Etkinlik sonrası yayınlanan basın açıklamasına göre panel başkanlığını İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu’nun yürüttüğü oturumda, İş Annesi Derneği Kurucu Başkanı Aynur Gönce, Yenilenebilir Enerji ve Enerji Sektörü Türk Kadınları Grubu (TWRE) Kurucu Başkanı Sedef Budak, Gufo İletişim Kurucusu Derya Adin ve İstanbul Gedik Üniversitesi Öğretim Elemanı Enda Tolon söz aldı.

Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada enerji sektörünün dönüşümü için enerji sektöründe kadın istihdamının da artması gerektiğini söylerken, kadın gücünün erişilebilir ve temiz enerji için Türkiye’nin enerjisini artıracağını savundu.

 

Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamayan projelere finans muslukları kapandı

Yenilenebilir Enerji ve Enerji Sektörü Türk Kadınları Grubu (TWRE) Kurucu Başkanı ve rüzgar ve güneş enerji santralleri teknik yatırım danışmanı Sedef Budak konuşmasında, Dünya Bankası liderliğinde belirlenen toplumsal cinsiyet eşitliği ve kapsayıcılık standartları ile artık ülkeler ve şirketler için borçlanma şartlarının değiştiğine ve sürdürülebilir, temiz, eşit ve adil olmayan projelerin finans musluklarının kapatıldığına dikkat çekti.

2018 yılında kurulan TWRE’nin sektörün her kesiminden kadın üyelere sahip olduğunu açıklayan Budak, “TWRE’nin üye profiline bakıldığında yüzde 1 oranında CEO, yüzde 3 oranında genel müdür,  yüzde 3 oranında girişimci ve şirket sahibi, yüzde 3 akademisyen, yüzde 5 danışman, yüzde 7 öğrenci, yüzde 10 uzman, yüzde 36 mühendis ve yüzde 32 diğer kollarda yani mühendis olup mühendislik yapamayan, basın yayın, ticaret, finans, yönetim konularında çalışan kadınlar yer alıyor. Mühendislik dallarında ise; elektrik, elektrik – elektronik, makine, malzeme, kimya, fizik, jeotermal, meteoroloji, harita ve çevre mühendislerinin yanı sıra şehir plancısı ve mimara kadar pek çok farklı daldan mezun üyemiz mevcut” diye konuştu.

“Sıfır karbon aşısına ihtiyaç var”

Gufo İletişim Kurucusu Derya Adin de tüm dünyayı bekleyen ortak tek krizin iklim krizi olduğunu ifade ederken, enerji kullanım alışkanlıklarında kapıda olan değişim ve dönüşümün sağlanması için tüm dünyanın sıfır karbon aşısına ihtiyaç duyduğunu belirtti. Adin: “Burada aşı için özel bir formüle de gerek yok. Yapılması gereken şey karar vericiler, özel sektör, sivil toplum, akademi ve kamunun tam anlamıyla bir iş birliği içinde hareket etmesi” dedi. Koronavirüs küresel salgını gösterdi ki; kadın liderler kriz dönemlerini daha başarılı yönetiyor diyen Adin, iklim krizini kadının gücüyle yenileceğine inandığını söyledi.

Bilinçlenmenin önemini de vurgulayan Adin, bilinçlenen toplumun enerjiyi daha verimli tüketeceğini ve tükettireceğini hatta karbonun denetçisi olacağını aktararak bu noktada medyaya da sorumlu vatandaşlık görevi düştüğünü ifade etti. Medyada enerjinin A’dan Z’ye doğru, tarafsız ve anlaşılır bir şekilde anlatılmasına ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Adin, bunun için enerji sektöründeki bu değişim ve dönüşümün günlük hayattaki yansımalarının medyada daha fazla yer alması gerektiğinin altını çizdi.

Kadın profesörlerin oranı yüzde 20

İstanbul Gedik Üniversitesi Öğretim Elemanı Enda Tolon ise şunları aktardı:

“Üniversitelerin temel mühendislik dallarında, fen bilimlerinde, hukukta, sosyal bilimlerde enerjinin tüm yönleri ile ilgilenen bilim insanları bulunmakta. Hemen hemen tüm branşlarda enerji ve hatta enerji-çevre ilişkisinin de akademik müfredatlarda yer
aldığını görmekteyiz. Ülkemizde, mühendislik ve doğa bilimleri fakülteleri ile enerji enstitülerinde öğretim elemanları sayılarına bakıldığında akademik kadrolardaki kadın akademisyen sayılarının profesör kadrosunda yüzde 20 kadın, doçent kadrosunda yüzde 29, Dr. öğretim üyesi kadrosunda yüzde 33, öğretim görevlisi kadrosunda yüzde 39, araştırma görevlileri kadrosunda yüzde 40 olduğu görülüyor. Toplum tarafından inşa edilen toplumsal cinsiyete ilişkin rol ve beklentileri aynı şekilde yükseköğrenim kurumlarına da yansıdığını ve karar alma mekanizmalarında kadınların daha az temsil edildiğini görmekteyiz. Hali hazırda görev yapan ve atanan rektörlerden 127 devlet üniversitesinde 8 rektör, 74 vakıf üniversitesinde 9 kadın rektör bulunuyor. Kadınların yükseköğrenim olanaklarından ne kadar ve nasıl yararlandıkları, akademik kariyerde ilerleme olanaklarının araştırılması önem taşıyor. Kadınlar olarak bizler toplumumuzun gelişmeye ve de değişime olan akıllı yolculuğunu enerjimizle yönetebiliriz.”